Karpaz'dan Girne'ye 'ADALET'

Dipkarpaz’da Altınkumsal sahilinde özel sit alanında bulunan izinsiz yapılarla ilgili yargı süreci tamamlandı.

“Dipkarpaz’da Altınkumsal sahilinde özel sit alanında bulunan izinsiz yapılarla ilgili yargı süreci tamamlandı.
Altın Kumsal’da Bungalov işletmecileri Burhan Kalın ile Tekin Erdoğan hakkındaki dava sonuçlandı.
Mahkeme “İzinsiz inşaat yapma” ve “Doğaya zarar verme” suçundan işletmecileri 3’er yıl hapse mahkûm ederken bungalovların yıkımına emir verdi. Yıkım 1 ay içerisinde gerçekleştirilecek.
Yargı kararını, mahkemenin iradesini sorgulayacak değilim.
Hukuk ve kararları karşısında boynumuz kıldan ince.
Hele yazının başından buyana anlatmaya çalıştığım “popülizmi” yapmaya hiç niyetim yok.
İzinsiz ve özel alanlara yapılmış kaçak yapılar var, buralara büfe izni verilmiş, yapılaşma başlayınca, olayın seyri değişmiş.
Bir, iki derken hem yapılar, hem de yapanların sayısı artmış, siyasiler önce mühürletmiş, sonra seçim arifelerinde buraları yeniden açmış.
Yasal sınırlar içine bu yapılar çekilmeye çalışılmış, devlet başka yer vermeyi taahhüt etmiş, Bakanlar sözler vermiş, yapılmamış.
Yani en başından, en sonuna kadar popülizm başrollerde.”
Daha önce yazdığım bir yazımdan, bir hatırlatma ile yazıya giriş yaptım.
Aynı konu, aynı manzara yine yaşandı.
Birkaç gündür konuşuluyor, yazılıyor, çiziliyor.
“Çevre Koruma Dairesi, mahkeme tarafından haklarında yıkım kararı çıkan Altınkumsal’da özel sit alanı içerisindeki izinsiz Livana, Gold Island, Hasan Turtle Beach ve Sea Bird isimli işletmeler, işletmecilerin tüm engellerine rağmen mühürledi.
Sabah saatlerinde başlayan mühürleme işleminde 4 işletmeye ait olan ve birçoğunda müşteri bulunan toplam 75 bungalov boşaltılarak mühürlenirken, “Sea Bird” isimli işletmenin dışında diğer 3 işletmenin restoranları, tuvaletleri ve duşları da mühürlendi.”
Konuyla ilgili daha önceki yazımda da belirttiğim gibi, mesele yasa dışılığı savunmak değil.
İki başlıklı bir bakış açım var;
Birincisi, adalet ve eşitlik.
İkincisi, zamanlama ile ilgili yapılanlar veya yapılmayanlar.

Adalet ve eşitlikte, yasa dışılık, kanunsuzluk, herkese eşit sorumluluk ve yaptırım getirmeli.
Aynı suçu işleyenler arasında sorumlulukla ceza arasında farklılık olmamalı.
Elbette “ceza” işlenen suça göre şekillenir.
Kaçak yapı sadece Karpaz da değil, özellikle Girne bu konudaki istismarın başkentidir.
Yeni yapılan bir otelin, kaçak kat yaptığı ve hala bu durumun bir çözüme kavuşturulamadığı ortada iken Karpaz da yapılanları açıklayamazsınız.
İkinci konu bu kapatmalar, mühürlemeler yapılacaksa, bunca zaman niye beklendi?
Tam turizm zamanı, işletmelerde turistler varken, bu kargaşayı niye yaratıyoruz.
Turizme nasıl bir katkı sağladı bu icraat?
İki ay daha beklenip, turizm sezonu hafifleyince bu kapatmalar yapılabilirdi.
En büyük sorun, plansızlık, istikrarsızlık, iradesizlik ve popülizm.
Bunlar bir noktaya gelebilse, birçok sorun aşılacak.
Ama gel gelelim, siyaset-sermaye ilişkisi otorite ve iradeyi sarsıyor.
Bu haber 533 defa okunmuştur

:

:

:

: