Carns Montana’da on gün devam eden Kıbrıs Konferansı sonuçsuz kaldı.
Bunun ardından dikkatler yeni bir gerginliğe çevrildi.
Fransız Total şirketinin adanın güneyindeki sondaj aramalarına.
Şirketin Münhasır Ekonomik Bölgesi’nde, (MEB) yapmaya hazırlandığı sondaj çalışmalarına çevrildi.
‘’MEB’’ Güney Kıbrıs’ın tek yanlı olarak ilan ettiği bir bölge.
Sondajı yapacak olan Fransız şirketi.
İsmi Total…
Güney Kıbrıs adına sondaj yapmak üzere MEB’ye geldi.
Sondaj gemisinin ismi West Capella.
Panama bandıralı West Capella gemisi.
3 bin 48 metre derinliğe inebiliyor, 11.430 metreye kadar da sondaj yapabiliyor.
Ve bu geminin şu anda MEB’de 11. parselin tabanına ulaştığı da belirtiliyor.
***
Total’ın sondaj gemisi West Capella’ya, bugünlerde iki Fransız savaş gemisi korumalık yapıyor.
Bir gelişme de, Fransız Savunma Bakanı’nın Güney Kıbrıs’a bir günlük ziyareti.
Bu ziyaret, ne bir tesadüf ne de bir sürpriz.
Fransız bakan, platforma giderse, sürpriz o zaman olur mu?
Bence bu da sürpriz olmaz.
Tüm bu gelişmeler olurken, KKTC veya Türkiye’nin Rum tarafının bu arama ve çalışmalarını engellemesi mümkün olabilir mi?
***
Geriye baktığımızda doğalgaz aramaları Şubat 2014’te Kıbrıs müzakereleri bakımından katalizör ve çözüm için itici güçtür deniyordu.
2011 yılında bulunan doğalgaz ise, 2014 Şubat’ında Kıbrıslı Türklerin ve Rumların masaya geri dönmelerinde teşvik ediciydi.
Zira bulunan bu doğalgaz Avrupa’ya satılacaktı.
Bunun için en uygun yol, doğalgazın Türkiye üzerinden geçmesiydi.
Böyle olunca, Kıbrıs’ta bir çözüm gerekiyordu.
***
Peki, Kıbrıs adasının çevresindeki bu doğal kaynaklar kimin?
Kıbrıs Cumhuriyeti’nin mi?
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinin mi?
Türkiye’nin mi?
Ada halklarının mı?
***
Bu doğalgazda Kıbrıslı Rumlar kadar Kıbrıslı Türklerin de hakları var.
Bunu Rum tarafı da kabul ediyor.
Ama ‘ancak bir anlaşmadan sonra’ hakkınızı veririz diyor.
***
Carns Montana’daki 10 günlük Kıbrıs Konferansı sonuçsuz kaldı.
Yenide müzakereler başlar mı?
Bunu önümüzdeki dönemlerde göreceğiz elbet.
Ancak, görülen o ki Kıbrıs sorununun çözümüne daha çok var.
Bu arada hidrokarbon sorununu mu çözülsün?
Yoksa Kıbrıs sorununu mu?
***
Hidrokarbon için, Kıbrıs sorununun çözümünü bekleyelim dersek!
Bu konuda ki gelişmeler ciddi tehlikelere ve tehditlerle dolu.
***
Erdoğan: ‘’Enerji şirketlerinin Rum Kesimi’nin sorumsuzca adımlarının parçası olması anlayışla karşılanamaz’’.
Çavuşoğlu: ‘’Rum Kesimi’nin tek taraflı faaliyetlerine duyarsız kalamayız’’
Türkiye, bu konudaki hassasiyetini en yetkili ağızlardan aktarıyor.
Ve şimdilik sadece fırkateynlerle sondaj çalışmalarını izliyor.