Ayrı severim denizi. Sadece sudan ibaret değildir benim için. Ruhumu yeniden kazanmadır, saflıktır, bedeninin tuzla buluştuğu, güzel enerjinin vücudumda dolanmasına sebep olduğu yerdir…

Her zaman en berrak denizi arama çabasına gireriz. En huzurlu, en temiz… Ohh be iyi ki geldim diyebildiğimiz…

Bazen oturup konuşuyoruz karşılıklı. Senin gibi insanlar olsun diyorum hep etrafımda. Baktıkça huzur bulduğum; hep temiz; hep berrak. Hırçın dalgaları olsa bile yeniden dinginleşeceğini bildiğim. O kıyıya her adım attığımda; bırakıp kaçmayacağını hissettiğim, daima akan; daima benimle…
Bir de sırlarımız var tabi… Çok şey paylaşıyoruz benim hırçın ama bir o kadar dingin deniz arkadaşımla. O bana anlatıyor, ben ona… İçimizde bir şey kalmıyor. En açık, en saf halimizle sarılıyoruz birbirimize…

Öyle bir yerdir deniz benim için işte. Engelli insanından tutun da, üzgününü, mutlusunu, fakirini, zenginini kucaklayan engin bir dost…

Bu hafta Karpaz sahillerinden sesleniyorum size. Tertemiz koylarını gezme fırsatı bulduğum Karpaz sahilleri..Öyle yurt dışına gidip, başka denizlerde fotoğraf çekiyoruz ya; işte o denizlerden daha temiz, daha çok insan özleyen, Ada’mın mavi gözlü devinden…

Kayalarım başka bakıyor; balıkçı teknelerim başka… Hepsi benim gibi geliyor; bana ait. Nimet bunlar diyorum içimden. Bizlere verilmiş; ada halkına sunulmuş bir hazine… Kimi insanın özlemini duyduğu, sürekli içinden geçirdiği yer…

Ada insanıyız biz. Adalıyız. Bizim olan bir adanın mensubuyuz. Senin, benim, onun, hepimizin… “Benim Ada’m” diye gezdiğim yerleri gururla tanıttığım.

Önce adamıza biz sahip çıkmalıyız, daha sonra tanıtımına el birliğince destek olmalıyız. Biliyoruz ki yeterli tanıtıma sahip değiliz. Denizinden tutun da tarihi eserlerine kadar eşsiz bir yerde yaşıyoruz ancak kıymet ve vefa bilmek önemli…

Bu ada bizi bırakmıyor. Biz onunlayız o bizimle. Bizi bırakmayan, elimizi sıkıca tutan arkadaşımıza bağlılığımız gibi, vefamızı gösterme zamanı geldi de geçiyor.

Kıymet vermek önemlidir…