Lefkoşa Belediyesi Orkestrasından ne zaman söz edilse, ülkemizde adı orkestra ile özdeşleşmiş bir isim akla gelir. Bu isim Can Sözer'dir. Onla ve eşi Çiğdem Dürüst ile bire bir tanışıklığımız sosyal medya tweter hesaplarımız vasıtası ile oldu. Can Sözer olsun Çiğdem Dürüst olsun her ikisi de kendi yetenek, özellik ve kişisel başarıları ile bilinmekte olan toplumumuzdaki başarılı isimlerdir... Can beyle ,Lefkoşa'da telefon satan ünlü bir işyerinde karşılaştık. Ona, beni tanıdınız mı diye sordum, belli ki ilk anda sorduğum soruya yanıt alamayacaktım. Kendimi tanıttım epey konuştuk, hatta o gün günümüz modasına uygun selfie bile çektik. Müzik denince babadan kalma bir sevgi seli daima üzerimizde var olandır. İlkokul çağlarında abim dahil biz üç kardeş Bedelyan Efendiden ders alıp Ingiltere'den gelen öğretmenler huzurunda imtihana girenlerdik...Müzik sevgimiz yıllar öncesine dayanır... Ülkemizin kendi sanatçılarına da ayrı bir hayranlığımız vardır...Daha yazmak istediğim bir çok sanatçı vardır... Can Sözer ile başladım ...Can Sözer orkestra şefi olarak, gerek gördüğü eğitim, gerek engin müzik bilgisi ,gerekse sanatçı kişiliği, giyimi, saçı ve espirili duruşuyla toplumumuz içinde sevilen ünlü bir sanatçımızdır. LTB orkestra şefidir...Onu yazmaya karar verdiğim, andan itibaren Lefkoşa belediyesinin web sitesine, yine telefoniyen konuştuğumuz Can Sözer 'in önerisi ile bilgi edinmek açısından girdim. Süreç içerisinde orkestranın ilk ciddi çalışmasının 1983 yılında İlkay İdris ile Hüseyin Kemal Moral aracılığı ile o zamanın Belediye Başkanına istekleri olan bando kurulmasının iletildiğidir. LTB başkanı Sayın Mustafa Akıncı tarafından gerekli hazırlıklar yapılmış isede, bu ilk girişim, mali sıkıntılar nedeniyle yarım kalmıştır. 1991 yılında belediye başkanı Sayın Burhan Yetkili 'nin aldırdığı belediye meclis kararı ile kurulan topluluk için İlkay Idris'e , eğitmen olarak Can Sözer ve Hüseyin Kutruza yardım etmişlerdir. Bu eğitmenler sayesinde icracılar ile ilk dinleti konseri, Atatürk Kültür Merkezinde vermişlerdir.O yıllarda daha ziyade ingilizce şarkılara ağırlık verildiğini telefon konuşmamızda dile getiren Can bey ilk dinletideki şarkı adını hatırlıyormusunuz diye sorduğumda tereddütsüz 'Release Me ' olarak vermiştir. 1994 yılına kadar geçen sürede orkestra kendi personelini yetiştirme çabası içinde olmuştur...Bu arada Belediye başkanı değişmiştir... Sayın Şemi Bora'nın kültür ve sanata olan ilgisi yoğun olmuş ve başkanlığı süresince orkestraya konservatuar mezunu ve ülke içinde kendini iyi yetiştirmiş müzisyenlerin orkestraya katılmaları sağlanmıştır...Böylelikle LTB orkestrası, niceliği ve niteliği yüksek eserlerin orkestra tarafından seslendirilmesine başlanmıştır. Bu süreçte Lefkoşa'nın çeşitli park, meydan ve salonlarında konserler verilmiştir. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde ilk defa bir “Hafif Müzik Beste Yarışması” düzenleme şerefi Lefkoşa Belediye Orkestrası’na ait olduğu bilinmektedir. 2002 yılında klasik oda orkestrası klasik müzik sanatçılarının katkılarıyla kurulmuştur. Bu dönemde LTB başkanı Sayın Kutlay Erk'tir. Klasik müziğe önemin,arttığı bir dönem yaşanmıştır... Yıl 2006 ve LTB Başkanı Sayın Cemal Bulutoğlularının Başkan seçildiği döneminde kadrolu sanatçı sayısı 30 dur. Bu sayı gönüllüler ile 90 kişiye de bu dönemde ulaşmıştır... Can Sözer bu dönemde Orkestra şefliğine getirilmiştir. Sözer' in askeri müzik okulu mezuniyeti sonrasında sekiz yıl GKKomutanlığı orkestrasında çalışmışlığı vardır.Tecrübesi tartışılmazdır. Lefkoşa Belediye Orkestrası Bünyesine, Oda Orkestrası, Pop/Latin Orkestrası, Oda Müziği Grupları, Halk Müziği Korosu ve Çocuk Korosu eklenmiş bu yöndeki etkinlikler ile toplumda müzik ses getiren olmuştur. Günümüzde LTB Başkanı Sayın Mehmet Harmancı'dır... Mehmet Harmancı Mahallemizde büyüyen çok sevdiğim arkadaşım Zehra ile Hüseyin Harmancı'nın oğlu olup, onun da müzik konusunda üstün bir gayreti ve teşviki olduğu, Can Sözer tarafından tekrar edilmiştir... Bu dönemde Can Sözer'in projeleri arasında Eylül ayı içerisinde hayata geçirmek istediği ' Çok Sesli Klasik Müzik Korosu' vardır. Şef olduktan sonra ilk yönettiği orkestrada Kıbrıs halk türkülerini seslendirdiklerini ve 15 yaşında gitar ile başladığı müzik tutkusunun bu gün artarak devam ettiğini söyleyen Can Sözer'e en sevdiği şarkıyı sorduğum zaman, seçimde zorlanmış ve bu sorumu yanıtsız bırakmayı tercih etmiştir. Aynen bir babanın, hangi çocuğunu daha çok seversin sorusuna yanıt veremediği, derin duygular içindeydi. Can Sözer'i tanımlarken Beethoven'nin bu sözü tüm müzik severlere gelsin diyorum... ' Müziği kim anlarsa, başka insanların uğradığı tüm çöküntülerden kurtulur. '