Halkın derdi geçim

Avrupa Birliği ülkelerinin tümünde, Avrupa Komisyonu tarafından Mayıs’ta yaptırılan “Standard Eurobarometre” anketi çok çarpıcı sonuçlar içeriyor.

Avrupa Birliği ülkelerinin tümünde, Avrupa Komisyonu tarafından Mayıs’ta yaptırılan “Standard Eurobarometre” anketi çok çarpıcı sonuçlar içeriyor.
KKTC ve Güney Kıbrıs’ta da ayrı ayrı 500’er kişi ile yüz yüze mülakat şeklinde yapılan bu anketin sonuçlarını her siyasinin önüne alıp değerlendirmesinde fayda var.
Çünkü bu taleplere cevap veren siyaset, önümüzdeki seçimin tartışılmaz galibi olacak. Bu talepleri duymazdan gelenler, bu söylemlere kulaklarını tıkayanların ise mahallelerine dönmekten başka çareleri yok.
Peki ne diyor bu ankete göre, sokaktaki vatandaş?
Bir kere sokağın birinci önceliği ekonomi. Bu apaçık görülüyor. Kuzey Kıbrıs’ta ankete katılanların yüzde 60’ı ekonominin kötü olduğu düşüncesinde. Bu değer AB ülkeleri genelinde ise yüzde 54 oranında.
Gelecek 12 ay içerisinde ekonominin kötüleşeceği düşüncesinde olanlar yine çoğunlukta. Yüzde 43, istihdam olanaklarının gerileyeceği düşünüyor.
En ciddi sorun sıralamasında birinci sırada hayat pahalılığı var. Ardından işsizlik geliyor. Kıbrıs sorunu ise, suç ve ekonomik durumun ardından beşinci sırada yer aldı.
Çevre sorunlarını ise hiç sormayın. Onlar 13 tercih arasında ancak 12’inci sırada yer bulabildi.
Avrupa Birliği’ne güven sanıldığı kadar da yüksek çıkmadı aslında. Yüzde 52 AB’ye güven duyduğunu söylerken, diğer yarının ise şüpheyle baktığını görüyoruz.
Tüm bu yaklaşım, dünyada da önümüzdeki 20 yıl içinde AB ile ilgili derin ayrılıkların su yüzüne çıkmasını bekleyenleri doğrular nitelikte.
Peki bu anket bize ne söylüyor. Bu anket bize ekonomik çarkları döndüremezsek halkın faturayı siyasete keseceğini gösteriyor.
Kıbrıs meselesi başta olmak üzere konuşulan, siyasetin gündemini meşgul eden bir çok tartışmanın aksine, halkın markette, çarşı, pazardaki pahalılıkla ilgilendiğini gösteriyor.
Bu anket, “fiyatları aşağı çekmek için ne gibi politikalar uygulanabilir”, bunun tartışılması gerektiğini söylüyor…
Başbakanlık Devlet Planlama Örgütü’nün dün açıkladığı verilere göre, bir önceki yılın aynı ayına göre enflasyon da yüzde 15,95 olarak gerçekleşti. Siz bunun üzerine bir 10 puan daha ekleyin.Çarşı pazarın artışına öyle ulaşırsınız.
Tüketici Fiyatları Endeksi’nde yer olan 12 ana grubun 10’unda artış; 2’sinde düşüş gerçekleştiği söyleniyor.
Artanlar grubunu saymayacağım. İğneden ipliğe ne varsa her şeye zam var…
Ama ben asıl neyin fiyatı düştü diye merak ettim. Giyimde yüzde 0.31, haberleşmede de yüzde 0.18 azalış olduğunu açıklandığını duyunca şaşkına döndüm.
Halk tabiriyle bunlara da “Bindirimden indirim” desek yanlış olmaz. Yoksa herkesin cebini yakan faturaların ucuzladığını, ya da giyim kuşamda fiyatların düştüğünü düşünmek saflık olur.
Sözün özü, siyasilere iyi bir ev ödevi bu anket. Önce bu anketin dediklerine baksınlar, sonra dönüp bir de kendi söylediklerine baksınlar.
Aradaki mesafe, önümüzdeki dönem iktidara olan mesafeleridir. İktidar iddiasında olan her siyasetçi bu mesafeyi iyi ölçmelidir…

Bu haber 360 defa okunmuştur

:

:

:

: