“Barış dilinden vazgeçecek değiliz’’
'Ya eşitliğimizi kabul edecekler ya da iki ayrı varlık kök salmaya devam edecek”
‘’Akan zaman birleşmeye doğru gitmiyor’’
Bu sözler Cumhurbaşkanı Akıncı’ya ait.
Ve bu sözler Rum gazetelerince ‘Akıncıdan soğuk şantaj’ olarak değerlendiriliyor.
Bizde ise, özellikle çözüm yanlıları tarafından ‘’Akıncı iki ayrı devletten söz etmeye başladı’’diye ciddi eleştiriler almaya devam ediyor.
***
Burada iki şeyi birbirinden ayırmak ve fark etmekte yarar var.
Cumhurbaşkanı Akıncı’yı tanıyanlar iyi bilirler ki tüm siyasi yaşamı boyunca Kıbrıs’ta ayrılığı savunmamıştır.
Kıbrıs’ta birleşmeyi, Birleşik Federal bir Kıbrıs’ı savunmuştur.
Göreve geldiğinden beri de bu yönde elinden geleni yapmıştır.
***
Burada ifade edilenlere gelince.
Bunlar bir durum tespitidir.
Bu ifadeler mevcut durumdan bir tespittir ve bunun sözlerle ifadesidir.
Tespitleri söylemek, bu düşüncede olduğunun anlamını taşımaz.
***
Crans Montana’da Cumhurbaşkanı Akıncı elinden geleni yapmasına karşın Rum lider Anastasiadis tutumuyla süreci bertaraf ettirmeyi başarmıştır.
Şimdi ne yapıyor ne diyor?
Anastasiadis kendini savunuyor.
İşte parametreler şöyle kötüydü, böyle kötüydü, o yüzden anlaşamadık diyor.
Kötü olan parametreler miydi?
Yoksa o parametrelerin içine girmek istemeyen kendisi miydi?
Şimdi de müzakereler için hazır olduğunu bir kaç kezdir açıklıyor.
***
Bu kez BM parametreleri hala masada olur mu?
Masa yeniden kurulur mu?
***
Son BM Genel Sekreteri’nin Danışmanı olan Eide’yi de yolcu ettik.
Her gelen görevli, istenmeyen adam ilan edildi, saldırıya uğradı Rum tarafınca.
Kıbrıs Türk tarafı olarak biz de zaman zaman sıkıntılar yaşasak da saygı çerçevesinde kalmayı hep tercih ettik.
Anlaşılan o ki;
Biz bu gidişle daha çok genel sekreter, daha çok özel temsilci, daha çok danışman yolcu edeceğiz.
Görünen köy kılavuz istemezmiş.