Adadan Dış Bakış’ta dün konuğum AK Parti Kıbrıs Temsilcisi Mehmet Demirci’ydi… İlk sorum Kıbrıs’ta alıp yürüyen o dedikoduydu. Türkiye’de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın teşkilatlara ilişkin “Yorulan bırakacak” söylemi ışığında, burada da temsilci olmaya hevesli isimlerin ortaya çıkmasıyla, söylentiler iyiden iyiye ete kemiğe bürünmeye başlamıştı .
Sayın Demirci, “AK Parti’nin Kıbrıs Temsilcisi değişiyor mu” soruma, Namık Kemal’den bir alıntıyla cevap verdi. “Kıbrıs’ın iki şeyi meşhurdur, biri sivrisineği öteki dedikodusudur” dedi.
AK Parti’nin dünya siyasetindeki en önemli partilerden biri olduğunu söyleyen Demirci, “Kıbrıs’ta da temsilcisini seçerken yoldan geçen Mehmet Demirci’yi temsilci yapmadı. Temsilci atayacağı kişinin karakterini, geçmişini, yaptığı siyasi çalışmaları, toplumu kucaklayıp kucaklamadığı incelendi. AK Parti’nin Kıbrıs Temsilciliği bize verilirken, çıkıp bir kişi ‘ben sana veriyorum al’ demedi. AK Parti MYK kararıyla oldu. Üç tane genel başkan yardımcısı bunun altına imza attı. Bizzat bizi Ankara’ya çağırıp görevi bildirdiler. Bizde göreve talip olunmaz. Görev verilir, yaparsınız. Ben AK Parti Kıbrıs Temsilciliği’ne talip olmadım” diye konuştu.
Dedikoduların aksine Kıbrıs Ak Parti Temsilciliği’nin Genel Merkez ile işbirliği çerçevesinde teşkilatlanmasını devam ettirdiğini belirten Demirci, “KKTC Siyasi Partiler Yasası’na göre burada herhangi bir siyasi partinin adını kullanamazsınız, ofisini açamazsınız. Biz AK Parti’yi 2019 seçimlerine hazırlamak için adada Milli ve Manevi Dayanışma Derneği diye bir dernek kurduk. Bu dernek üzerinden siyasi çalışmaları yürütüyoruz” dedi.
Mehmet Demirci, sosyal medyada dolaşan ve isminde AK olan derneklerin AK Parti ile hiçbir bağı olmadığının da altını çizdi. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Ataş ile önümüzdeki hafta Ankara’da Kıbrıs’taki teşkilatlanmayı masaya yatıracaklarını ifade eden Demirci, Kıbrıs Temsilci’nin değişmesinin kesinlikle gündemde olmadığını söyledi.
2019 seçimlerinin Türkiye için çok önemli olduğunu kaydeden Mehmet Demirci, “Dış güçler, iç güçler hepsi Erdoğan’ı hedef almış vaziyette. Son Katar krizinde bile asıl hedef Türkiye idi. Erdoğan’ın basiretli duruşu sayesinde atlatıldı” dedi.
Tespitler son derece gerçekçiydi. Erdoğan’ı hedef alan Türkiye düşmanları var gücüyle 2019 seçimlerinde Erdoğan’ı Cumhurbaşkanlığı’ndan indirmeye hazırlanıyor.
O yüzden 2019 seçimlerine hazırlık Türkiye için de çok hayatidir. Türkiye’nin yanısıra KKTC’nin geleceği açısından da bu tarih not edilmeli.
2019’da istikrarsızlığa sürüklenmek isteyen bir Türkiye, en çok KKTC’ye kaybettirir. Çünkü şu an herkesi gözü Kıbrıs ve çevresindeki doğal zenginliklerin üstündedir.
Kolu kanadı kırılan bir Türkiye’nin KKTC’nin yanında güçlü bir şekilde durmasına da imkan yoktur. O yüzden 2019 seçimleri, Türkiye ile birlikte KKTC’nin kaderinde de belirleyici olacaktır.
Çünkü Anavatan Türkiye ile KKTC’nin kaderinin birbirinden ayrılması imkansızdır.
Bu böyle biline…