ABD Başkanı Donald Trump'ın Terörle Mücadele Danışmanı Sebastion Gorka'nın görevinden ayrıldı.
ABD basınında çıkan haberlere göre, Beyaz Saray danışmanlarından Gorka, Trump yönetimine veda eden son isim oldu.
ABD basını, Gorka’nın görevini bırakması ya da el çektirilmesini, Trump’ın Baş Stratejisti Steve Bannon ile geçen hafta yollarını ayırmasının ardından beklenen bir gelişme olarak değerlendiriyor.
Ulusal güvenlik ve terörle mücadele alanlarında benzer görüşleri savunan Gorka ve Bannon, Trump yönetimindeki görevleri öncesinde alternatif sağın önde gelen yayınlarından biri kabul edilen Breitbart News'te birlikte çalışıyordu.
Trump’ın göreve başlamasından bu yana Gorka ve Bannon’un dışında A Takımı’nda yer alan Özel Kalem Müdürü Rience Priebus, Basın Sözcüsü Sean Spicer, İletişim Direktörü Anthony Scaramucci de istifa etti ya da kovularak ayrılmak zorunda kaldılar.
Tüm bu gelişmeler ABD’nin uluslararası siyasetinde CIA’in etkinliğini artırdığı şeklinde yorumlanıyor.
Hatta iddialar öyle boyutlara vardı ki, bu istifaların ardından Trump’ın bile yılsonuna varmadan istifa edeceği konuşulmaya başlandı.
Saygın Amerikan dergisi Newsweek’in siyasi analistlerden Keith Olbermann, “Kısa bir süre içerisinde, Trump’ın başkanlığının sona ereceğini düşünüyorum” ifadelerini kullandı.
Geçtiğimiz günlerde ünlü Amerikalı yazar Tony Schwartz, Trump’ın başkanlığının fiilen bittiğini belirterek “Yıl sonuna kadar görevde kalırsa şaşarım. Sonbaharda ya da daha öncesinde istifa edebilir” demişti.
Yine geçtiğimiz günlerde Amerikan Foreign Policy dergisinde bir yazı kaleme alan Georgetown Üniversitesi hukuk profesörü Rosa Brooks ise, Trump’ın başkanlıktan nasıl uzaklaştırılabileceğine dair ihtimalleri yazmıştı.
ABD yakın tarihinde görülmemiş bir dönem yaşanıyor.
Yazının başında da dediğimiz gibi dizginleri ele alan Amerikan derin devletinin, Trump’ı palyaço haline getirmesi an meselesi.
Peki yeni dönem Ortadoğu’ya ne getirir, anavatan Türkiye ve enerji koridorunun üstünde yer alan KKTC bundan nasıl etkilenir?
Bu soruların yanıtı için ne yazık ki iyimser tahminlerim yok.
CIA’in Ortadoğu’daki hesapları, yeni harita girişimleri hepimizin malumu. Suriye’nin kuzeyinde bir Kürt devleti için olanca gücüyle bastıran Amerikan derin güçleri, Türkiye’de şu anda yer alan milli yönetimden de ne yazık ki hazzetmiyor.
Doğu Akdeniz’i gözetleme işini Güney’de iki İngiliz üssüyle Londra’ya havale eden CIA, denizaltına döşediği kablolarla da artık bölgede kuş uçsa haberi olacak.
Kısaca Trump’ın başkanlık koltuğuna oturduğunda sözünü ettiği içe dönme politikası hüsranla bitti.
ABD, yeni dönemde bölgemizde belki daha önceki dönemlerde bile olmadığı kadar var olmak zorunda.
Adamlarını tek tek yitiren ve sıranın kendisine geldiğini gören Trump da bunu biliyor.
CIA’in hiç olmadığı kadar etkin olacağı yeni dönemde Türkiye’de üretilen milli politikalar bu yüzden çok hayati.
2019’daki seçimler de bu yüzden çok önemli. Çünkü gelecek 30 yılın rotası o seçimlerde çizilecek…