Yeni öğretim yılı 18 Eylül pazartesi başlıyor.
Eylül ayı deyince, okulların açılması akla gelir.
Eylül ayında anne babalar yanında, çocuklarda da okul heyecanı ve telaşı başlar.
Maddi sorunlar yanında manevi sorunlar da yaşanır.
***
Yaşanan bu süreç daha önceden okula giden çocuklar için daha kolay olsa da, ailesinden ilk kez ayrılacak ve okula gidecek olan çocuklar için uyum süreci biraz daha zorlu olur.
Yine bu dönemde Devlet okullarındaki yetersizlik ve sorunlar daha fazla konuşulur, daha fazla ön plana çıkartılır.
***
Devlet okullarında;
Bu yıl 34 bin öğrenci eğitim alacak.
Buna karşılık 3 bin 731 öğretmen görev yapacak.
Bazı okullardaki öğrenci yığılmaları yine gündemde bu yıl.
Girne’de bazı okullarda sınıflar yetersiz yine.
Ek derslik inşaatları henüz tamamlanmadı.
Bu yüzden bazı öğrenciler okullarına kaydını yaptıramadı
Lefkoşa’ya baktığımızda da bazı okullarda ciddi öğrenci yığılması yaşanıyor.
***
Peki, bunların böyle olacağı geçtiğimiz yıllardan belli değil miydi?
Niye sorunları çözümüne atfen zamanında adım atılmadı?
Plan yapılmadı?
Bunlar planlama ile aşılabilecek konular değil mi?
Oku zili çalmadan çözülmesi gereken daha pek çok konu çözüm bekliyor.
Mesela;
Öğretmen atamaları,
Öğretmen eksikliği,
Bir çok okulda sınıf inşaatları devam etmesi,
Hademe sorunları,
Taşımacılık vs.
***
Bir diğer tartışılan konu, TC’deki yeni müfredat.
Değişikliklerden doğal olarak biz de etkileniyoruz.
Zira, TC’deki ders kitapları, ülkemizde de kullanılıyor.
Biyoloji derslerindeki “Hayatın Başlangıcı ve Evrim” ünitesi müfredattan kaldırılıyor.
Evrensel değerler dışlanıyor.
Burada şikayet etmekten öteye gitmek mümkün mü?
Hayır!
Hayır, çünkü kendi eğitim sistemimiz, kendi müfredatımız yok.
***
Tüm sorunlar ve eksikliklere rağmen, okul ve eğitim yılları çocukluk çağının en güzel yılları.
Tüm öğrencilerimizin, ileride, geriye baktıklarında, bu yıllara ait güzel anılarının olmasını diliyorum.
Onlara bu güzel yıllarının değerini biliniz diyorum.
Ve tüm öğretmen ve öğrencilerimize başarılı bir eğitim yılı diliyorum.