Uçurumun kenarında…

Adadan Dış Bakış’ta dün konuğum Başbakanlık Uyuşturucuyla Mücadele Komisyonu Başkanı Hasan Karaokçu oldu.

Adadan Dış Bakış’ta dün konuğum Başbakanlık Uyuşturucuyla Mücadele Komisyonu Başkanı Hasan Karaokçu oldu. Zehir tacirlerinin adeta hedef pazarı haline gelen KKTC’de giderek yaygınlaşan uyuşturucu kullanımı ve bu illetle mücadele için yapılması gerekenleri konuştuk.

Karaokçu, Türkiye’deki AMATEM benzeri uyuşturucuyla mücadele merkezinin iki ay içinde Kalkanlı’da faaliyete geçeceğini müjdelerken, uyuşturucuyla mücadele ederken kurum olarak karşılaştıkları zorlukları tek tek anlattı.

Uyuşturucu kullanımının ilkokullara kadar indiğini, 5’inci sınıflarda yüzde 1.6 bonzai kullanımı olduğunu ifade eden Karaokçu, felaketin büyüklüğünü anlatırken yasal altyapıdaki eksikliklere de dikkat çekti.

Teknik Takip Yasası, Muhbir Kullanım Yasası ve Kontrollü Teslimat Yasası gibi
uyuşturucuyla mücadele için olmazsa olmaz yasaların bir an önce hayata geçirilmesi gerektiğini ifade eden Karaokçu, bu konuda hazırlığın YDÜ Hukuk Fakültesi ile işbirliği içinde yapıldığını söyledi.

Geçen yıl pilot bölgelerde başlayan liselerde uyuşturucuya karşı eğitim derslerinin bu yıl tüm liselerde müfredata sokularak yaygınlaştırılması da bu alanda önemli bir adım olacak.

“Alarm zili ne zaman çalar, çocuklarımızda nasıl bir davranış değişikliği gözlemlersek anne babalar olarak şüphelenmeliyiz?” soruma ise Karaokçu şu cevabı verdi:
“Kullanılan maddeye göre davranışlar değişiklik gösteriyor. Gözlerde kızarıklık olabilir, konuşmada yavaşlama olabilir. Ya da bunların dışında bir uyarıcı alındıysa tam aksi çok hareketli olabilir. Ne yazık ki genellikle bize başvuran aileler 3-4 yıl sonra çocuklarının uyuşturucu kullandığını fark ediyor…”

Komisyonun yaptığı Toplumsal Tutum Araştırması’nı önümüzdeki haftalarda açıklayacaklarını belirten Karaokçu, uyuşturucuyla mücadelede en büyük sıkıntının toplumsal önyargılar olduğunu , bu yüzden bu araştırmanın sonuçlarının önemli olduğunu kaydetti.

Uyuşturucuyla mücadele eden, tedavi olan bir çocuğu okula yazdırırken bile okul müdürlüklerinden engel ile karşılaştıklarını, bu çocukların topluma kabul edilmediğini anlatan Karaokçu, yaptıkları Toplumsal Tutum Araştırması’na ilişkin şu sonuçları paylaştı…

“Herhangi bir madde kullanmayan bireyler, hayatlarının bir döneminde bu maddeleri kullanan kişilerle iletişim kurmaktan çekiniyor, ev arkadaşlığı dahil hiçbir irtibatta bulunmak istemiyor. Hatta bu kişilerin ailelerine dahil önyargılı bakılıyor.

KKTC’de uyuşturucu mafyası bulunduğu ve daha çok yasadışı madde kullananların bu mafyanın varlığına işaret ettikleri gözleniyor.

Polis tarafından madde kullanan bireylerin, daha sonra tedavi olsa bile topluma kazandırılmasında zorluklar nedeniyle, gazetelere ifşa edilmesi doğru bulunmuyor.
Bağımlıların cezaevine gönderilmek yerine tedavi edilmeleri gerektiğine inanılıyor. Bu bağlamda denetimli serbestlik yasası kuvvetli bir şekilde destekleniyor.
Yaşam boyu yatıştırıcı ve sakinleştirici ilaçların kullanımında son yıllarda yüzde 5.8’e varan ciddi bir artış bulunuyor…

Kısaca toplum olarak geleceğimiz olan çocuklarımız, uçurumun kenarında… Onları uçurumdan itmek ya da uçurumdan kenara çekmek bizim elimizde. Bu konuda hem alileler olarak bizlerin hem de devletin üzerine düşen önemli görevler var.
Aksi halde gençleri zehirlenen bir milletin gelecekte ayakta kalmasının imkansız olduğunu bilmeliyiz…

Bu haber 369 defa okunmuştur

:

:

:

: