Turizm uçtu gidiyor diyorlar ya!

Turizm ya da gezim, dinlenmek, eğlenmek, görmek ve tanımak gibi amaçlarla yapılan geziler ve bir ülkeye veya bir bölgeye turist çekmek için alınan ekonomik, kültürel, teknik önlemlerin, yapılan çalışmaların tümüdür.

Turizm ya da gezim, dinlenmek, eğlenmek, görmek ve tanımak gibi amaçlarla yapılan geziler ve bir ülkeye veya bir bölgeye turist çekmek için alınan ekonomik, kültürel, teknik önlemlerin, yapılan çalışmaların tümüdür.
Turistik gezi, insanların sadece bir yerden bir yere gitmesi değil kültürel, ekonomik ve toplumsal olarak da iletişim içinde olmalarıdır.
Turizm sayesinde insanlar hem diğer ülkelerin, hem kendi ülkelerinde yaşadıkları bölgenin dışındaki güzelliklerin, hem de geçmişte yaşamış olan insanların bırakmış oldukları kültürel mirasın farkına vararak, gelecek kuşaklara daha yaşanılabilir bir dünya bırakmanın gerekliliğine inanarak hayata farklı açılardan bakabilirler.
Turistler gittikleri ülke ya da bölgede gördükleri yerler karşılığında o yöre halkına para kazandırırlar. Yani turizm ziyaret edilen ülke ve bölgenin ekonomisine büyük bir maddi katkı sağlar.
Dolayısıyla turizm uçtu, zirve yaptı, bilmem kaç yılın rekorunu kırdı gibi son zamanlarda gazetelere Turizm Bakanlığı Müsteşarı İsmet Esenyel tarafından bizzat servis edilen haberlerin bu kapsamda ele alınmasında büyük yararlar vardır diye düşünüyorum.
Turizm maksat itibarıyla uçaktan otele, otelden tekrar uçağa değil, bütün paydaşlara olumlu katkı yaptığı zaman amacına hizmet etmiş olur.
Yoksa “her şey dahil sistemi” ve kumara endeksli ilginin turizmi zirveye taşıması toplumsal bir katma değere ulaştırmıyor bizi..
Turizm politikasını, limanlardan giren turist sayısına endekslemek vizyon mudur?
Elbette değildir, ki bugün maalesef yapılan budur.
Oysa turistlerin barınmaları, eğlenip dinlenmeleri için yapılan oteller, moteller, pansiyonlar, plajlar, lokantalar ve gazinolar, kamp alanları, eğlence yerleri, spor ve geliştirilmiş modern sağlık merkezleri birer turizm kurum veya kuruluşudur.
Dolayısıyla bu kurumların sayısı,kalitesi, konforu, personelinin güleryüzlülüğü, buralara ulaşım kolaylığı turist akımını arttırır. Turizmi arttıran bir başka etmen de tarihi anıtların bolluğudur. Eski kent harabeleri, ünlü anıtlar (camiler, kiliseler, açıkhava tiyatroları, müzeler vb...) her zaman insanların ilgisini çekmiştir. Bunların yanı sıra doğa güzellikleri de önemli bir ilgi kaynağıdır.
Bütün bu saydıklarımın bütünsel anlamda bizim coğrafyamızda tamamı mevcut değil.
Lakin bunlar potansiyel gelişimi mümkün olan alanlardır.
Dolayısıyla bu noktadan hareketle, lafazanlığı bir tarafa bırakarak turizmin sürdürülebilir yanı olan politikaların, devlet politikası haline dönüştürülmesi için çaba harcanmalıdır.
Zira her gelen siyasi makamın kafasına göre şekillendireceği bir sektör değildir turizm.



Bu haber 223 defa okunmuştur

:

:

:

: