1950 Ağustos ayında şu an beraber olduğum ve bana her yönden yardımcı ve destek olan, randevularımı düzenleyen, tanıdığım yegane dürüst ve doğru insan olan eşimi tanıdım.
Tek amacım, beni dinleyenlere spiritüel güçler iletmek veya kendi spiritüel güçlerini daha da güçlendirmekti. Böylelikle de kendi iç benliklerine düzen getirebileceklerini fark edeceklerdi. Hasta insanlarla karşılaştığım zaman, onlara doktorlarına güvenmelerini öğütlüyorum. Eğer güvenirler ve güveni muhafaza ederlerse daha baştan %60 kazanmış sayılırlar. Bunun dışında ilahi güce inanmak ve güvenmek çok önemli.
Tanrı bilincine vardığınız zaman, İlahiden ve ruhsal boyuttan size gelen yardımların farkına vardığınızda hayat kolaylaşır. Tabii ki bunu söylemesi kolay ama bunu bir yaşam şekli haline getirmek zaman ister. O zaman sahip olduğunuz değeri tekrar bulacaksınız. Bizi Yaradanın Allah olduğunu, bize sunulan her şeyin ondan geldiğini, bütün güzelliklerin O'nun tarafından bize sunulduğunu anlamamız gerekiyor. Ama tabii ki bizim, bütün bunları içimize almamız gerektiğini de söylüyor. Çünkü biz bunları kabul ederek sevgiyle içimize alırsak, bunlar bizim olur. Kabul edip içimize almadığımız zaman kendimizi kötüye teslim etmiş oluyoruz ve dolayısıyla da kötü bizi etkilemeye başlar.
Ondan sonra da Allah beni korumadı dersiniz!!! Hayır arkadaşlar, siz kabul etmediniz. Siz İlahiden gelen kuralları verilenleri ve size sunulanları benimseyip kabul etmiyorsanız, kendi hayatınızın bir parçası olarak görmüyorsanız, kimse sizi zorla iyide tutmak için görevli değildir. Bu sizin içinizden gelmelidir. İlahiye inanır gibi davranmak ama içinizden güvenerek, isteyerek sevgiyle kabul etmemekle bir yere varamazsınız. Çünkü insanları kandırabilirsiniz ama Tanrıyı kandıramazsınız.
İnsanın şifalanabilmesi için kötüyü bırakması ve içinde yerleşmiş olanlardan da kurtulması gerekir. İlahi olanı kabul etmesi ve o yolda kalması çok önemlidir. Aldığı şifanın da kalıcı olması için ve daha da iyiye gitmesi de, yine ayni şekilde bu yolda kalmaktan geçer. Onun için ben şifalandım artık ilgilenmesem de olur diye düşünmeyin. Sürekli çevreden size ulaşmaya çalışan kötülük, en küçük bir açığınızı yakaladığında, hemen oradan içeri dalar ve çalışmaya başlar.
Kötülüklerden ayrılın ki ilahiye bağlanabilesiniz. İyiliklerin güzelliklerin içinde olursanız, ilahiye yakın olursunuz. Sürekli bağlantı kurarak kendinizi istediğiniz yerde bulabilirsiniz. İlahiyle olan bağlantılarınız rutinleşip düzene girdiğinde, hayatınızdaki güzelliklerin de artmaya başlayacağını ve hayatınızın düzene girdiğini göreceksiniz.
İlahi düzen içine girdikten ve bu yolu bulduktan sonra, artık siz direk bağlantıyı kurabilir ve bütün isteklerinizi İlahiye iletebilirsiniz. Bruno Gronıng bizim bu yolda rahatlıknan yürüyebilmemiz ve bağlantıyı kurmamız için gereken bilgileri bize vermiş, yolu açmış ve gitmiştir. Bu yolu açık tutmak, bizim çalışmalarımızla, her gün yaptığımız Einstellen lerimizle mümkündür. Bunu yaptığınız sürece sizi sevgiyle dolu ve huzurlu bir hayatın beklediğinden emin olabilirsiniz.
Hayatınızın sağlıklı, mutlu, huzurlu, bolluk bereket içinde ve huzur dolu geçmesini istiyorsanız, kendinize değer verin. Kendi bedeninize ve duygularınıza kulak verin. Dışarıdan gelenler sizi ilgilendirmesin. Şimdi çevreyi, işi, malı mülkü, kazancı ve yaşananları düşünecek zaman değil. Şimdi İlahiye bağlanma zamanı. Çünkü İlahiye gerektiği gibi bağlandığınızda ve her gün bağlantınızı kurduğunuzda, İlahi düzen içine girmiş ve her yönden İlahi korunmaya alınmış olursunuz. İlahi tarafından en mükemmel şekilde yönlendirildiğiniz için de, zaten her işiniz ve sizin rahat bir hayat sürebilmeniz için size gereken her şey fazlasıyla veriliyor demektir.
İyiliği seçip İlahinin yolunu seçtiğinizde, kötü tarafından daha çok saldırıya uğrayabilirsiniz. Bu da bilinen bir gerçek. Çünkü bizi yolumuzdan saptırmak için kötülük uğraş içinde. Buna çok dikkat edin ve taviz vermeyin. Sizin inancınız çok önemli, sizin iyiliklerde kalmanız ve yaşantınız haline getirmeniz ve bunun bedeninizde iyice yer etmesi, sizi sağlamlaştıracaktır.
Dünya yaşamında çevrenizdekilerin etkisi de sizi yıldırabilir, kanmayın.
Dibe vurmak çok kolaydır, sırasında iki üç kelime ile hemen yıkılırsınız. Ama yukarıya doğru yükselmek ve iyiliklere bağlanmak, daha fazla yüksek enerjiye ihtiyaç duyar. Aynen iniş aşağı inerken koşarak inebilirsiniz, ama yokuş çıkarken küçük adımlarla yavaş yavaş çıkarsınız. Hatta arada durup dinlenir veya zaman zaman zaruri değilse geri dönmeyi bile düşünürsünüz. İşte şu anda sizin yolculuğunuz da aynen böyle bir şey. Onun için de çok dikkatli omalısınız. Çünkü sizin için bu yolda ilerlemek, bir bakıma da bilinmeyene yelken açmaktır. Alışılmış ve bildiğiniz bir yol size daha kolay gibi görünür, size acı verse de. Ama unutmayın ki denemeden hangisinin daha iyi ve hayrınıza olduğunu bilemezsiniz.
Hastalıklarınızdan da kolay kolay kurtulamayışınızın sebebi, inanamayışınızdır. Şifa istiyorsunuz, yardım istiyorsunuz ama bir türlü bunun oluşacağına inanamıyorsunuz. İçinizde hep bir tereddüt veya sorular var. Böyle olunca da yaratım yapamıyorsunuz. Çünkü bir taraftan istiyorsunuz, bir taraftan da kabul etmiyorsunuz. Çok basit bir mantıkla düşündüğünüzde bile, birinden kalem istiyorsunuz ve zaten yoktur diye düşünerek geri dönüp gidiyorsunuz. Belki de kalem vardı, ama siz kişinin, bulup size vermesine izin vermediniz. İşte bu tür davranışlar hiç bir zaman size olumlu bir netice vermez.
Bir düzensizliğin (hastalığın) ilahi düzen içine girmesi için, Einstellen yapıp istemek ve bunun gerçekleşeceğine inanarak beklemek önemli. Şifalanacağına %100 inanıyorsak ve sabırla gelen Regulungları hep *şükürler olsun ki şifalanıyorum* diye algılayarak teslim olabiliyorsak mutlaka istediğimiz sonuca varırız. Bu tamamen bizim inancımıza ve teslimiyetimize bağlıdır.
Hiç bir yerde ve hiç bir şekilde olumsuzluklardan, hastalıklardan bahsetmeyin. Dedikodu yapmayın, yargılamayın, endişelenmeyin ve çözümsüzlüklerden bahsetmeyin. Kendi içinizden bile düşünmeyin. Çünkü böyle yaptığınızda olanı daha da çoğaltırsınız. Çare bulayım derken, çaresizlik yaratırsınız. Bunun farkında olun. Paylaştıkça çoğaldığını biliyoruz. O zaman niye güzel şeyleri paylaşıp çoğaltmak varken, olumsuzlukları paylaşıyoruz.
Hastalıklarınızı da kesinlikle anlatmayın ve düşünmeyin, düşündükçe de çoğaltırsınız. Çünkü sürekli o mudur,bu mudur diye endişeler yaratırsınız. Alışılmış bir düzen içinde, sizin gibi bunların üstünde durmamağa çalışanları da ilgisiz diye yargılıyorsunuz. Ama bu düzen artık değişmek zorunda. Şimdiye kadar bunları yaptınız ve kazancınızın hep daha da kötüye gitmekten başka işe yaramadığını gördünüz. Artık doğru yolu bulup, iyiliklere kucak açma zamanı.
Sizler Einstellen yaparak, iyiliklerin kendinize ve çevrenize ulaşmasına yol açıyorsunuz. Kötülüklerin temizlenmesine değil !!! Onun için de olumsuz olan hiç bir kelimeyi Einstellen sırasında söylemiyoruz, düşünmüyoruz. Kötülükler bizden uzak dursun. İlahi enerji ile nasıl bağlantıya girilebileceğini öğrenin ve bu bağlantılarda sadece iyilikleri güzellikleri, dileklerinizi ve kalbinizde bulunan sevgiyi düşünerek, İlahiden yardım isteyin. Korkmayın, bir arkadaşınızla konuşur gibi, içinizden geldiği gibi, olumlu olarak isteyin.Ama bunları yaparken, Yaradanın farkında olmalı, isteklerimizi açık ve net bildirmeli, her haliyle bizim hayrımıza olacağına inanıp güvenmeliyiz. O zaman size verilecek huzur ve sevginin güzelliğini fark edeceksiniz. Sağlığınıza kavuşacaksınız. Yalnız, ben sağlığıma kavuştum, artık seninle işim bitti der gibi, sakın bu güzellikleri terk etmeyin. Sağlığınızın sürekliliği ve sevgi ve huzurun daha da giderek artması için doğru yoldan ayrılmayın. Hiç bir kişiye, hiç bir zaman kötüden hayır gelmediğinin farkına varın.
Birçok kez anlatmaya çalıştım ve yine de söylemeye devam edeceğim, bedeninize gerçekten dikkat etmeniz ve değer vermeniz çok önemli. Çünkü ona ihtiyacınız var ve ona muhtaçsınız. Size, fiziki yönden her türlü imkanı sağlayan ve kendi ihtiyaçlarınızı karşılamanıza yardım eden bedeninizin kıymetini bilin. Mümkün mertebe olumsuzluklardan uzak durun. Düzgün gıdalarla beslenin ve güzel bir enerjiyle onu doldurun. Her türlü kötü düşünceden ve çevrenizdeki olumsuzluklardan ancak bu şekilde kurtulabilirsiniz.
Bir çok insan Tanrıya dua ettiğinde, dualarını Tanrının kabul edip gerçekleştireceğini zannederler. Halbuki bu dualardaki isteklerimizi ve iyilikleri, İlahi olanı sadece İlahi kurallara uyarak, biz kazanma şansını yakalarız. Bu da sadece gerçek İlahi yayına bağlandığımızda ve bütün bu İlahi yayınlara kendimizi açtığımızda mümkün olur. İşte bu şekilde herkes İlahi yayını içine alabilir, yeterince güç ve İlahi enerjiyle dolduysa, İlahi düzen ve İlahi korunma içinde olabilir.
Düşüncelerin oluşu nasıldır? Kendi seçimimizle oluşturduğumuz iyi veya kötü düşünceler vardır. Konuşmalarımız da buna bağlı olarak iyi veya kötü yöndedir. (yani negatif, olumsuz) dolayısıyla da kötülüğü düşünen, konuşan ve inanan, kötülüğü içine almıştır. Çevresine de bunu yayacaktır. İşte bütün bunlar bizim leyhimize değil aleyhimize çalışır ve sonunda sizin tabirinizle hastalıklar oluşur. Sonra da onlarla boğuşursunuz. Fakat yaptıklarınızın farkında olmadığınız için de, kötü düşüncelere devam edersiniz. Böylelikle üstünüzdeki düzensizlikleri de devam ettirmiş olursunuz.
Peki bütün bunların yerine iyiyi düşünüp, iyiyi konuşsak, güzel şeyleri çoğaltsak ve hem kendimize hem çevremize güzellikleri saçsak nasıl olurdu? Düşünün bakalım, her tarafta herkes güzelliklerden iyiliklerden sevgiden saygıdan hoşgörüyle ve anlayışla bahsedip çevresindekilere neşeyle coşkuyla iltifatlarla yaklaşsa, dünyadaki hayatı yaşamaya doyum olmazdı. Bütün bunları oluşturmak da yine sizin elinizde.
Bu öğretiden yardım ve şifa alanlar, deneyimlediklerini çevrelerine anlattıklarında çok daha bilinçi ve inandırıcı oluyorlar. Çünkü yaşanmış bir durumun aktarılması çok daha etkileyicidir. Bir şeyi öğrenmek başka yaşamış olmak bambaşka bir şeydir. Yaşayan insan duygularını da içine katar ve karşısındaki o duyguları aldığı için daha çok etkilenir. Zaten sizdeki değişiklikler çevreniz tarafından fark edilmeye başlar.
Evet arkadaşlar, gerçek budur. Gerçeği içinizde hissedersiniz. Dışarda gibi görünse de aslında dışarda gördüklerimiz bizim içimizden dışarıya yansıyanlardır. Tanrı bize her şeyi veriyor, verecek de, yeter ki biz almasını bilelim. Verilenleri almak istemez ve direnç koyarsak, veya bunları alabilmek için gereken zemini hazırlamaz ve İlahi kanunlara uymazsak, hiç bir şey kazanamayız, hatta elimizdekileri bile kaybederiz.
Başlangıçta siz bu yolu gerçekten idrak edene kadar, eğer henüz inanamıyorsanız, ben sizin için inanacağım. Ta ki kendiniz inanana kadar. Hatta belki nasıl dua edeceğinizi de bilemiyorsunuzdur. Benden isteyin onu da ben sizin için yapacağım. Sadece siz kendinizi kötülüklerden çözün ayırın. Kötü düşünmeyin, dedikodu yapmayın, kimseyi yargılamayın, endişelenmeyin ve affedin.sizler için Tanrının rahmetini diliyorum.Tanrı sizi bereketlendirsin.
Sevgili arkadaşlar, şifalandıysanız veya yardım aldıysanız, artık einstellen yapmaya ihtiyacınız kalmadı diye düşünmeyin. Her zaman için einstellen yapmaya ihtiyacımız var. Belki ortaya çıkmış olanı fark etmiş ve bunun iyileştiğine şahit olmuşsunuzdur. Ya daha bedeninizde oluşum halinde olup da ortaya çıkmayanlar? Bunları görmediğiniz için yok sayamazsınız. Korkularınız, endişeleriniz, yargılarınız, kabullenemedikleriniz ve daha bir sürü şey, hala daha duruyorsa ve bunlardan özgürleşmemişseniz, bunların da yeni oluşumlara zemin hazırladığını unutmayın. Bunların bedenimize düzensizlik olarak yansımadan düzenli Einstellen yaparak bunlardan kurtulmak ve bir hastalık haline dönüşmeden bitirmek istemezmisiniz? İlahiye bağlandığınızda, farkedeceksiniz ki gün be gün korkularınızda, sıkıntılarınızda, düşünce şekillerinizde ve işlerinizde iyileşmeler olacaktır.