Kuyruk acısı

Dostluğun insan hayatındaki yeri güçlü bir bağ oluşturandır. Dostlukların menfaat dostluğu olmaması hali ise istenilen ve tercih edilendir...

Dostluğun insan hayatındaki yeri güçlü bir bağ oluşturandır. Dostlukların menfaat dostluğu olmaması hali ise istenilen ve tercih edilendir...

Ülkemiz siyasetinde alışılagelmiş davranış şekilleri vardır. Seçmen vatandaş her zaman verdiği oyun kendisine ve dolayısıyla ülkesine fayda olarak dönmesini isteyendir. Bu istek ise doğru bir arzudur... Küçük bir yerde adanın bir ucundan diğer ucuna Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti içerisinde nerdeyse herkes birbirini tanımaktadır... Ülkemiz demokrasisi içerisindeki köklü siyasi partiler, üyesi ve sempatizanı ile varlığını hissettirmekte olanlardır. Yeni seçim sistemi ile ülkemizde aday adayı olmak isteyenlerin alacakları KKTC genelindeki oy kendi partilerine sağlayacağı getiri bu seçimde son derece önemlidir ve seçime çok az bir süre kalmıştır... Bu süreçte ön plana çıkması gereken siyasi partilerin seçim bildirgelerinin halka izahının yapılması gerekiyor... Yoksa o 20 liralık maç biletini ödememiş, öteki bir saatlik zaman değişiminde vücut iç saati ile ilgili bir anlatım kullanmış ama anlamayanların mal bulmuş mağribî gibi ucuz eleştirilerine maruz kalmış veya AB tarafından finanse edilen dernek anketleri ile çalım yapıp, bakanlar kuruluna sınıfta kaldınız diyebilenlerin veya adaya turist adı altında girip de vatandaş yapılmış bir kadına söylenmedik söz bırakmayan ve hiç bir kadın örgütünün, durumu bilmeden görmeden nedir bu kadına yakıştırılanlar demediği, karşı çıkmadığı ortamda, esasta işin özüne ve KKTC vatandaşı olmak isteyenlere karşı duruş sergileyenlerin bunu neden yaptıkları akıllarda soru işaretini derinleştirmektedir...

Seçimlerde bu kadar basit muhalefet ile sandıkta oy toplanmaz... İnsanoğlu için, her zaman çiğ süt içti derler... Ama bu bazı hallerde onların haklı olduğunu göstermez... Birde köylerimizde sık kullanılan bir söz, aldırmayın onda 'Kuyruk Acısı ' var derler... Bu sözün anlamı derin, neden mi söylenmiş hemen baktım sizlerle de paylaşıyorum... Bu bir köylü ile yılanın arkadaşlığının dostluğa ilerleyişidir. Aralarındaki karşılıklı menfaat dostluğudur... Birbirlerinin hayatında kolayı bulmaktır... Paylaşımları bir nevi alış veriştir... Köydeki adam yılana her gün süt götürmekte, yılan ise ona yiyeceğe karşı bir altın ödeme yapmaktadır... Hastalanan adamın sütü götüremeyeceğini anlaması üzerine yılana sütü oğlu vasıtasıyla göndermesi ile olay karmaşık bir hal alır... Oğul sütü götürmesine yılana dut ağacının altına götürür götürmesine ancak fazla tamahkârdır ve toplam altını alıp her günkü gidiş dönüşten kurtulmak istediği için yılana balta ile vurup öldürmeye çalışı, çalışmasına ama yılanın kuyruğunu koparmıştır, yılan da can havliyle kendine vuranı sokmuştur. Sonuçta bir can gitmiş yılan da kuyruksuz kalmıştır... Her iki taraf da üzgündür... Ancak ortak ihtiyaç kendisini hissettirmektedir... Birkaç hafta daha eskisi gibi dostluklarını sürdürmeye çalışırlar ama bu hal onlara çok tuhaf gelmekte ve kendilerini kötü hissetmektedirler... Sonunda adam yılana 'Kusura bakma, bende bu evlat acısı, sende o kuyruk acısı varken biz asla dost olamayız.' der... Tabi bu hikaye elbette bir anlatım ve kişilerin menfaatlerinden koparılmasının bir feveranı olarak, kabul görendir...

Alışılagelmiş bir düzende bütün bu ilişki menfaatlerini göz ardı ederek sadece ülke menfaatine karar vermek ve sandığa gidip oy kullanmak gerekir inancında çok sayıda seçmen vardır... Seçmen herhangi bir işi için ister seçtiği kişinin evine, isterse görev yaptığı yere gidecektir. Seçilecek kişi ve ailesi de bu siyasetin içinde olacak ve kendilerini seçen insanların mağduriyetlerinde hiç olmaz ise dinlemek zahmetinde bulunacaktır... Alışılmış bu düzeni değiştireceğim diyenlerin unuttukları tek nokta insan davranışlarındaki istemin çoğunlukla bu yönde olduğu için, bir başka kişiye yine başka bir vatandaşımızın işi için aracı olacağıdır... Yeter ki olabilecek ile olmayacak işlerin izahı ve kuralları onlara makamlarca, yeterince izah edilsin. Vatandaştan ne evinizdeki bir yudum kahveyi ne de bulunduğunuz kurumdaki makamınızdaki yapabileceğiniz yardımı esirgemeyin... İşleri bu gün git yarın gel düzeyine düşürmeyin. Konuyu basitçe irdeleyin göreceksiniz ki muhalefet olsun eleştiri yapanda olsun, oy doğrultusunun değişiminde olsun, hepsinin kökünde az bir çoğunluk dahi olsa bir kuyruk acısı bulacaksınız... Bilinen tek gerçek ise, sorunların elbirliği ile çözüldüğü ve demokrasilerde halkın üstünde bir yerin olmadığıdır...

Bu haber 2113 defa okunmuştur

:

:

:

: