Seçim tartışmaları yapılırken, UBP’nin daha önce ilan ettiği 15 Nisan ve DP’nin istediği Temmuz 2018 tarihlerinin dışında “7 Ocak 2018” diye sürpriz bir tarih ortaya çıktı.
Bu tarih, UBP Genel Başkanı, Başbakan Hüseyin Özgürgün’ün CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman’a yaptığı “Açıkla tarihi, seçime gidelim” resti üzerine CTP tarafından ortaya atıldı.
Şimdilik iktidar ve ana muhalefet arasında oluşan konsensüsün resmileşmesi için hiç şüphesiz Meclis’in bu konuda karar alması gerekiyor. CTP ve UBP’nin oyları da bu kararın alınmasına yetiyor.
Öneri, ana muhalefetten geldi gelmesine ama 7 Ocak tarihi hiç şüphesiz hem koalisyon ortağı DP’nin üzerinde hem de CTP dışındaki diğer muhalefet partilerinin üzerinde tam bir soğuk duş etkisi yarattı.
Kulislerde UBP’nin CTP’nin çağrısını kabul ederek, iktidar ortağı DP’yi zor duruma düşürdüğü, DP’nin baraj altında kalmasını hesaplayarak o oyları kendisinde toplamak istediği konuşuluyor.
CTP açısından bakarsak, TDP’nin aralık ayının ikinci yarısında kurultaya gideceği hesaplanarak, 7 Ocak tarihiyle baskın bir seçim hedeflendiği öne sürülüyor.
Bir başka ifadeyle 7 Ocak tarihiyle UBP, DP’yi sürklase ederken, CTP de TDP’ye önemli bir avantaj sağlama peşinde.
Peki DP Genel Başkan Serdar Denktaş’ın planı ne?
Seçimin Temmuz ayında yapılması taleplerine karşı, bırakın 15 Nisan’ı, seçim tarihinin 7 Ocak’a çekilmesini, elbette kendisine yönelik bir hareket olduğunun farkında.
DP Lideri Denktaş’ın Yeniden Doğuş Partisi Genel Başkanı Arıklı ile ortak liste hazırlayıp seçime DP-YDP ortaklığıyla gitmesi ihtimal dışında değil.
YDP her ne kadar anketlerde yükselen parti konumunda da olsa, baraj endişesinin tamamen bittiğini söylemek şu an için erken.
DP de kendi oy tabanı üzerinde yapılan hesapları, pekala YDP ile ortaklaşa seçime giderek aşabilir.
Dolayısıyla 7 Ocak’ta seçim olursa, DP ve YDP’nin bir seçim ittifakı sürpriz olmaz.
Şüphesiz daha Meclis karar almadı ama telaffuz edilen bir tarih üzerinde uzlaşma sağlandı. Nitekim Serdar Denktaş da dün yaptığı yazılı açıklamada, “Seçim tarihin Ocak 2018 olması artık kaçınılmaz” diyerek, bu gerçeğin altını çizdi.
Köprünün altında daha çok su akar. Siyasette bir gün bile çok uzun bir süredir.
Ancak şurası bir gerçek. Bu seçim birçok ilki de barındıracak. Anketlerde yüzde 38’lerden, yüzde 20’lere kadar çok değişik oy oranlarında gösterilen Halkın Partisi’nin performansı da bu seçimin rengini tayin edici olacak.
Her ne şekilde olursa olsun, parlamento çok değişecek. Tek başına iktidar mümkün görünmese bile, ülke çok yeni siyasi denklemlerle karşı karşıya gelecek.