Gezici’nin yaptığı anketin sonuçlarıyla ilgili tartışmalar devam ediyor. Araştırmada tartışılan oy oranları dışında, ülkede en büyük sorunun ne olduğuna ilişkin soruya verilen yanıt çok önemliydi.
“Kıbrıs sorunu önemli” diyenler yüzde 32.8 iken, onu hemen yüzde 28.1 ile “sağlık sistemiyle ilgili sorunlar” izledi. “Hayat pahalılığı” bile bu iki sorunun ardından yüzde 24.3 ile üçüncü sırada kaldı.
Gerçekten sağlık sisteminde yaşadığımız sorun hemen hemen her gün çok trajik olaylarla bize can yakıcı örnekler sunuyor.
Özel bir hastanede ameliyat masasında yaşamını yitiren 30 yaşındaki Gökhan Polat’ın ölümü de bunlardan biri.
Gökhan Polat’a altı ay önce damar genişlemesi teşhisi konulunca ailesi, çocuklarının Türkiye’ye sevk edilmesi için çok uğraşmış.
Ancak kalp ameliyatlarında devlet sevki olmasına rağmen hastanın da para ödemek zorunda olduğu ve ameliyatın Türkiye’de 90 bin TL’ye mal olacağı bilgisi üzerine bundan vazgeçilmiş.
Burada yapılan ameliyatta ise hepimizin bildiği o acı son gerçekleşti. Polat’ın ölümü üzerine birçok soru da açıkta kaldı. Neydi onlar…
1-Polat’ın ameliyatı neden ülkenin en büyük ve tam teşekkülü hastanesi olan Lefkoşa Dr. Burhan Nalbantoğlu Hastanesi’nde yapılamadı?
2- Özel hastanede gerçekleştirilen ameliyatı, Polat’ı devlet hastanesinde muayene edip teşhis koyan kamu hekimleri yaptı. Madem kamu hekimleri özelde ameliyata girecekti, neden daha fazla imkâna sahip olan devlet hastanesi ameliyathanesinde bu operasyon yapılmadı?
3- Söz konusu hastanenin ameliyathanesi devlet hastanesinin ameliyathanesinden daha mı iyiydi? Daha doğrusu anayasada öngörüldüğü gibi vatandaşına sağlık hizmeti vermekle yükümlü olan devletin olanakları veya ameliyathanesi, özel hastaneden daha mı kötü?
4- Eğer özel hastanenin ameliyathanesi devlet olanaklarından daha iyi durumdaysa neden operasyonu kamu hekimi yaptı ve neden operasyonda sorun çıkınca devlet hastanesinde çalışan bir başka doktordan yardım talep edildi?
5- Kamu hekimlerine ikinci iş yasağı getirilmesinin ardından Sağlık Bakanlığı, hazırladığı “ücretler tarifesi tüzüğü” ile kamu hekimlerinin saat 15.00 ile 20.00 arasında özelde iş yapmasına olanak sağladı. Elde edilen bilgilere göre, Polat’ın ameliyatı gece saat 23.30 sıralarına kadar sürdü. Kamu hekimleri hangi statüde özel hastaneye gidip bu operasyonu yaptı?
6- Ayrıca hastanın ameliyattan sağlam çıkması ve yoğun bakıma alınması halinde doktorun onu gözetim altında tutması gerekiyordu. Kamuda çalışan bir doktor söz konusu hastanın takibini nasıl yapacaktı?
7-Lefkoşa Devlet Hastanesi’nde tüm branşlarda doktorlar gece nöbetine kalmaktadır. Söz konusu özel hastane bu imkanlara sahip miydi?
8-Hepsinden önemlisi neden, beyin operasyonları veya ortopedi operasyonları gibi birçok işlemde hastaneler devlet tarafından sevk edilen hastalardan fark parası almazken, kalp ameliyatlarında ek para talep ediliyor?
Bu sağlık sistemi adil sistem değil. Bunun adı olsa olsa kalpsiz sistem olur. Çünkü insan hayatı ne yazık ki bu sistemde gözardı ediliyor. Hekim hakkı, hastane hakkı, hepsi kılı kırk yararcasına korunuyor. Ama hasta hakkını korunmuyor.
Bu “Kalpsiz sistem” yıkılmadığı sürece, sağlık meselesinde huzura kavuşmak mümkün değil. Bu böyle biline…