Güne olan borcumuz

Ahde vefa gözümüzü açtığımız, her güne olan bir borcumuzdur...

Ahde vefa gözümüzü açtığımız, her güne olan bir borcumuzdur... İster adına vicdan borcu deyin, isterseniz dostluk, kardeşlik, sevda, sevgi, saygı, güven, itimat deyin hakikat olan şey Cuma günleri yüreğinizde hissettiğiniz maneviyattın ta kendisidir... Güne açtığımız gözümüzde, öncelikle sağlığımız, sonrasında nefes alışın verdiği güç ile o günün yaşanmışlığında mutluluğu ve huzuru yakalayabilmek hep hedefimiz olmuştur... Cuma günleri hissedilen, aile birlikteliğinin esasında, huzurun ve insan ruhundaki belirgin ifadesindeki duyguların pozitif enerjisi ile 1950 yıllarından bu günlere hayatımızı taşırken oldukça meşakkatli günlerden, soğuk ve sıcak savaşın aralığında yaşadıklarımızı görüyoruz... Kıbrıs Türkleri omuzlarındaki vatan sevgisini bu günlere gururla taşıyıp, memleketine nasıl sahip çıktığını görenleriz... Düşünen insan, olayları takip eden insan, kendi beyninde özümseyen, süzgeçten geçiren ve sonuca ulaşandır... 20 Temmuz 1974'den bugüne nasıl gelindiğini bilenleriz... Birkaç gün sonra KKTC 34. Kuruluş Yıldönümünü de kutlayacağız... Bu yıl Genel seçimlerin de yapılacak olması 15 Kasım tarihindeki Cumhuriyetin kuruluş aşamasından o günkü hadiselere kadar yapılan eylemlerin bu günkü gündeme taşınması milli duygulardaki hissiyatın daha bir belirgin olmasını sağlayacaktır... Siyasette istikrar şarttır... Kuvvettir... Güç birliğidir... Dolayısıyla seçim zamanı dostlukların heba edilmesi adına çirkin söylemlerin ve saldırıların, artık itibar görmediği çağdayız. Bu şekilde paylaşımlara, yazılanları ayıp diye nitelendirenleri, dinleyenler olarak, tasvip edilmediğini de şahit oluyoruz... Yapmamalarını, dostlukları zedelememelerini de kendilerine tavsiye ediyoruz... Evet bu gün Cuma ve bu günü babamın anılarındaki Kıbrıs'a, onun Omorfo Öğretmen Kolejinden, eğitimde geçen günlerindeki anılarını, yıpranmış sarı kağıtlarından sizlere aktarmayı bilgi ve o günlerin kanaatlerini yazmaya devam ediyorum... Uygulamalı öğretimde Efda Komi yani Yedikonuk köyü ilkokulunda 25 öğrenci olduğu, köyün Rum nüfusunun fazla ve köydeki Türk öğretmenin bekarlık sultanlıktır diyen olduğunu, komik olayları anlatırken kendisinin daha fazla güldüğünü, bunun da o öğretmendeki farklılık olduğunu, köyün karanlık mağaralarının ilginç bulduğunu babam soluksuz olarak yazıyor... Yazıyor... Babam Hüseyin Özdemir Malya köyünden de anılarını anlatırken Başöğretmen Hasan Ferit beyin beş dershaneli okulda, yüksek tepeli yerden, dağların görüntüsünde ders yapıldığını, kendilerinin okulun boş sınıfında kaldığını yazıyor... Ben de çok iyi hatırlıyorum bizler 7-8 yaşlarında iken, babam portatif camp bed ve yiyecek erzağını da yanına alıp ilkokul teftişlerine gittiğini biliyorum hatta onu göresimiz geldiği için Yeşilırmak köyüne annemin bizi götürdüğünü ve yüksek yerdeki okulda, babamıza sarıldığımız günleri de hatırlıyorum... Malya köyüne de Limasol'da olduğumuz günlerde gittiğimizi köy evlerindeki kocaman küpleri ve bu küplerin hamam diye kullanıldığını hatırlıyorum... Babam Malya 'yı anlatırken köyün zenginliklerini de anlatıyor... Daha sonra Haydarpaşa ilkokulundaki Milliyetçi Atatürkçü Başöğretmen 'Turgut Sarıca'dan bahsederken onun öğretmenler ile ilişkilerinin mükemmel olduğunu, Kara tahtaya babamın çizdiği Türkiye haritası üzerinde kendisine, çalışma dediğin böyle olur... Tecrübenin bilgisiz kazanılamayacağını tekrarladığını, Rauf Denktaş'ın milliyetçilik derslerini bu kıymetli başöğretmen Mustafa Turgut Sarıca'dan öğrendiğini, söylediğini de notlarına ilave edendir... Babam Turgut Sarıca ile tavla oynadıklarını da yazmıştır... Turgut Sarıca için araştırdım ve geçenlerde aramızdan ayrılan değerli kişilik Harid Fedai beyin de yazılarında unutulmaz öğretmene yer verdiğini gördüm... Bir sonraki Cuma gün babamın notları ile Sayın Harid Fedai beyin birkaç anısını burda paylaşacağım... 10 Kasım Mustafa Kemal Atatürk'ü unutmadığımız, onu andığımız bu Cuma gününde, vatanına sahip milliyetçi öğretmenlerin de Kıbrıs tarihindeki varlığından bahsederken, Atamıza sonsuz sevgi, saygı ve minnet duygularımızı Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinden göndermenin şükründe olduğumuzu özellikle belirtmek isterim... Bizler bu yaşa geldik her 10 Kasımda ilkokul yıllarında okuduğumuz şiiri de hiç unutmadık... Şiiri yazmadım lakin hepinizin bu şiiri okuduğunu biliyorum...
Bu haber 3075 defa okunmuştur

:

:

:

: