Amaç, kişilerin doğumundan itibaren kendilerine hedef seçtikleri noktaya ulaşmak için gayret göstermelerinin ta kendisidir. Daha keskin bir ifade ile amaç, tıpkı hedefte olduğu gibi, insan faaliyetinin ulaşmaya çalıştığı sonucun zihinde önceden tasarlanmasıdır ve bu hedefe varmak için kullanılan araçlar, yapılan eylemler ve işlemler tarafından belirlenmesidir... Amaç, insanların ulaşmak için belli araçlar kullandığı ve eylem yaptığı hedeftir. Ulaşmayı hayal ettiği yerdir... Önemli olan amacın küçüklüğü ve büyüklüğü değildir ... Esas olan hedefe ulaşmak isterken izlenen yolun doğru olmasıdır. Doğru yol bazı hallerde engebeli dahi olsa vazgeçilmemesi gerek olan odak noktasındaki mesuliyettir... Bu sorumluluğun içinde akıl ,vicdan,kalp, ön sezgiler ve hayallerin çerçevesi kırılmaz olandır.... Sağlam bir çerçeve hayatınızın çemberinde üstleneceğiniz sorumlulukların ne derece büyük ve önemli olduğunun mutlaka farkında olacaksınız...Sorumluluk ile hareket edenlere fayda kâr olarak mutlaka geri dönecektir... İnancınız ise ilahi huzurda sizi dualarda başarınızın devamı için bulan olacaktır...Sorumluluk ile sorumsuzluk arasında boşluk olmaz... Ya varsınız ya yoksunuz... Ben yaparım ben ederim diye böbürlenme lüksünüz yoktur... Kişiler sorumluluklarını, yaşanmışlıkları arasına alışkanlık haline getirip sürdürebilenlerin hayat bulduğu yer olmalıdır... Her insan amacını kendisi özgürce seçme hakkına sahiptir... Her insanın kalbi manevi yönden engin bir deniz gibidir. Orda yer verdiklerini unutmayandır... Kalbindeki şefkati ve merhameti her daim üzerinde bir vasıf olarak taşıyandır... Dünyada en güçlü canlı insanlar olduğuna göre her insanın gücü bir araya geldiğinde ve bilhassa küçük ülkemizde, varlığını hissettiren, olacaktır...Gücün birlikte hareket edebilmesi kişilerin bencillik yapmadan gösterecekleri performansın etkisiyle mümkündür... Başarı her zaman başaracağım diyebilenlerindir... Sabır ve sebat ise bunun zemindeki temelidir...Kişilerin ufuklarının genişliği kendilerinin özgüvenidir... Her insan zengin olmayabilir, fakirliğin içinden yetişen insanların oldukça fazla bir kesiminde, başarısı ve vardıkları hedefteki,duruşları, her zaman için takdire değerdir... İnsanların huyu belki dendiği gibi huy canın altındadır, can çıkmayınca huy değişmez deselerde, bizlerde huysuz insanları fark edenleriz... Bu gibilerin az da olsa kibirli yapıları ile sevilmedikleri ortadadır... Her başarı doğum gibi zordur... Şimdilerde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinde seçim hedefine giderken duyulan sancıların çığlığı vardır... Ağrısız doğum için alınacak tedbir,seçmenin elindeki mühürü kullanmasını istemektir... Köklü ve örgütlü siyasi partilerden Ulusal Birlik Partisinin kamu oyu yoklamalarında birinci parti olarak gösterilmesi tesadüfi değildir... Bu sonuç zaten devamlı ifade edilendir. Şayia değil gerçek olandır... 10.12.2017 tarihinde Adayların kesinleşmesi. YSK açıklamaları içinde mevcut olandır... Yine ayni gün siyasal partilerin ve bağımsız adayların tüm seçim sürecinde kullanacakları sıranın belirlenmesi için yapılacak kura sonucu 'Yüksek Seçim Kurulu' tarafından duyurulacak olması ayrı bir heyecan olarak gündemde yerini koruyandır...Ne demişler 'Merak dinç bir beynin en kesin ve kalıcı karakteristiklerindendir' doğru olan da bu değil midir?