Ey özgürlük!

Toplumun yarattığına uygun olan 'normal'ler...

Toplumun yarattığına uygun olan 'normal'ler... Bugün normallere siyasi açıdan değil toplumsal açıdan bakmak geldi içimden. Normale ne kadar yaklaşırsa insan, mutluluktan o kadar uzaklaşıyormuş. 'Normal' olmak ne kadar önemli? Toplumun bir parçası olmak için kendi mutluluğumuzdan ödün vermek, 'normal' olmak...
Ünlü yazar Albert Camus'un, bize içimizde yaşayan bazen saklamak zorunda kaldığımız benliğimizin bir diğer parçasını gösterdiği romanı 'Yabancı'... 74 yıl önce yayımlanan bir kitap... Bugün hala aynı hisleri uyandırıyor...1942'den ile 2017'ye... O günle bugün arasında yaşam şartlarını karşılaştırdığımız zaman görüyoruz ki; yaşam ve şartlar ne denli değişirse değişsin 'benlik' hiç değişmiyor. Bizlerin toplumsal kurallara bağımlı olarak, doğalında içselleştirmiş olduğumuz ancak bunları dışarı vurmadığımız bir gerçek değil mi?
Var mı özgürlük gibisi... Başkalarının duymak istemediklerini söylemek... Başkalarının yapmamızı yanlış gördüğü şeyleri inadına yapmak... Kurallar sadece yargılamayı ve sevgisizliği getirir... Doğanın yasaları dışında herhangi bir yasa tarafından sınırlandırılan insan özgür olamaz. Kanunlar, ahlak kuralları, toplumsal kurallar...Özgürlüğün en kolay yolu izole olmaktan geçer.
Özgürlük, toplumun karşısında durabilmektir... Toplumun ahlak kurallarına uzak olmaktır. Asıl kişiliğimizi saklamamaktır... Seni oluşturan, seni sen yapan, tüm mekanizmaların dışında bir sen yaratılmaya çalışılmasına izin vermemektir... Kendi varlığına yabancılaşmamaktır... Kendimizin sandığımızdan daha zengin olduğumuzu bilmektir... Sorgulamaktır... Kendi seçtiğin hayatı yaşamaktır...Düşüncelerimizi, değerlerimizi, alışkanlıklarımızı, doğrularımızı, hedeflerimizi değiştirmemektir... Kendi ruhunun kaptanı olmaktır... Gerçek özgürlük bir sanattır... Kendin olabilme sanatı ve ruhunun arzusunu gerçekleştirebilme sanatıdır. Kendimiz olma sanatı, kendimizi ifade edebilme, kendimizi var edebilme, kendimize ait bir şeyler söyleyip ifade edebilme sanatıdır. Ne zaman hangi rolü oynayacağınıza kendimizin karar vermesidir. İç sesimize kulak vermektir... Hayatlarımızı işgal eden bağımlılıklar ve tutsaklıklardan kurtulmaktır...Kendini olduğun gibi kabul etmektir. Kurban dramasından çıkmaktır... Paul Eluard'ın şiirindeki gibi 'okulda deftere ve sıralara yazılan'dır... Sonsuz bir mücadeledir.... Ȍzgürlüğü satın alamazsınız. Ȍzgürlüğü elde edemezsiniz. Ancak özgürlük olabilirsiniz...
Kendi iç dünyanda ne kadar özgür olabilirsen, toplum da özgürleşir!
Din, ahlak, toplum baskısı, genel kabul, yazılı olmayan toplumsal kurallar, ne derler kaygısını bir kenara bırak ve yürü... Farklılıklara saygı duy... Hiçbir önyargıyı taşıma sırtında... Romanını okuma, kendin yaz..
Bu haber 358 defa okunmuştur

:

:

:

: