Özersay insanların kökeni, geldiği yer, doğum yeri yahut hangi siyasi partiden olduğunun kendileri için fark etmeyeceğini ifade ederek, “Bu ülkeyi yönetirken, bu farklılıklar temelinde vatandaşlar arasında herhangi bir ötekileştirmeye veya ayrımcılığa kesinlikle izin vermeyeceğiz. Halkın Partisi iktidarında kamuda işe giriş sınavlarında, tayin ve terfilerde, kamu kurumlarında verilen hizmetlerde ötekileştirme veya ayrımcılık anlamına gelecek hiçbir uygulamaya müsamaha göstermeyeceğiz” ifadelerini kullandı.

Halkın Partisi milletvekili adaylarının ülkenin farklı bölgelerinde yaptıkları ziyaretlerde toplumun çeşitli sorunları gündeme geldi ve vatandaşlarla karşılıklı görüş alış-verişinde bulunuldu. Dün Çatalköy ve Dikmen’i ziyaret eden Halkın Partisi, yarın ise Mağusa Maraş’ı ziyaret edecek.

“GÜNEYE GEÇİŞLERDE ADİL BİR UYGULAMA İÇİN ÇABA GÖSTERECEĞİZ”

HP Basın Bürosu’ndan verilen bilgiye göre, ziyaretler sırasında vatandaşlardan gelen sorulara yönelik olarak konuşan Halkın Partisi Genel Başkanı Kudret Özersay şöyle konuştu:

“Güney Kıbrıs’a geçişlerde insanımıza, kökeni yahut doğum yerine bakılarak ayrımcılık yapılmasını, sorun çıkarılmasını tasvip etmiyoruz. Halkın Partisi iktidarında bunun ortadan kaldırılması ve güneye herkesin, kökenine bakılmaksızın bütün vatandaşlarımızın geçiş yapabilmesi için bir çaba ortaya koyacağız. 2010 yılından itibaren müzakereci olarak Cumhurbaşkanlığı’nda görevde olduğum dönemde, bu konuda bir çaba ortaya koydum. Başarılı da olduk. Vatandaşlarımızın kökenine, doğum yerine bakılmaksızın ibadet maksadıyla güneye, Hala Sultan Tekkesi’ne geçmesini mümkün kıldık. Ben bunu yalnız başıma yapmadım ancak bunun olabilmesi için elimden gelen çabayı ortaya koydum. Bayram dönemleriyle ve ibadet maksadıyla sınırlı olan bu kolaylaştırmayı artık istisnai olmaktan çıkarıp, daha geniş bir uygulamaya dönüştürmek için çaba ortaya koymak gerekir. Halkın Partisi olarak biz bu çabayı ortaya koyma sözü veriyoruz”

“HAYATI ZORLAŞTIRAN, VATANDAŞI RAHATSIZ EDEN UYGULAMALARI DEĞİŞTİRECEĞİZ”

Özersay, bazı kamu kurumlarında KKTC vatandaşı olan, KKTC kimliği taşıyan bireylere “KKTC vatandaşı olduğunu gösteren belge” getirmeleri söylendiğini, insanların doğum yerleri yahut kökenleri nedeniyle daha farklı ve ilave bir bürokrasiye, farklı bir muameleye tabi tutulduklarını, bu ve benzeri uygulamaların kabul edilebilir olmadığını söyledi.

Bunlara karşı durarak kamu kurum ve kurumlarında her tür farklı ve ötekileştiren uygulamaları ortadan kaldıracaklarını ifade eden Özersay, “Çağdaş bir devlette bu tür uygulamalar olamaz, olmamalıdır. Halkın Partisi olarak biz bunu kabul edemeyiz” dedi.

Türkiye kökenli vatandaşların yakınlarının cenazelerini ülkeye getirme veya Türkiye’ye götürerek orada defnetme gibi işlemlerde bazı zorluklar yaşadıklarını vatandaşlardan dinlediklerini de belirten HP lideri Özersay şöyle devam etti:

“Bunlar aşılamayacak sorunlar değildir, Türkiye ile hızla bu konuları masaya yatırıp tedbir almakta ve bu türden resmi formaliteleri azaltmakta kararlı adımlar atacağız.”

Özersay, ayrıca güney Kıbrıs’tan uluslararası geçerliliği olan bir seyahat belgesi alamayan vatandaşların bazı seyahat sıkıntıları olduğunun göz ardı edilmemesi gerektiğini de söyleyerek şöyle devam etti:

“Bulgaristan kökenli KKTC vatandaşlarının güney Kıbrıs’a kolaylıklar geçebildikleri, Türkiye ile Avrupa Birliği arasında vizesiz seyahat kolaylığı gibi başlıkları ele alındığı bir dönemde KKTC vatandaşların da, kökeni veya doğduğu yer ne isterse olsun yurt dışına seyahatinde bugün yaşadığı sıkıntılar son derece rahatsız edicidir. Vize alabilmek için bu vatandaşlarımıza yabancı ülkelerce yapılan bu eziyetin ortadan kaldırılması için bu konuda diplomasi da dahil bir çaba ortaya konulmalıdır. Halkın Partisi’nde bu vizyon ve kapasite vardır. Her şeyden önemlisi vatandaşlarımız arasında hiçbir ayrımcılığa ve ya ötekileştirmeye müsaade etmeyecek olan bir siyasi partidir”

“SEÇİM YASASI BASİTLEŞTİRİLMELİ”

Seçim ve Halk oylaması yasasına da değinen Özersay, halkın iradesinin bu yasaya göre sandığa nasıl yansıyacağını ilk seçimde göreceklerini, ancak özellikle karma oyda insanların oy vermek istedikleri adaylara oy verirken, oy vermek istemedikleri isimlere de oy vermek durumunda bırakılmaları gibi önemli bir sıkıntı olduğunu belirtti.

Özersay şöyle devam etti:

“En az şu kadar adaya oy vermeniz gerekir yaklaşımı aslında pek çok seçmeni çok da istemiyor olsa da bazı başka adaylara oy vermek durumunda bırakıyor. Herkesin Meclis’te kendisinin temsil edildiğini hissedebileceği daha basit ve oy kullanırken de daha anlaşılır olacak olan bir sistem lazım. Geçmişte de var olan karma oy, son düzenlemeler ve ülke geneline geçilmesiyle adeta bir ‘karmaşık oy’ halini aldı. Vatandaşlarla konuştuğumuzda görüyoruz ki insanlar oyları yanar mı diye endişe taşıyorlar. Göreve geldiğimizde seçim ve halk oylaması yasasında bazı değişikliklere giderek hem vatandaşın iradesinin sandığa daha sağlıklı şekilde yansımasını hem de daha kolay oy kullanılması ve sayımını sağlayacak adımları atacağız.”