Türkçede çok sevdiğim bir atasözüdür bu. Kaçan fırsatları anlatmak için kullanılır. Türkiye Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu’nun sözleri bana bu atasözünü bir kez daha hatırlattı.
Hafta sonu ülkemizde yapılacak seçimlere dikkat çeken Çavuşoğlu, “Seçim bitince KKTC ile oturup konuşacağız. O günkü parametrelerde sıkıntı yoktu, o parametrelerle Rum tarafı çözüm istemedi ve bir şeyi anladık ki bu parametrelerle 10 yıl da müzakere etsek Rum tarafı çözüme yanaşmayacak” dedi.
Bir başka ifadeyle Crans Montana’da şartların, o dönemdeki parametrelerin artık yeniden gündeme gelmeyeceğini, yine aynı şartlarla Güney’deki başkanlık seçimlerinden sonra masaya oturmayı düşleyen Rumların bu imkanı bulamayacağını söyledi.
Çözüm fırsatını heba eden Rumlara, yaşadığımız durumu bundan daha iyi anlatacak bir atasözü yok. “Geçti Bor’un pazarı, sür eşeği Niğde’ye…”
Nedir bu sözün hikayesi…
Bor, Niğde’ye on üç kilometre uzaklıkta bulunan bir ilçedir. Eskiden beri, pazarı ile meşhurdur. Bu pazar çok kalabalık olur, herkes, her türlü malını satar ve her aradığını bulabilir. Bu meşhur pazar, salı günü kurulur. Evvelce, ondan bir gün sonra da Niğde’nin pazarı gelirdi.
Vaktiyle, bir salı günü pazara gelmekte olan bir köylü, kasabaya yaklaşırken, bir su başında biraz dinlenip, eşeğini de otlatmak ister. Eşeği, uzunca bir iple ağaca bağlar. Kendisi de başka bir ağacın altına oturur. Sabahleyin erken kalktığı için, oracıkta sızar ve uyuya kalır. Uyandığı zaman, güneşin epeyce tepeye dikildiğini görüp, hemen eşeğine atlar ve yola çıkar. Fakat pazar dağılmıştır. İşini bitirip köye dönmekte olan köylüler bu hâli görünce:
“Geçti Bor’un pazarı, sür eşeğini Niğde’ye” derler.
Seçimden sonra müzakere masasını aynı şartlar ve parametrelerle bulmayı bekleyen Rumlar da, uyuyakalıp o pazara geciken köylü gibi.
Ama Pazar dağıldı.
Türkiye Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, “yeni parametreler” derken, oluşan yeni durumun şartlarından söz etti.
Fakat Rum yönetiminin hala bu durumu idrak edebildiğini düşünmüyorum. Etse Nikos Anastasiadis, hala hayal aleminde açıklamalar yapmazdı.
Ne diyor Rum lider…
“Türkiye eğer çok istiyorsa ‘yasa dışı varlığın’ münhasır ekonomik bölgesinde arama yapsın…”
Yok biz orda da arama yapmayalım, kendi sularımızda arama yapmak için senden izin bekleyelim Sayın Anastasiadis!..
Gerçi Anastasiadis’den daha çok fazla aklını yitiren bir kesim de var. Onların ayakları ise günde bir kez bile olsun yere basmıyor.
Onlar da Rum liderin bu açıklaması üzerine, “Vay efendim Kıbrıs sularına ilişkin böyle bir taviz ne demek” diye yaygaraya giriştiler.
Rumlar gerçekten derin bir uykuda.
Borun Pazarı geçti. Eşeklerini Niğde’ye sürmelerini tavsiye ediyoruz. Ancak Bor’un pazarını kaçıranın, Niğde’nin pazarına yetişeceğini de hiç sanmıyoruz…