Evet…Büyük gün geldi… Kuzey Kıbrıs, yarın yeni hükümetini ve milletvekillerini seçecek. Ammmaa bu ülkede hükümet olmak öyle kolay iş değil… Ülkemiz siyaseti dedikodu, ayak oyunları, entrikalarla dolu…
Her dönemin iktidarlarının hemen yanına geçen ‘siyasetçi avcıları’ da var... İktidar partisinin temsilcilerinin sorumluluğu işte bu nedenlerden dolayı çok büyük…
Değerler için siyaset ve çıkarlar için siyaset…Bizdeki hangisi?
Toplumsal ve ulvi değerlere hizmet için yapılan siyaset ve bireysel çıkarcı, yağmacı süfli zihniyetle yapılan siyaset…Değerler siyasetinde; muhasebe, murakabe ile yaptıklarını ve yapacaklarını denetleyen hesaba çeken, hizmet etme ahlakı ve erdemini taşıyan bir anlayış varken, çıkarlar siyasetinde, yüksek değerler ve erdemler göz ardı edilir, bireysel çıkarlar, akraba, yandaş ve gurup çıkarları öne çıkarılır ve kamu malı ve değerleri yağmalanır.
Ülkemizdeki kamu vicdanına ve halkın sesine kulak verirsek, değerler mi yoksa çıkarlar siyaseti mi olduğunu net olarak görebiliriz. Ve kamu vicdanının sesine kulaklarımızı açarsak, mevcut düzeni çok rahat anlarız... Ülkenin dört bir yanını gezip dolaşmak, ortalığı kolaçan etmek ve kitabı dikkatlice okumak yeterli ülke siyasetini ve beklentileri anlamak için...
Haaa bir de başka türlü siyaset var. Bu daha çok kişisel zaaflarını aşamamış, hırs, kin, nefret, haset gibi duyguların hakim olduğu siyasettit. Aşk, sevgi, merhamet, şefkat ve sabırla yarışmak yerine kavga, kargaşa, intikam, üstün gelme, baskı, gerginlik gibi tamda ‘siyaset avcıları’nın ‘çıkarlar siyasetçileri’nin aradığı, oluşturmaya çalıştığı siyaset biçimidir.
Şimdi seçime saatler kala, yönetim tablosunu oluşturan fotoğraf ülkenin kamu vicdanında neyi çağrıştırıyor sizce? Bakın bakalım, yaşadığınız ülkede neler değişmiş, neler değişmemiş. Dünkü kafa ile bu ülke bizi ne kadar taşır? Yapılan ve yapılacak tercihler ne kadar doğru, ne ölçüde gerekli?
Karar sizin…
Kişisel çıkarlar peşinde koşmayan, ‘siyasetçi ve çıkarlar avcıları’nın ağına takılmayan, inandığı değerler konusunda taviz vermeyen, zayıf insanların haset, hırs, kin, intikam gibi kötü duygu ve davranışlarını sergilemeyen, geçmişle ve kişilerle hesaplaşmayı değil de kendi yanlışlarıyla hesaplaşma erdemine yükselmeyi bilenlere ihtiyaç var bu ülkede...
Cesaretini ortaya koyabilecek, kendini yenileyecek, eskide kalmayacak, kin, nefret ve intikam peşinde koşmayacak ve sadece hobi için siyasete girmeyecek insanlara ihtiyaç var...
Ve biz vatandaşların, tüm yanlışlıkları ve varsa yolsuzluk ve usulsüzlükleri takip etmek boynumuzun borcu olmalıdır. Çünkü verilen sözlerin yerine getirilmesi insan olmanın gereğidir....
Aynı zamanda doğru işleri yapanların da arkasında durmak da bize gerekli olandır...