Ülkenin Cumhurbaşkanı.
Başkomutanı Sayın Mustafa Akıncı.
Afrika Gazetesi önünde başlayan ve Cumhuriyet Meclisine kadar sirayet eden eylemler ki bunlar eylem değil doğrudan planlanıp uygulanan haneye tecavüzdür. Kasıtlı zarar vermektir, ve akabinde halkın en yüksek seviyede temsil edildiği Cumhuriyet Meclis’inde de yaşanan arbede yine , Cumhuriyet Meclisi çatısına çıkıp yapılan taşkınlıkları hep birlikte televizyonlardan izledik.
Yalnız biz mi izledik?
Hayır..
Bir çok ülkede bu görüntüler yayınlandı hatta dünya basınına da konu oldu.
İşte yaşanan bu vahim olaylardan bir gün önce Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı güvenlik tedbirlerinin artırılması için Polis Genel Müdürlüğüne ve bağlı bulunduğu GKK’lığına birer telefon eder ve konunun hassasiyetini aktarır..
Kısacası ülkenin Cumhurbaşkanı olarak ilgili mercilere gerekli uyarıları yapar ve güvenlik tedbirlerinin artırılmasını ister.
Sonuç?
Tam bir savsaklama..
Üzgünüm ama başka kelime bulamadım.
Zira dün akşam saatlerinde bu konu üzerine Sayın Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’dan bir açıklama geldi.
Açıklamada özetle Sayın Akıncı’nın güvenlik güçlerine yönelik yetersiz önlem alındığına dair sitemi aslında her şeyi açıklıyor..
Hatta durumun ne kadar ciddi olduğunun tarihe bir notudur bu..
Bir Cumhurbaşkanı düşünün, yani devletin başı ve söylediği uyarılar kulak arkası ediliyor yine bu ülkenin güvenlik güçlerinden sorumlu makamlar tarafından.
Bunun bir izahı olmalı.
Ve bu izah Sayın Cumhurbaşkanı nezdinde halka da yapılmalı..
Hatırlayacaksınız daha çok yok.
Yaklaşık 2 yıl önce Girne Dağ yolunda sabahın kör saatinde yola çıkmaya mecbur edilen gencecik çocuklarımız yaşanan trafik kazası sonrası hayatlarını kaybetmişlerdi.
Tabi servis aracının şoförü de aynı kazada yaşamını yitirmişti.
İşte bu sebeple yollara dökülen acılarını dışarıya yansıtıp çözüm bekleyen 15/16 yaşındaki gencecik lise öğrencileri bir dizi eylem başlatmışlardı.
Ve bu eylemler sırasında polis anında hiç bir tolerans göstermeden o gencecik çocuklara müdahale edip tutuklamaya varıncaya kadar tedbirlerini sıkı tutmuştu.
Bugün ise aynı hassasiyeti göremedik polisten.
Afrika Gazetesine saldırdılar, taş attılar zarar verdiler, meclisi arbede alanına dönüştürdüler, meclisin çatısına kadar çıkıp sağa sola tehditler savurdular.
Ve bütün bunları polisin gözlerinin içine baka baka yaptılar..
Polis sadece izlemekle yetindi.
Peki kime güveneceğiz biz?
Canımızı malımızı kime emanet edeceğiz?
Polis böyle bir tavır aldıktan sonra bu gözü dönmüş sağa sola saldıran insanlara müdahale etmekten çekindikten sonra var mı bu ülkede yurttaşları koruyabilecek bir devlet gücü!
Bana göre yoktur.
Yazıklar olsun.
Yüzyıllardır bu topraklara özgü olan hoşgörü kültürü gitmiş, yerine linç kültürü gelip yerleşmiş..
Kaybettik arkadaşlar..
Bu ülkede yaşayan tüm yurttaşlar olarak kaybettik..