Şu sistem meselesi

Sisteme yüklenme, ülkemizde moda halini aldı .

Sisteme yüklenme, ülkemizde moda halini aldı .
Sisteme diyorum .
Sistemden kastım . İçinde bulunduğumuz ve demokrasinin bir nevi olan, parlamenter sistemdir .
Ülke olarak, içine düşürüldüğümüz durumun faturası, uygulamakta olduğumuz, parlamenter sisteme kesilmeye çalışılıyor .
Dünyada uygulanan, Temsili Demokrasinin, siyasal sistemin en ideali ve en çağdaş olanı olduğu. Siyasal otoritelerin, birleştikleri bir nokta .
Şimdilerde de bazı kişi ve çevrelerde, içine düşürüldüğümüz durumla ilgili, uygulanmakta olan parlamenter sisteme, ver Allah ver .
Dünyada, demokratik, temsili demokrasilerin en ideali olduğu siyaset literatüründe kabul edilen bu sistemin, nasıl çalıştırılması gerektiğini. Sistemi bilmeyen kişi ve çevreler. Kulaktan dolma bilgilerle , Başkanlık sistemini ön plana çıkarıp , cici olarak göstermeye çalışmaktadırlar .
İnanın bu çevrelerin % 95 ‘i bu sistemin nasıl çalıştığını, dahi bilmiyorlar .
Her televizyon kanalından, bir kişi .
Elinde mikrofon, sokak sokak geziyor .
Bilhassa marketlerde, alış veriş yapan ve geçim sıkıntısı çeken vatandaşlara, soruluyor .
Parlamenter sistem mi ?
Başkanlık sistemi mi ?
Belki bunların içerisinde, bu sistemleri ve aralarındaki farkı, bilenler var .
Tüm vatandaşlarımız, bu tür sorulan sorulara, cevap verecek bilgi ve kültüre, acaba sahipler mi ?
Ağzına yanaştırılan mikrofona, mecburen bir şeyler söyleme ihtiyacı duyabilirler .
Herkesin ağzında, Başkanlık sistemi olduğuna göre, sorulan kişi de, bu modaya uyarak, o da kervana katılmaktadır .
Benim tavrım, Parlamenter Demokratik sistemden yana .
Yeter ki sistem, tam manası ile çalıştırılabilsin .
Fakat görülen o ki, ülkeyi tıkama noktasına getiren siyasiler. Bu sistemin, getirilmesinden yanadırlar .
Türkiye’de 1960 yılına kadar, bu sistem uygulandı .
Sonuçta sistem, despotizme döndü .
60 ihtilali ile, ortadan kaldırıldı .
Parlamenter sisteme geçildi .
Ülkeyi yöneten politikacılar, bu sistemi içlerine sindiremediklerinden. Uygulamaları ile, sistemin çalışmasına, takoz koydular .
Siyasi erk, çağdaş demokrasiyi içine sindirmemiş veya bunun bilincine ermemiş ise. Hangi sistemi getirirseniz getirin, keyfilikten kurtulunmaz .
Demokrasi, bilinç düzeyi ve kültürü zayıf olan ve duyarlı olmayan toplumlarda, zamanla, Başkanlık sistemi, sultanlığa döner .
Sonuçta, bu uygulanacaksa, her iki sistemi hukukçular ve siyaset bilimcileri arasında tartıştırmak, nasıl çalıştıklarını halka anlatmak gerek.
Buna, siyasal partilerin içinde başlamak lazım .
Vatandaşın ağzına mikrofonu dayayarak, halkın görüşünün alınması, zevahiri kurtarmaktan öteye, gidemez .
Bu görev, her tür medyaya da, düşmektedir .
Halka, her iki sistemin omurgası anlatılacak .
En idealinin, hangisi olduğu, gerekçeleri ile ortaya konulacak .
Halk, sistemleri özümsedikten sonra da, kendi arasında tartıştırmak. Bu konuda, halkın iradesini ortaya koymakla, bir yere varılabilir .
Hukuk mektebinin ilk yılı .
Medeni Hukuk hocamız, Ali Nail İnan .
Yasaların yapılması ve değiştirilmesi ile ilgili, İskandinav ülkelerinden biri olan, Finlandiya’dan bir örnek vermişti .
Hala, bu gün gibi hatırlıyorum .
Finlandiya parlamentosu, medeni kanunun, bir maddesinin, bir cümlesini değiştirmek için. O değiştirilecek cümleyi, ülkede halkın bilgisine getirerek, bir yıl tartıştırdı .
Sonuçta, bir yıl sonra .
Halk, o değişiklik cümlesini benimsemeyerek, tepkisini koyunca, yasa eski halinde kaldı .
Bir cümle için, bir yıl .
Biz, bir sistemi değiştireceğiz .
İnşallah bunun tartışmasını, Cumhuriyet Meclisi ile, iktifa ettirmeyiz .
Bu haber 3923 defa okunmuştur

:

:

:

: