Selam olsun, aşk kokulu yüreklere, vatan sevgisi ile yoğrulanlara, cana can katanlara, Sevda ile tutuşan kalplere, hasret çeken özlem yüklü, bağrı yanık analara.Çölde alevlerle kavrulurken insanlık, günler ortasında kızıl kayalara çarparken vahşetler, dalga dalga nefesler, hep bir melek bekledi gökyüzünden süzüle, süzüle, maviyi kucaklayan. Ay gibi parlayan Güneş gibi ısıtan. Vahşetlere son veren melek. Beceremedin Ey Dünya insanı, ne mutlu olmayı, ne de mutlu etmeyi, hoyratça kullandın. doyumsuzluğun, aç gözlülüğün yüzünden, coğrafyalara göz koydun, ağaca kıydın, çevreyi kirlettin, hayvanları, katlettin, gerçek aşkları görmedin, sevmeyi bilemedin, Gökkuşağının renklerini göremedin, içinde hiç mi, hiç renk kalmadı. Ay ışığında dolunay yaklaşırken, bir gül açmalı ortasında insanlığın ömrüne... Sevinç ırmakları, akmalı Dünya ya zamanın, kısalığını farketmeli. Zaman, zaman olalı ilk kez görür gibi olmalı, gülün güzelliğini, dillerde destan şarkılarda akan mısralar olmalı, yaşam...Yıllar önce Bekir Sıtkı Erdoğan 'ın yazmış olduğu söze, Antalya da yaşayan Kıbrıs kökenli, besteci Gültekin Çeki nin, eserini sizinle paylaşmak istedim...
Kara Gözlüm
Kara Gözlüm efkârlanma gül gayrı.
İbibikler öter ötmez ordayım
Mektubunda diyorsunki gel gayrı
Sütler kaymak tutar tutmaz ordayım
Bahar geldi koyun kuzu oynaştı
İki aşık dört senedir bekleşti
Kara Gözlüm düğün dernek yaklaştı
Vatan borcu biter bitmez ordayım
Dağlar taşlar bu hasretlik derinde
Sabır sebat etmez gönül yurdunda
Akşam oldu tepelerin ardında
Daha güneş batar batmaz ordayım... Sizi Seviyorum....