Bilgi mi kararma çağı mı?

Herkes şöyle diyor; 'Eskiye göre artık bilgiye ulaşma yolları çok kolay' Evet...

Herkes şöyle diyor; 'Eskiye göre artık bilgiye ulaşma yolları çok kolay' Evet...Bilgisayarlar, internet, akıllı telefonlar ve daha bir çok mucizevi iletişim aracı elimizin tam da altında. Ne öğrenmek isterseniz bilgi hemen oracıkta... Bir tuşla dünyaya bağlanıyor istediğiniz her bilgiye ulaşabiliyorsunuz... Çok kanallı bol teknolojili insanlar olduk.

Peki hal böyleyken bizler ne kadar “bilgi toplumu” olabildik? Bilgisayarların üretilmediği, televizyonlarda yüzlerce kanalın olmadığı, internetin ve çok zeki cep telefonlarının hayatımıza dâhil olmadığı o dönemlere göre belki de bu; doğru tanım...

“Bilişim çağı”, “enformasyon çağı” derken, toplumun kutuplaştığı bilgi çarpıtma çağı, kirli bilgi çağını gözden kaçırıyoruz... Haberlere, bilgiye saniyeler içinde ulaşıyoruz belki ama teyit edilmemiş bilgi, yalan ve manipülatif haberlerin varlığını bazen unutabiliyoruz... Ve bu kirlilik, sadece ürettiğiyle kalmıyor, bireyi ve toplumu gerçekten, doğrudan koparıyor ve kendi kendine radikalleşme gibi çok kötü sonuçlar doğabiliyor.

“Enforme” olduk derken, neyle oluyoruz? Dünyanın bütün karanlık bölgelerine ve yanlış bilgilere ulaşıyoruz. Belki de tarihin hiç bir döneminde olmadığı kadar acımasızlık, felaket, kan, gözyaşı... Ve bazen enforme ediliyor ki bunlar, insanlığımızdan çıkabiliyoruz... Ya da narkoz verilmiş gibi öylece donup bakaduruyoruz... Yani “enformasyon” mu yoksa “dezenformasyon” mu, farkına bile varamıyoruz. Ortalığı bulandırmak için medya yoluyla yayılan yalanlara inanır oluyoruz.

“Enformatik kaos” ve “Bilgi zehirlenmesi” yaşıyoruz. Hastalıklı bilgilerle yüklenip, hayatımız insani olmaktan çıkıyor. Enformasyon diye bize yutturulmaya çalışılanları lütfen sorgulayalım... Her söylenene, her yazılana, her gösterilene, her sunulana inanmayalım... Araştırma yapalım, merak düzeyimizi geliştirelim, söylenceler çağından kurtulalım, daha az saf ve daha akıllı olalım...

Bu haber 902 defa okunmuştur

:

:

:

: