Sen konuş, sen sus

Her sabah yeni bir güne başlangıçtır. Bu gün Cuma gününün özelliğindeyiz.

Her sabah yeni bir güne başlangıçtır. Bu gün Cuma gününün özelliğindeyiz. Tesadüfler gereği mi nedir kestirmek mümkün olmamakla beraber önemli atılımları ve görevlendirmelerin bu mübarek günle olan rastlantısı ile ilişkilendirdiğimizde gönül ister ki her şey her konuda yolunda gitsin, olumlu adımlar doğru yolda atılsın. İnşallah öyle de olur diyenleriz.
Çarşamba gecesi bir televizyon programında 4'lü koalisyonun mimarı, kendisinin Maliye Bakanı, Sayın Fikri Ataoğlu'nun Turizm Bakanı olacağını açıklamıştır. Bu kişi Sayın Serdar Denktaş’tır. Bu programda koalisyon hükümetinin parsellenen yapısında, yeni göreve başlayacak KKTC'nin 4'lüsü için hazırlanan ve anlaşma metni olan koalisyon protokolü içeriği hakkında bir açıklanma yapılamayacağı ifade edilmiştir. Peki, anlaştıkları söylenen ve imza koyulan metinin maddelerine ne vardır? İçeriğin paylaşılması ise beklenendir. Bu programda Sayın
Denktaş protokolle ilgili olarak, bunun imza koyan siyasi parti başkanlarını ilgilendirdiği cihetle açıklanmaz olduğunu sözlerine ekleyendir. Ekrandaki ifadeler detayında kamu reformunu yapacaklarını, ilahiyat kolejine bundan sonra sadece Kıbrıslı Türklerden, öğretmen atayacaklarını, hastane ilaç eksikliği konusunda bütçe engeli nedeni ile ilaç alımlarının yapılamadığını sorulan sorulara atfen sözlerine ekleyendir. Bilhassa hastalar için çare üretmek ve ihtiyaç duyulan ilaç alımı yapmak, hastaları kaderlerine terk etmemek gerekiyor. Bütçe mazereti ile hayati önem taşıyan bu konuda dünü mazeret göstererek hodri meydan seçim diyenleri ve kabul edenleri, kusurlu kılmak hoş olmayan sebeplerdir.
Seçim sonrası her konuda kaynak yaratmak artık yeni hükümetin ortak sorunudur. Dün oturma düzeni 3-9-12-3 şeklinde olan siyasi parti liderlerinin basın önündeki imza töreni sonrasında Sayın Erhürman uzlaşı kültüründeyiz diye açıklama yaparken, Bakanların hangi konularda nasıl konuşacaklarının hükümet protokolünde yer aldığını ve bakan konuşmalarının hükümeti bağladığını ifade etmiştir, burada akla gelen ilk soru; 27 içerisine bakan dışındaki milletvekillerin konuşmaları kimi bağlayacaktır? Kurulan 4'lü hükümet üyelerinin isimlerini oluşturan listenin Cumhurbaşkanına sunulacağını günü ise Sayın Erhürman Cuma olarak göstermiştir. Umut için neden biz? diye yola çıkanlar artık geçmişi bırakıp geleceğe doğru bakmaları, toplum refahı için en iyi stratejiyi izlemeleri gerekmektedir. Hayırlısı olacaktır diye mühlet vermek gerekiyor, seçmen bu zamanı dikkatle izleyecek olandır.
Her Cuma gününde olduğu gibi bu gün de babam Hüseyin Özdemir'in 1945 yıllarında mahsur kaldığı Kahire şehrindeki anılarını geçen Cuma günündeki yazımda belirtiğim üzere sizlerle paylaşacağım. Babam Kahire 'de Mehmet Ali Paşa Camisini, ziyaret ettiği zaman yıl 1945 tarihini göstermektedir. Mısır’da Osmanlı Devleti’nin bıraktığı derin izlerden biri olan camiye tramvay ile gittiğini bahçesindeki kuyunun susuz olduğunu notlarına eklerken Kahire Mehmed Ali Paşa Camisinin Kahire Kalesi'nin de üzerine kurulduğu tepelerden birinde tüm Kahire'ye hâkim bir konumda olduğunu 1830 yılında Kavalalı Mehmet Ali Paşa döneminde yapıldığını ve o dönemde birçok kişinin paşa sayesinde zengin olduğunu ifade ederken Kahire'de bulunduğu sürece gittiği ve gördüğü her yerin bir öğretmen olarak eğitimine faydalı olduğunu düşünerek hareket ettiğini, Kıbrıs'taki maaşının İngiliz hükümeti tarafından anneme verildiğini de yazdıklarına ekleyendir. O yıllarda annem ilk çocuğu ile Kıbrıs'ta kalandır... Babam gittiği yerleri anlatıp not halinde bize bırakmakla okuyanları da o günlere götürendir. Şubat ayının ilk Cuma gününden, bu günkü dualarımız atalarımıza derken, hayırlı geçecek nice cuma günlerini görme dileğiyle iyi hafta sonları...

Bu haber 2394 defa okunmuştur

:

:

:

: