Her şeye inat yaşamak

Hiçbirimizin daha en başındayken seçme hakkı yok... Ne annemizi ne babamızı ne de gideceğimiz yolu seçebiliriz...

Hiçbirimizin daha en başındayken seçme hakkı yok... Ne annemizi ne babamızı ne de gideceğimiz yolu seçebiliriz... Onlar bizi seçemez. Anne karnında aldığımız ilk gıdalar, ileride karşılaşacağımız yaşam şartlarının ve nasıl bir sağlığa sahip olacağımızın da yol göstericisidir. Ve yine bu konuda seçim hakkımız yoktur... Erkek ya da kadın olmayı seçemediğimiz gibi kardeşlerimizi de, dilimizi de, dinimizi de, kimliğimizi de seçemeyiz! Tüm bunlar bizim var olma koşullarımız içerisinde kendiliğinden oluşurlar.
Ne pişman olma ne de geriye dönme şansımız da yoktur... Yani el mahkum başlarız yaşamaya...Tutsak geçirdiğimiz dokuz ayın sonunda artık bahtınıza ne çıkarsa...

Dokuz aylık hapisten sonra, gün yüzü... Yani tahliye günü...Ciğerlerimize dolar bir yudum oksijen...Ve belki acıdan belki sevinçten, hayata adım attığımız ilk saniyelerde başlarız ağlamaya...Tüm hayatımız boyu olduğu gibi...Ve kesilir göbek bağımız, o an gerçek özgürlüğün dayanılmaz hafifliğidir...
Artık geri dönüş yolları kapanmış, yaşamın acımasızlığı ile karşı karşıya kalmışızdır.

Ve büyürüz... Yaşamın acımasızlığı ve güzellikleriyle, insanların acımasızlıkları ve güzellikleriyle büyürüz... Seçim yapabileceğimiz zamanlardır bunlar... Seçim hakkımız en başlarda yok edilmişken, böylesi tuhaf bir yaşamın içine bırakıldığımız yerde, olanaklarımızca seçimler yaparız... Çok yoksul veya dünya zengini bir ailemiz olabilir! Ya da ailemiz olmayabilir...
Biz ailemiz varsa eğer, onların koşullarına göre şekillenmeye, beslenmeye, öğrenmeye, büyümeye başlarız. Yine seçemeyiz! Seçimlerimiz, içerisinde bulunduğumuz yaşam koşullarının bize verdiği, vereceği seçenekler kadardır ve fazlası yoktur, olamaz da.

Yaşam süreceğimiz ülkeyi de seçemeyiz... Ülkenin yaşam standartlarını, yönetilme biçimini, varlık ve yokluklarını da... Belki istediğimiz mesleği ediniriz ama iş bulamayıp diplomanın çok ötesi bir işte çalışmak zorunda da kalabiliriz... Bizi yönetmesini istediğimiz kişiyi, istediğimiz yönetim biçimini, anayasayı, sistemi seçme hakkımız da yoktur. Önümüze konulan kişileri seçebiliriz... O kişilerin hazırladığı anayasa ile yönetiliriz! Onların hazırladığı seçim ve referandumlarda oy verebiliriz ama sonucu değiştiremeyiz!

Ve ana rahminde bizim için hazırlanan yumurta, babamızın spermleri oluştuğu ve birbirine kavuştuğu gün başlayan yaşam, ölüme mahkûmdur... Gerçek anlamda tek seçim hakkımız vardır, o da
Hayatın, çok az olan seçim haklarımız yüzünden gidilmeyecek kadar güzel olduğunu bilerek nefes almak ve yaşamak...Her şeye inat, direnerek yaşamak...

Bu haber 827 defa okunmuştur

:

:

:

: