Sivil Savunma Teşkilatı Başkanlığı tesislerinde yer alan eğitimde, afet acil durumunda olay bölgesinde muhabirlerin kendi güvenlikleri için alması gereken tedbirler, bulundurmaları gereken araç ve gereçler, askeri bölgelerde dikkat edilmesi gereken hususlar, yetkililerle koordinasyon içerisinde çalışması gibi konular işlendi.

“BASININ KATKISI BÜYÜK”

Sivil Savunma Teşkilatı Başkanı Erdoğan Çelebi, basın mensuplarını afet acil durum yönetim sisteminin parçası olarak gördüklerini, basın mensuplarının katkısının büyük olduğunu, topluma doğru bilgi verilmesinin, hem toplumun moral motivasyonu hem de sürecin iyi yönetilmesi açısından hayati öneme haiz olduğunu kaydetti.

Çelebi, basın mensuplarının erken zamanda bilgi verme ve doğru bilgi vermek gibi bir açmaz içerisinde hareket etmek zorunda olduğunu kaydetti.

Sivil Savunma Teşkilat Başkanlığı olarak afet acil durum yönetiminin bir hukuksal çerçevesinin bulunmadığını tespit ettiklerini, afet ve acil durumlarda sorumluluk alacak pek çok kurum bulunduğunu, bu kurumların sorumluluklarının çakıştığı alanların bulunduğunu ve sorumluluğun kimin tarafından alınacağının net olmadığını tespit ettiklerini kaydeden Çelebi, bunun üzerine yürütmenin Başbakanlık uhdesinde olacak, Sivil Savunma Teşkilat Başkanlığının da bir koordinatör olarak görev almasını içeren bir yasal düzenleme hayata geçirildiğini kaydetti.

“BASIN BU SİSTEMİN BİR PARÇASI”

Yapılan tatbikatta 64 kurumun koordineli bir şekilde nasıl çalışması gerektiğinin sergilendiğini kaydeden Çelebi, “basının da bu sistemin bir parçası” olduğunu söyledi.

“HERKES BİR MUHABİR”

Afet sürecinde yapılacak haberlerde basın mensuplarının etik kurallarına dikkat etmesi gerektiğini kaydeden Çelebi, mobil iletişimin gelişmemiş olduğu zamanlarda haber akışının ana haber ajanslarından sağlandığını ancak bugün mobil medya ile sosyal medyanın gelişmesi üzerine “herkesin bir muhabir” olabileceğini söyledi.

“KİŞİSEL PAYLAŞIMLAR KAYNAK OLARAK KULLANILMAYA BAŞLANDI”

Basının diğer bir görevinin de kişisel paylaşımların doğru bilgilerle yapılmasına yardımcı olmak olduğunu kaydeden Çelebi, “Mainstream medya kişisel paylaşımları kaynak olarak da kullanmaya başladı, dolayısıyla bilgi kirliliğinin boyutları artmaya başladı. İstemediğimiz en son şey bilgi kirliliğidir. Burada amaç doğru bilginin verilmesi” dedi.

BİLGİLENDİRME MERKEZLERİ

Bugün dünyanın farklı yerlerinde meydana gelen afetlerde bilgi akışının oluşturulun “bilgilendirme merkezleri” ile sağlandığını kaydeden Çelebi, afet ve acil durum muhabirliğinin, savaş muhabirliği gibi ayrı yetenek gerektiren bir durum haline geldiğini söyledi.


“BU KONUYU ÖNEMSİYORUZ”

Afet ve acil durumların insanoğlunun kontrolü dışında geliştiğinden medya ajanslarının hazırlıklı muhabirlerinin olmasının elzem olduğunu da kaydeden Çelebi, “Bu konuyu çok önemsiyoruz” dedi.

Girne’de 2017’de yaşanan sel olayında, İlçe Kriz Yönetim Merkezi dahilinde bilgi akışını sağlayacak olan kişinin Kaymakam olması konusunda düzenleme olmasına rağmen, gelişmelerle ilgili bilginin Sivil Savunma Teşkilat Başkanı tarafından verilmesinin talep edildiğini anlatan Çelebi, beklentilerinin haberlerin Merkez’den duyurulması olduğunu söyledi.