Anastasiadis, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres ve BM Güvenlik Konseyi üyelerine mektup göndererek, Türkiye’yi şikayet ederek destek istedi.
Fileleftheros gazetesine göre, mektubunda Türkiye’nin “yasadışı faaliyetlerini” durdurması konusunda destek istediğini belirten Anastasiadis, Türkiye’nin Kıbrıs Cumhuriyeti’nin ‘deniz bölgesindeki’ egemenlik haklarını çiğnemekten vazgeçtiği anda, Kıbrıs sorununun çözümü müzakerelerine devam etmeye hazır olduğunu iletti.
Gazete, Kıbrıs sorununun çözümü müzakerelerini Guterres çerçevesi temelinde sürdürmeye hazır olduğunu belirten Anastasiadis, müzakere sürecinin ancak karşı tarafın da iyi niyetli olması halinde sürebileceğini vurguladığını yazdı.
Anastasiadis, “Türkiye’nin Kıbrıs’ın tüm deniz bölgesindeki yasadışı faaliyetleri ve kışkırtmaları sonlandırması ve Kıbrıs Cumhuriyeti’nin enerji araştırmalarının engellenmeden sürmesi, müzakerelerin devamı için ön koşuldur” ifadesini kullandı.
Gazete, Anastasiadis’in “MEB” ifadesi yerine “deniz bölgesi” ifadesini kullanmasının sebebini, bu ifadenin “her şeyi kapsaması” olduğunu da yazdı.
Anastasiadis’in mektubunun Güney Kıbrıs’ın BM Daimi Temsilcisi Büyükelçi Kornilios Korniliu tarafından Guterres’in bürosuna iletildiğini belirten gazete, Korniliu’nun ayrıca BM Genel Sekreterlik Bürosu Sorumlusu Maria Luiza Vioti ve BM Genel Sekreteri’nin Siyasi İşlerden Sorumlu Yardımcısı Jeffrey Feltman’la da görüştüğünü aktardı.
Habere göre, Korniliu, Türkiye’nin söz konusu eylemlerine ilişkin Kıbrıs Rum tarafının görüşlerini sert bir şekilde protesto etti.
TUSK İLE GÖRÜŞTÜ
Anastasiadis’in, Rum Yönetimi’nin enerji planlamalarının hayata geçirilmesi ve Güney Kıbrıs’ın tek yanlı ilan ettiği sözde “Münhasır Ekonomik Bölgesi” (MEB) içerisindeki ileri sürülen Türk tahriklerinin kınanması konusunda Avrupa Birliği’nden güçlü bir destek sağlamak için, dün Brüksel’de yapılan görüşmelerde, Avrupa Konseyi Başkanı Donald Tusk’ın desteğini aldığı haber verildi.
Fileleftheros gazetesi, Anastasiadis’in dün Brüksel’de görüştüğü Tusk’tan, “AB’nin, üye devletlerin doğal kaynaklarıyla ilgili araştırma yapması ve bunlardan istifade etmesinin egemenlik hakkı olduğunu yineleyerek; Türk tahriklerinin kınanmasıyla ilgili somut bir açıklamayla Kıbrıs Cumhuriyeti’ne yönelik destek belirtmesini istediğini” iletti.