İsteyince yapılabiliyormuş bazı şeyler..

Bu köşeyi takip edenler bilecekler. Bundan bir kaç gün önceki köşe yazımda 40. hükümete dair ortaya fark koyun, fark yaratın ki hissedebilelim diye yazmıştım.

Bu köşeyi takip edenler bilecekler.
Bundan bir kaç gün önceki köşe yazımda 40. hükümete dair ortaya fark koyun, fark yaratın ki hissedebilelim diye yazmıştım.
İşte o fark yavaş yavaş kendini hissettiriyor.
Peki nasıl mı?
Çok çalışarak.
İnsan odaklı çalışarak.
Halkın menfaatlerini koruyarak.
Somut bir şeyler ortaya koyarak.
Örnek mi istiyorsunuz.
Alın size örnek.
Gece, kulübleri mesela, yani halk diliyle gabareler kapatılmaya başlandı,
Bu yönde ilk adım Lefkoşa Türk Belediyesinden geldi.
Ve Lefkoşa sınırları içerisinde faaliyette olan 4 gece kulübü kapatıldı.
Yani faaliyetlerine son verildi.
Lefkoşa Belediye Başkanı Sayın Mehmet Harmancı ve çalışma arkadaşlarını kutluyorum.
Umarım bu diğer ilçelerde de emsal teşkil eder.
Bet ofisler, ülkenin en büyük sorunlarından bir tanesi.
Hatta kanayan en büyük yaralarından birisi.
Toplumsal bir çok sosyal etkiye sahip.
İşte bu bet ofisleri de hükümetin gündemde,konuyla bizzat Başbakan alakadar oluyor.
Önümüzde ki süreçte onunla ilgili de önemli adımlar izleyeceğimiz anlaşılıyor.
Uluslararası ilişkiler, bu anlamda masa başı dış politika belirleme döneminin bittiğini söylemek mümkün.
Dış politika Lefkoşa’nın ötesine geçiyor.
Ve bu anlamda farklı bir dinamik kazandı,
Hükümetin dış politikası 'KKTC’nin tüm kurumları ile görünürlülüğünün artırılması, Kıbrıs Türk Halkının hak ve menfaatlerinin farklı platformlarda KKTC temsilcileri ile savunulması' olarak şekillenecek.' dedi Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay.
Çalışma hayatı; güncelleniyor.
Günün koşullarına göre yeniden yapılanıyor.
İnsan hayatını tehlikeye atan güvensiz inşaatlar durduruluyor.
Bu konuda hükümet nezdinde Bakan Çeler çok kararlı.
Yollarımız malum.
Ülkede taşıt kullanmak bir cambazın ip üstündeki çabasıyla denk.
Tehlike saçan yollar.
Aydınlatması olmayan yollar, emniyet bariyeri olmayan yollar,
yıkık dökük yollar vs.
Hepsi kademe kademe yapılıyor.
Ya yiyip içtiklerimiz, çocuklarımıza yedirip içirdiklerimiz kısacası gıda güvenliğimiz evlerimize, mutfaklarımıza giren besinler de denetleniyor.
İlaçlı, sahte, limit üstü kalıntı taşıyan gıdaları üretenlere de pazarlayanlara da af yok.
İfşa edilip belli bir süre faaliyetleri durduruluyor.
Kısacası görüyoruz ki istenince bir çok şey yapılabiliyormuş.
Ha diyeceksiniz ki peki bunca zamandır madem bunlar yapılabiliyordu gelmiş geçmiş hükümetler bunları neden yapmadılar?
Cevap çok net.
Çünkü ülkeyi kötü yönettiler.
Bu kötü yönetimle halka laik gördükleri anlayışla idare ettiler her şeyi.
Bozulan yollar onarılmadı.
Bet ofisler ile ya da bu ofislerin sermaye grupları ile girdikleri dirsek temas ilişkiler bu işletmelerin denetlenmesine engel oldu.
Aynı şekilde gece kulübleri patronları ile sağladıkları çarpık ilişkiler bu kulüblerin fuhuş yuvasına dönüşmesinde büyük rol oynadı.
Gıda güvenliğini yeterince sağlayamadılar.
Bu güvensiz gıdaların evlerimize kadar girip hayatlarımızı tehdit eder duruma gelmesine göz yumdular.
İnşaat şirketleri ile olan yakın ilişkilerinden dolayı güvenli olmayan inşaatlara göz kapattılar, ve böylece onlarca masum emekçinin bu inşaatlarda hayatlarını kaybetmelerini umursamadan seyrettiler.
Dış politikayı üç beş cemiyetle yürüterek Sarayönü’nden dışarıya çıkamayan bir anlayışa kurban ettiler.
Peki ya şimdi öyle mi?
Değil.
Neden?
Çünkü istenilince her şey yapılabiliyormuş..
Yeter ki niyet olsun.


Bu haber 264 defa okunmuştur

:

:

:

: