Hayatın gerçeğini yaşayarak öğrenecekler

İtalyan ENI’ye ait sondaj platformu tası tarağı toplayıp üçüncü parselden çekilince Rum yönetimi ve Yunanistan bu işe çok bozuldu.

İtalyan ENI’ye ait sondaj platformu tası tarağı toplayıp üçüncü parselden çekilince Rum yönetimi ve Yunanistan bu işe çok bozuldu.
Brüksel’den gelen moral verici açıklamalar da gönüllerine su serpmedi.
Avrupa Birliği Konseyi Başkanı Donald Tusk, AB liderleri adına Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ve Yunanistan ile dayanışma içinde olduğunu belirterek, Akdeniz’deki gerginlik konusunda Türkiye'ye adımlarına hızla son vermesi çağrısında bulundu.
Ancak bu çağrının gerçek hayatta bir karşılığı yok.
Tusk, 'Türkiye'nin bu adımı 'iyi komşuluk' ve AB üyeleri ile ilişkileri normalleştirmesi sürecine aykırıdır. Türkiye ile iş birliği yapmaya hazırız ancak mart ayındaki AB zirvesinde Türkiye ile 26 Mart'ta Varna toplantısının gerçekleştirilmesine yönelik koşulların uygun olup olmadığını değerlendireceğiz.' ifadelerini kullandı.
Bu açıklamada şunu görüyoruz. AB hala Türkiye’yi “Sizi birliğe aldık ya da vazgeçtik” şeklindeki oyunu sürdürmeye kararlı görünüyor.
İster Türkiye’yi sonuna kadar reddetsinler, isterse çıkmaz ayın son perşembesine taahhüt versinler şurası bir gerçek.
Türkiye bu oyundan vazgeçeli çok oldu. Uzun zamandır kendi yoluna bakıyor.
Önümüzdeki çeyrek asırda var olup olmayacağı tartışılan Avrupa Birliği, İngiltere’nin ayrılığıyla zaten çatırdamaya başladı.
AB üyesi birçok ülke de şu an birlikten ayrılığı ciddi ciddi tartışıyor.
Çünkü Avrupa Birliği beklenen ortaklığı sağlayamadı. Almanya ve Fransa’nın domine ettiği birlik, diğer bütün ortakları rahatsız edici politikalar üretiyor.
Ama Avrupa Birliği geçmiş yılların alışkanlıklarıyla hala Türkiye’yi tehdit edebileceğini sanıyor.
Oysa mültecilerle ilgili önlemleri Türkiye biraz gevşetse kapılarına yığılacak milyonlar karşısında ne yapacaklarını şaşırırlar.
Türkiye milyonlarca insana bu anlamda ev sahipliği yapıyor.
Adanın çevresindeki doğal kaynakların hala iki halkın ortak malı olduğunu anlamayan ya da anlamak istemeyen Avrupa Birliği, Rum yönetimine de cesaret veriyor.
Rumlar, 3. Parselde yapamadıklarını 10. Parselde hayata geçirmek için adımlarını hızlandıracaklarını açıkladı.
Tüm bu adımların gelecek ay kurulması beklenen müzakere masasını etkilemesi de elbette kaçınılmaz olacak.
Rumlar attıkları bu adımlarla önceliklerinin Kıbrıs müzakereleri olmadığını zaten gösterdi.
Ama yaşanan son gelişmelerden de ders almadıklarını açıkça görüyoruz.
Ders alsalar, 3. Parselde neden sondaj yapamadıklarını düşünseler, Türkiye ve KKTC’nin onayı olmadan adanın ortak zenginliklerinde söz sahibi olamayacaklarını anlarlar.
Hayat çoğu zaman yaşanarak öğrenir, anlatılanları dinleyerek öğrenilmez. Rumlar da bu gerçekleri yaşayarak, sindire sindire öğrenecek.
Bunu hep birlikte izleyeceğiz.

Bu haber 342 defa okunmuştur

:

:

:

: