Merakla beklenen Ankara ziyareti sonunda gerçekleşti. Başbakan Erhürman ve Başbakan Yardımcısı Kudret Özersay hem Türkiye Başbakanı Binali Yıldırım ile hem de Cumhurbaşkanı Erdoğan ile bir araya geldi.
Erhürman ile Yıldırım’ın yaptığı ortak basın toplantısında verilen birlik ve beraberlik mesajları bildiğimiz türdendi. “Türkiye ile bizlerin görüşleri arasında en ufak bir farklılık yok” diyen Başbakan Erhürman’ın sözleri, özellikle bu konuda bir ayrılık gayrılık özleyenlere mesaj niteliğindeydi.
Dün akşam ülkeye dönüşte Ankara ziyaretini değerlendiren Erhürman, “Yapmayı planladığımız ve Türkiye’nin desteğini istediğimiz icraat ve fikirlerimizi aktardık” dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan ile gerçekleştirdikleri görüşmeyi ise “Yararlı bir görüşme gerçekleştirdik” diye özetledi.
Erhürman ile Erdoğan’ın toplantısına Türkiye’nin Kıbrıs işlerinden sorumlu Başbakan Yardımcısı Recep Akdağ da katıldı.
O toplantıda ne konuşulduğuna ilişkin somut bir bilgi yok. Ama Erdoğan’ı tanıyan herkes, Afrika Gazetesi’nin, Türkiye’nin Afrin operasyonuna yaptığı o alçakça yakıştırmayı hoş karşılamayacağını gayet iyi biliyor.
Zaten Erdoğan da bu gazetenin manşetini açıkça eleştirerek, “Kıbrıs’taki dostlarımızın gereken cevabı vereceğine inanıyoruz” diyerek tepkisini ifade etmişti.
Burada o çirkin manşete tepki gösterirken, belki ölçüyü biraz kaçırdılar diye bazı vatandaşların nasıl mahkumiyet kararlarına çarptırıldığı da ortada somut bir gerçek olarak duruyor.
Ama soruşturmanın Afrika ayağına ilişkin pek de bir gelişme olduğunu duymadık.
Erdoğan o toplantıda, buradaki soruşturmanın akıbetini de öğrenmek istemiş olabilir.
Üstelik benzer eylemlerde daha önce hiç çıkmamış mahkumiyet kararlarının, nasıl olup da Afrika eylemine katılan protestoculara verildiği de merak uyandırmış olabilir.
Öyle ya, siz kışkırtıcı yayınlar yapan bir gazeteyi sütten çıkmış ak kaşık gibi görüp, o gazetenin manşetine tepki gösteren kişileri, daha önce benzeri görülmemiş bir şekilde cezalandırırsanız, bu yaklaşım sorgulanır.
Türkiye’nin Ortadoğu’da bu kadar sert bir mücadeleye girdiği bir dönemde, yavru vatan diye bildiği bir coğrafyadan hiç beklemediği bir saldırıyla karşılaşması, şüphesiz şu an ordunun da aynı zamanda Başkomutanı olan Erdoğan’ı sarsmıştır.
Acaba Erdoğan, “Çukur” dizisindeki o muhteşem sahnede olduğu gibi Erhürman’a “Kardeş miyiz, can mıyız, tek miyiz” diye sormuş mudur?
O soruya aynen dizide olduğu “kardeşiz, canız, tekiz” diye cevap verilmişse gereği yerine getirilmeli.
ABD’nin 6. Filoyu Kıbrıs açıklarına gönderdiği bu dönemde, Türkiye’nin Ortadoğu’da ABD ile karşı karşıya gelmeyi göze aldığı bu zamanlarda o kardeşlik ruhunu diriltmeliyiz.
Türkiye’nin bizden maddi bir beklentisi yok.
Tek beklentisi o cevap: “Kardeşiz, canız, tekiz…”