Kıbrıs müzakerelerinin başlatılması konusunda, Türk ve Rum tarafları farklı konuşuyor.
KKTC de genel seçimler, Rum tarafında ise başkanlık seçimleri sonrası Kıbrıs müzakerelerinin başlatılması konusun da çok hızlı bir trafik olduğunu net olarak görüyoruz. KKTC de CB Akıncı’nın daha çok tercih ettiği bir hükümet modeli oluştu, güney Kıbrıs da ise Anastasiadis’in kazanmasını belki de çok tercih etmiyordu sayın Akıncı, çünkü Rum başkanlık seçimleri öncesi Crans Montana da sunduğu haritayı BM den geri aldığını açıklamıştı. Bu açıklamaya Anastasiadis çok kırıldı ve kızdı, seçimlere müdahaledir diye de açıklamalar oldu. Belli ki sayın Akıncı AKEL destekli Malas’ı daha çok tercih etmişti. Haksız da değildi çünkü Anastasiadis Crans Montana da Akıncı’yı hayal kırıklığına uğrattı müzakere sürecinin çökmesine neden oldu.
Bu iki seçim sonrası, müzakerelerin başlatılması için ciddi bir hareketlilik vardır. CTP milletvekili Fikri Toros sürecin yine başlaması için temaslar yapacağını açıkladı. Özellikle Rum tarafını kast etti, sözcü Burcu da benzer şeyleri açıklıyor KKTC CB Akıncı da müzakereleri başlatmak için süreli ciddi bir ön hazırlık yapmamız gerekiyor, eğer süreç yine çökecekse Kıbrıs Türk’lerinin ne olacağını bilmemiz gerekiyor dedi ve Anastasiadis’i masaya davet etti.
Anastasiadis Rum seçim öncesinde de müzakerelere hazır olduğunu açıkladı şimdi de açıklıyor. Bu gün yeni Rum hükümet sözcüsü Prodromos Prodromou müzakerelerin başlaması için Rum tarafının BM aracılığı ile sayın Akıncı’ya haber gönderdiğini açıkladı. Bu davete hala daha cevap almadıklarını ve eğer Türk müzakerelerin başlamasını istiyorsa yer masadır, basın aracılığı ile haberleşme değildir.
Geçenlerde Rum tarafın da gerçekleştirdiğim bazı temaslarda , BM’nin talebi eğer müzakereler başlayacaksa BM GS GUTERES belgesi ortada, yeniden başlayacak bir süreci kabul etmeyeceklerini ifade ediyorlar. BM den şu ana kadar herhangi bir açıklama olmadı, ancak bu ay içerisinde BM yetkilileri adaya gelecek Kıbrıs özel temsilci Spayer Kıbrıs dışı temaslar yapıyor, mutlaka müzakereler ile ilgili açıklama yapacaktır.
ABD doğal gaz aramalarında ki politikalarının değişmediğini uzun vadeli politikalar sürdürdüklerini, Kıbrıs denizlerin de bulunan zenginliklerin iki halkada oranları dengesinde ait olduğunu açıkladılar. Bu aramalarda ise Kıbrıs Cumhuriyeti’nin tanınmış bir devlet olarak hak sahibi olduğunu da açıkladılar. Bu açıklama krizi tetikliyor, önümüzde ki günler bana göre çatışmanın değil müzakere masasının kurulmasına yönelik olacağı doğrultusundadır.
İki lider çok gitmez sosyal içerikli bir yemekte, BM aracılığında buluşmalarına ben kesin göz ile bakıyorum, çok yakın bir zamanda belki de Mart ayı içerisinde.