Kapalı Maraş konusu her zaman gündem olmaya devam etmektedir, bu günlerde hem de KKTC yargısın da gündem olacaktır. 25 Mart günü aldığımız bilgi doğrultusun da KKTC Yüksek Mahkemesinde kapalı Maraş ile ilgili bir dava görüşülecek.
2005 yılında Kapalı Maraş’ın Abdullah Paşa vakfına ait olduğu doğrultusunda Magosa kaza mahkemesi bir karar üretti. Taşınmaz Mal Komisyonu Maraş ile ilgili 275 tane olan Kıbrıs’lı Rum vatandaşlarının yaptığı müracaatların hiçbirini çözmedi. BM Güvenlik konseyi 541 ve 789 sayılı kararlara göre, Maraş’a ancak 1974 yılı mal sahipleri dönebileceğini anlatır.
Magosa kaza mahkemesinin kararına göre ise Vakıflar idaresi burada taraf olmak istedi, ancak Rum avukatlar bu konuyu KKTC Yüksek mahkemesine götürdüler, mahkeme ise Vakıflar idaresinin taraf olamayacağı hükmüne vardı. Eğer taraf olamıyorsa bu şu demektir 1974 öncesi mal sahibi değildir, yani Maraş Abdullah Paşa mülkü değildir.
KKTC Yüksek mahkemesi bu karara nasıl hükmetti esas soru burada, Maraş konusunu ben de çok yazdım ve konuştum, yanlış mı bilgilendirildik merak ediyoruz. İki tane KKTC mahkemelerinin kararı var Magosa kaza mahkemesi Maraş Abdullah Paşa vakfına aittir diyor, Yüksek mahkeme ise Vakıflar idaresini bu dava da taraf bile yapmıyor, yani mülkiyet ile ilgili bir hak talep etmesi mümkün görülmüyor diyor.
Bu ne anlama geliyor 25 Mart da görüşülecek bu davada bunu göreceğiz. Yüksek mahkeme buradaki mal sahiplerinin başkaları olduğu hükme varıyor, yani Kıbrıs’lı Rum vatandaşlarının mal sahibi olduğunun kararına varıyor. Geçtiğimiz haftalarda Kapalı Maraş ile ve daha Vakıf malları ile ilgili kamuoyuna da basın aracılığı ile bir dizi çalışmanın bilgileri sunum şeklide verildi, bunların da mı hukuki değeri yoktur. İleri ki günlerde çok farklı bir tartışmanın fitili yakılacak, kim haklı kim haksız ancak Osmanlı arşivlerinin Mahkemeye gelmesi ile netlik mi kazanacak göreceğiz. İngiliz döneminde Vakıf malları ve Osmanlı mülkleri Rumlar lehine mi el değiştirildi.
Osmanlı arşivlerinden incelenen belgeler İngilizler Vakıf ve Osmanlı mülkleri üzerinde haksız tahribat yaptığı ortaya çıkarsa, KKTC Yüksek Mahkemesinin kararı sorgulanır olacağı kesindir. Bu konu Kıbrıs da yürütülen müzakere sürecini de etkileyecektir, merak ile 25 Mart KKTC Yüksek mahkemesine başvuran Rum vatandaşının alacağı sonucu bekliyor olacağız.