Önceki yazımızda bazı temel saptırmaları değerlendirmiştik, özellikle Kıbrıs ile ilgili. (İNANDIRILDIĞIMIZ MASALLAR GERÇEK Mİ? http://www.starkibris.net/index.asp?haberID=264044)

‘’Türkler, Rumlara çalışan işci, çiftci, düşük gelirli insanlardı’’ Hade canım sende, Kıbrıs Türkünün kurduğu, yönettiği işletme ve üretim sayısı nüfusumuza oranla en az Rumlardaki kadar patron ve iş sahibini gösterir.
‘’Bazı Kıbrıs Türklerinin kurduğu paramilitarist örgütler, Kıbrıs Türkünü Rum saldırılarından korumak için kuruldu.
Bu örgütlerin cezalandırdığı, canını aldığı Kıbrıs Türkleri vatan hainleri idi.’’ Ah bir anlatsalar bu olayları yaşayanlar, ah, bakın o zaman kim kimi niye öldürmüş.
‘’1974 de ve sonrası, Türkiye, Kıbrıs Cumhuriyeti Garantörler madde ve yetkisine uygun olarak askeri müdahale etti ve adada asker sayısını 40 binlere çıkardı ve adanın bir kısmını bu anlaşmalara uygun olarak kontrole aldı.
1974 de dökülen Türk askeri kanları, zapt edilen topraklarda Türklere özel mülk hakkı verdi.’’ Dünyada artık böyle bir kural yok, zaten başımızın Dünya ve Rum ile dertte olmasının temel sebebi Rumların özel mülklerini babamızın malı gibi kullanmamız, dağıtmamız.
‘’1975 de Viyana da imzalanan, Türk ve Rumların yer değiştirme anlaşması bir nüfus mübadelesi anlaşmasıdır.’’ Hayır sevgili okuyucular, o anlaşma sadece Rumların Güneye, Türklerin de Kuzeye güven içinde geçmelerini ve güvenliklerin sağlandığı zaman geri gelip mülklerine hükmetmelerini sağlamak için yapılan bir anlaşma idi.
Bir de çok speküle edilen ‘’Türkiye binlerce şehit verdi.’’ İfadesidir. Hadi bir zahmet onu da siz öğrenin 1955-1974 kaç Kıbrıslı Türk ve kaç Türkiyeli şehit oldu… Tek bir can, tek bir şehit bile büyük fedakarlıktır, hiç de rakamı abartmaya gerek yok.
Belki ilerleyen haftalarda camilere bombaları kimler koydu, sivillere kimler ateş açtı, gerek Rum gerek Kıbrıslı Türklerin biri birlerine, kendi içlerinde ve Kıbrıs Cumhuriyetine karşı silahlı saldırılarını kimler, hangi güçler planladı ve uyguladı birkaç gerçeği daha paylaşırım sizler ile.