Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinde 4lü ve 12-9-3-3 sayıdaki koalisyonun bu sayı içerisinden çıkardığı Bakanlar Kurulu üyelerinin son günlerde ve daha ziyade güvenoyu oylamasından sonra yaptıkları icraatları içerisinde özellikle göze batan ,geçmişte eleştirdikleri ne varsa yapmış olmalarıdır bunların başında da makas ve kurdele kulanımı gelmektedir .
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinde 4lü ve 12-9-3-3 sayıdaki koalisyonun bu sayı içerisinden çıkardığı Bakanlar Kurulu üyelerinin son günlerde ve daha ziyade güvenoyu oylamasından sonra yaptıkları icraatları içerisinde özellikle göze batan ,geçmişte eleştirdikleri ne varsa yapmış olmalarıdır bunların başında da makas ve kurdele kulanımı gelmektedir . Ekranlara yansıyan makam odalarının çiçek bahçesi ile ziyaretçilerle çekilen ve fotoğraflar sıra sıra gazetelerde yayınlanıyor, madem eleştiriyordunuz niye ayni stratejik pozları veriyorsunuz diye sorulduğu zaman da sinirlenmeyeceksiniz. Açılışlardaki kurdelelere gelince tek değişiklik yeşil mantinler olmuştur kırmızı ise nadiren kullanılmaktadır, mavi renk olması ise herhalde sırasını beklemektedir. Açılışları medyadan takip ettiğimiz üzere gördüğümüz kadarıyla festivallere hükümet nezdinde ve Cumhurbaşkanlığı nezdinde katılımlar olmaktadır . Zaten geçmiş hükümet mensuplarını festivallere gidiyor diye eleştirdikleri için günümüzde de göze batıyorlar, yoksa festivaller olduğu köye, bölgeye canlılık getirmekte gelenek görenek ve kültürün sergilenmesi açısından son derece güzel ve tasvip edilen ve katılımı yüksek etkinliklerdir... Ancak her festivalde kürsü kurulması devlet televizyonun el mecbur başbakanın gittiği festivallerde hazır olması henüz BRT Yasasının da geçmediği bir dönemde üstelik ek mesailerin konuşulduğu süreçte göz önünde bulundurulması gereken hususlardır. Festivallerde konuşması gereken halk olması istenirken kürsüye siyasiler siyaset bulaştırmakta ve kendilerini ön plana çıkarmaktadırlar. Festivallerde siyasilerin birbirleriyle rekabet edercesine sırf objektiflerde köy halkı ile haşir neşir olduklarını gösteren gösterişli kucaklama sahnelerine ne gerek var diye de düşünüyor insan. İnsani duygular önemli ancak abartılı ve içten olmaması tuhaftır. Bağlıköy hepimizin sevdiği bir köy elbette köy halkının gülen yüzü bizlerin de yüzünü güldürür ancak Sayın Tufan Erhürman yüzü gülmeyen, ağlayan köylerimiz de var derken o köylerin yüzünü neden güldürmüyorlar diye de sormak gerekir. Bütçe görüşmelerinde DAÜ 'de siyaset yasağının kaldırılmasındaki aciliyetle ilgili kabul edilebilir eleştirilere başbakan açıklamayı kürsüden yerine getirirken neden o kadar sinirlenmiştir anlaşılır gibi değildir. Diğer sorulara da, benim ağzımdan çıkanı kulağım duyuyor sizlerin duymuyorumu diye azarlama moduna geçmesi hiç de hoş bir ekran yansıması olmamıştır. Hükümet etmek kolay değildir. Siyaset ise tahammül etme sanatıdır. Ayrı bir ağırlık ve ciddiyet meselesidir.Örneğin doktor olmayan kadın bir HP milletvekilinin sayın Ersin Tatar konuşurken Meclis genel kurul salonundan sosyal medyaya twiter hesabından tweet atması ve bazı vekillere acil B12 vitamin gerekli, ayni konuları devamlı tekrarlıyorlar diye yazması hiç de normal değildir. Çok eski yıllar, akıllı telefonlar yok meclis tv yok ama ne vardı, meclis konuk koltukları yanında basın locası ve o günlerde o koltuklarda 6-7 muhabir, mecliste konuşulanların gazetelerinde yer alması için yazılan notları,o günler ve anımsadığım gazeteci Sayın Dilek Çetereisi bu yazılımları ile en çok okunanlarda birinci sıradaydı.Bir an düşünün, o günlerin samimiyeti mi kayboldu yoksa bu günlerin samimiyeti mi abartıldı ayrı bir tartışma konusu, her zaman her yerde özellikle KKTC Meclisinde üslup ve davranış şekilleri mükemmel olsun diyoruz. Bütçe görüşmelerini izleyeceğiz ne demişler 'Bütçe, kuşkuların matematiksel teyididir. ' Teyid edilirken elbette kuşkular ifadede yerini bulacaktır...