Cazibemiz kimliğimiz ama kumar da gerçeğimiz

Cazibemiz kumar değil, kimliğimizdir diyor Başbakan Tufan Erhürman. Bu doğru bir tespittir.

Cazibemiz kumar değil, kimliğimizdir diyor Başbakan Tufan Erhürman.
Bu doğru bir tespittir.
Ve olması gereken de budur.
Peki ya bugünkü konjonktörde bu öyle mi?
Yani ülkemize gelen turistler denizlerimize, kumsallarımıza , mutfağımıza, tarihi zenginliklerimize itibar ederek mi geliyorlar?
Ya da şöyle anlatayım; bu ülkeye gelen turistlerin büyük bir çoğunluğu toplumsal kültürümüzü cazibe olarak görüp de mi ülkeye geliyorlar?
Belki bir kısmı öyle.
Lakin hepimiz biliyoruz ki bu kısım oldukça sınırlı.
O halde gerçekçi olacaksak eğer, bugün ülkemize gelen turistlerin büyük bir bölümü kumara geliyor.
Ve maalesef bu gelen insanlara da ilk pazarlanan ve hafızalarına yerleştirilen kumar turizmi oluyor.
Hal böyle olunca da, maalesef ülkemize dair yerleşen algı bu oluyor.
Peki nasıl olacak bu iş?
Bu ülkede kumar var mı?
Var.
5 yıldızlı bütün turizm tesislerimizi ayakta tutan bir sektördür bugün kumarhaneler.
Beğensek de beğenmesek de bu gerçeğimizi önümüze koymak durumundayız.
“Casinolar” diye adlandırdığımız kumarhaneler bu ülkenin gerçekleri arasında.
İstesek de istemesek de bir çok turizm tesisinde mevcut olan kumarhaneler bugün ülkemizin bir gerçeği.
Sadece bu mu?
Elbette değil.
Aynı zamanda turizmin önemli paydaşları konumundadırlar.
Ha bizim kültürümüz yok mu?
Elbette var.
Bir kere doğal güzelliklerimiz var.
İklimimiz mesela.
Yıl 365 günü güneşin eksik olmadığı bir coğrafyaya sahibiz.
Kumsallarımız, denizlerimiz, kendimize özgü mutfağımız, tarihi güzelliklerimiz var.
Lale, pulya, hasat, üzüm, ot vs festivallerimiz da var.
Hem de bolca.
Her hafta sonu devlet erkanının ve milletvekillerinin boy boy görüntü servis ettiği kurdele kesip icraattan addettiği festivallerimiz.
Bunları pazarlayabiliyor muyuz?
Siyasi konjonktörün de etkisiyle maalesef.
Turizme dair tüm niteliklere sahip olmamıza rağmen bu alanda sınırlanıyoruz.
Şimdi dönelim cazibemize..
Sayın Başbakan’ın bu noktada ki tespitlerine elbette katılıyorum.
Bizim bu adada toplumsal karakterimiz ve değerlerimiz üzerinde inşa ettiğimiz kültürümüz kimliğimizi oluşturuyor, ve bu kimlik bizim cazibemizdir.
Ve elbette bu kimliğin içerisinde kumar yoktur.
Ve/fakat kumarhaneler devlet politikamızın içinde mevcuttur.
Hatta tam odağındadır.
Dolayısıyla Sayın Başbakan’ın bu öngörüsü kumarın Kuzey Kıbrıs’ta turizmin bir parçasını oluşturduğu gerçeğini değiştirmiyor.
Hoş kumara dayalı turizm bugün sadece bizim ülkemizde de yoktur.
Hatta bunu cazibe olarak kullanan ülkelerin olduğunu da biliyoruz.
O halde bu gerçekle turizmi şekillendirmek zorundayız.
Bu haber 237 defa okunmuştur

:

:

:

: