Dövizdeki dalgalanma can yakıyor. Dolar kuru 4.14’ü geçerken, Euro 5.08’i aştı. Kıbrıs’ta teredeyse TL ile aynı oranda kullanımda olan Sterlin ise 5.90’a yaklaştı.
Bu rakamlar üreticinin de belini büktü, tüketicinin de…
Vatandaşın gözü füze gibi fırlayan döviz fiyatlarında, “bu işin sonu nereye gidecek” diye endişeyle izliyor.
Maliye Bakanı Serdar Denktaş, Ankara’da mevkidaşı Naci Ağbal ile bir araya gelerek kamu maliyesinde alınabilecek önlemleri görüştü.
Ama Sayın Denktaş’ın onun öncesinde geçen hafta yaptığı, “Elimizde çok fazla bir müdahale imkanı yok” açıklaması umutları yeşertmiyor.
Daha çok, dalgalanmanın geçici olduğu ümit edilerek, ‘bekle-gör politikası’ izleniyor.
Oysa dörtlü koalisyonun Başbakanı Tufan Erhürman, geçen yıl muhalefetteyken iktidarı aynen noktası virgülüne şöyle eleştiriyordu:
“Hükümet dövizde artış var biz ne yapalım demeye devam edecekse kendilerine ihtiyacımız yoktur. Bu tespiti muhasebeciler de yapabilir… Hükümet aciz durumdaysa ve yükün altına girmekten kaçıyorsa, tam tersine maliyeye yük üstüne yük bindirmeye devam edecekse, bırakıp gitsin…”
Bu sözler Sayın Erhürman’a ait olduğuna göre peş peşe yapılan yağmur gibi zamlara bahane olarak, dövizdeki artış gösterilemez.
Zira bu artışa göre sürekli zam yapılacaksa, Sayın Erhürman’ın dediği gibi bu tespiti muhasebeciler de yapabilir.
O yüzden hükümet bir an önce önlem almalıdır.
Dörtlü koalisyonun ikinci büyük ortağı Halkın Partisi ise seçim bildirgesine “Döviz artışına karşı önlemler” başlığı altında vaatler bile koydu.
Neydi o vaatler, hatırlatalım:
“- Bireysel tüketici kredilerinde geliri döviz olmayanların döviz ile borçlanmalarına sınırlama getireceğiz.
-Kamuya ait taşınmaz malların özel ve tüzel kişilere döviz cinsinden kiralanmasına son vereceğiz.
-Konut kiralamalarının TL cinsinden yapılmasını teşvik etmek için TL kira sözleşmelerinde stopaj oranında makul düzeyde indirim yapacağız.
-TL’nin döviz karşısında değer kaybetmesinden dolayı meydana gelecek fiyat artışlarının olabildiğince önlenmesi için Fiyat İstikrar Fonu’nu kuruluş amacında kullanacağız. Akaryakıt, tüp gaz ve temel gıda maddelerinde fiyat istikrarını sağlayacağız.
-Dövizin yüksek seviyede yukarı yönlü dalgalandığı dönemlerde döviz cinsinden yapılan ithalatlarda vergi hesaplamalarında kuru sabitleyeceğiz.
-Taşınmaz mal devirlerinde satış bedeli saptamalarını, sabit döviz kuru üzerinden yaparak ödenecek vergi ve harçların yıl içinde sabit kalmasını sağlayacağız.
-Döviz borçlarının TL’ye dönüştürülmesine olanak verecek düzenlemeyi yapacağız.
-KIB-TEK’in trafo katkı payları ve benzeri mal ve hizmetlere uyguladığı sterline bağlı bedelleri TL’ye dönüştüreceğiz.”
Sormak lazım Sayın Kudret Özersay’a…
Maliye Bakanlığı, kendi partisinde değil diye 7 Ocak öncesi seçim bildirgesinde yer alan bu vaatleri unutalım mı?
TDP ve DP açısında da durum farklı değil aslında…
Seçim öncesi verilen vaatleri şimdi unutmalı mıyız?
Yok unutmayacaksak, sizi engelleyen ne?
Elinizi, kolunuzu bağlayan mı var?
Geçen yıl artan döviz fiyatlarına karşı vaat ettiklerinizi şimdi neden uygulamıyorsunuz?
Bu memleket yıllardır ne çektiyse iktidardayken başka, muhalefetteyken başka konuşan siyasilerden çekti.
Yeter artık, milletin canına yetti.
Her ay sterlinle kira ödeyen vatandaşa, marketten bir aldığı peyniri ikinciye aynı fiyatla alamayan halka, traktörünü sürmek için akaryakıta ihtiyaç duyan üreticiye bahane anlatamazsınız.
Artık iktidarsınız, seçim öncesi verdiğiniz sözlerin takipçisiyiz…
Bir an önce hayata geçirmelisiniz.
Yoksa siyasal tarihimizin çöp tenekesine, ömrü bir yılı bulmayan diğer hükümetler gibi gitmekten kurtulamazsınız.
Bizden söylemesi…