Aylardır merakla beklenen liderler görüşmesi dün akşam nihayet gerçekleşti. Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ile Rum Yönetimi lideri Nikos Anastasiadis, BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Temsilcisi Elizabeth Spehar’ın ara bölgedeki resmi ikametgahında yaklaşık 3.5 saat görüştü.
Görüşme öncesinde beklendiği gibi liderler yine kendi pozisyonlarına tutundu.
Akıncı, “aynı yöntemlerin içine hapsolma niyetimiz yok” derken, müzakere masasının bundan önce olduğu gibi devam edemeyeceğine vurgu yapıyordu.
Rum lider Nikos Anastasiadis ise, Mağusa’daki Derinya barikatının temmuz, Lefke’deki Aplıç’ın ise eylülde açılabileceği mesajını verdi.
Kıbrıs Türk tarafı için bu adım olumlu sayılsa bile bir parmak baldan daha öte bir anlam taşımıyordu.
Akıncı yemek dönüşünde yaptığı açıklamada hidrokarbon faaliyetlerinin devamı halinde “gerekli uyarıları yaptıkları”nı ifade etti.
Bu da şu anlama geliyordu: Kıbrıs’ta tek yanlı petrol ve doğalgaz arama faaliyetlerine sonuna kadar karşıyız. Siz bu adımları atarsanız, biz de Türkiye ile karşı adımları atmaktan geri durmayız.
9.5 ay sonra yapılan görüşme ve akşam yemeğinden çıkan tek pozitif mesaj ise Birleşmiş Milletler’in adaya bir özel danışman görevlendirmesi halinde, liderlerin buna olumlu yaklaşması oldu.
Bu hamle müzakere masasının yeniden kurulmasına iki liderin de yeşil ışık yakması şeklinde yorumlanabilir.
Akıncı, görüşme sonrası yaptığı açıklamada, iki tarafın pozisyonunda bir değişiklik olmadığını söyledi. “Bu akşamki görüşmede nerede durduğumuzu tespit ettik. Bu gerekli bir görüşmeydi ve yapılmalıydı. Bundan sonrası için net bir fikir olması önemliydi” dedi.
Peki bundan sonrası için nasıl bir fikir oluştu?
Bu sorunun cevabı Akıncı’nın konuşmalarının devamında yatıyordu.
Kaçırılan tarihi fırsata vurgu yapan Cumhurbaşkanı, iki yıllık yoğun çaba ve sonrasında yaşanan hayal kırıklığına işaret ederek, “Şimdi gelinen aşamada hiçbir şey eskisi gibi olamaz” diyordu.
Akıncı’nın söyledikleri gerçekten de yeni dönemin hangi şartlarda ve nasıl olacağına ilişkin önemli ipuçları içeriyordu.
Dün akşam liderlerin üzerinde anlaştıkları tek konu olan bir BM danışmanının tekrar adaya temsilcisi olarak atanma talebi oldu.
Bu talep de iki liderin önümüzdeki günlerde olası bir müzakere masasına yeniden oturmaya hazır olduklarını gösteriyor. Ama istemeye istemeye oturulan o müzakere masasından da bir sonuç çıkmayacağı aşikar.
Akıncı’nın söylediği, “şimdi gelinen aşamada hiçbir şey eskisi gibi olmayacak” sözleri de o müzakere masasına yönelik umutsuzluğu temsil ediyor.