Türkiye dün nefesini tuttu, MHP lideri Bahçeli’nin Cumhurbaşkanı Erdoğan ile yaptığı görüşmeye kilitlendi.
Bir gün önce Bahçeli’nin yaptığı çağrıyla gündeme gelen toplantının ardından konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı seçimleriyle birlikte milletvekili genel seçimlerinin 24 Haziran’da yapılacağını ilan etti. “İlan etti” diyorum çünkü AK Parti ile MHP’nin oyu böyle bir seçim tarihini Meclis’ten geçirmeye fazlasıyla yeterli.
Peki bugüne kadar seçimin zamanında yapılacağını açıklayan AK Parti yönetimi neden böyle bir karar aldı.
Bunda hiç şüphesiz MHP lideri Bahçeli’nin yaptığı seçim çağrısının etkisi büyüktür. Çünkü erken seçim bir kez konuşulmaya başlandı mı, üstelik bunu konuşan sizin “Cumhur İttifakı” adı altında seçime ortak gideceğiniz parti ise artık yapacak çok da bir şey kalmamış demek olur.
Bahçeli’nin işaret ettiği 26 Ağustos tarihine kadar bütün siyasi ve ekonomik hayatın seçime kilitlenmesini sakıncalı bulan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir an önce Türkiye’nin bu eşiği geçmesini zorunlu bulmuştur.
O yüzden vakit kaybetmeden erken seçim tarihi, olabilecek en yakın zaman diliminde ilan edilmiştir.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir ayağı yeni sistemde, diğer ayağı eski sistemde olan şu anki devlet yapısının, eski hastalıkları ortaya çıkardığına işaret ediyor.
Gerek Suriye’de yürütülen sınır ötesi operasyon, gerekse ekonomideki sıkıntılar, Türkiye’yi eski sistemin hastalıklarına daha fazla tahammül edemeyecek bir noktaya getirmiştir.
Bir de bu seçim kararının nasıl algılandığına bakmak için piyasaları gözlemek gerekir. Çünkü paranın yönü, size daima bir işaret verir.
Normalde, böyle bir erken seçim kararı alındığında dövizde yukarı yönlü bir hareket kaçınılmaz olurken, Türkiye’deki erken seçim kararı, tam tersi bir etki yaptı. Dövizin ateşi düştü, borsa kararı olumlu karşıladı.
Bu bize şu gerçeği gösteriyor. Ekonomik göstergelerin de böyle bir tazelenmeye ihtiyaç duyuyor.
Çünkü her seçim kendi içinde bir tazelenme yaratır. Türkiye bu seçimden sonra Cumhur İttifakı’nın aldığı vizeyle 2023 yolculuğunu, hatta 2073 yolculuğunu bambaşka bir tempoyla yapabilir.
Çünkü emekleme dönemini geride bırakan anavatanın artık yürüme değil, koşma vakti gelmiştir.
O koşu da 16 Nisan referandumundan sonra bir ayağı eski sistemde, diğer ayağı yeni sistemde olan yönetim anlayışıyla ne yazık ki yapılamıyordu.
24 Haziran seçimleri KKTC’deki 100 bini aşkın TC kökenli seçmen için de önemli bir sınav olacak. Seçime katılımın bir hayli yüksek olması gerekiyor. Çünkü Türkiye çok tarihi bir kavşaktan geçerken, adadaki Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının da üstüne düşen önemli bir görev var.
Türkiye neredeyse bir asra ulaşan demokrasi tarihinde onlarca seçim yaptı. Ama emin olun hiçbir seçim, bu ülkenin kaderiyle ilgili bu kadar önemli olmadı.
O yüzden sadece Türkiye için değil, KKTC’nin geleceği için de Türkiye’deki erken seçimin önemli sonuçları olacak. Bu bilinç ile adada oy kullanacak her Türkiye vatandaşı 24 Haziran Pazar gününü takvimlerine iyi işaret etmeli.
O gün ne tatil, ne plaj, ne de mangal günü… Herkes bunu çok iyi bilmeli…