Öncelik federasyon veya konfederasyon değil

Annan Planı Referandumunun üzerinden tam 14 yıl geçti.

Annan Planı Referandumunun üzerinden tam 14 yıl geçti.
24 Nisan 2004'te yapılan 'Annan Planı' referandumuna Kıbrıslı Türkler 64.91 ile 'evet', Rumlar yüzde 75.83 'hayır' demişti.
Yıllar sonra yeniden bir süreç başladı, bu süreçte yine sonuca ulaşılamadı.
Sonuçsuz süreç geri kalmışken, liderler yemeği merakla beklenmişti.
Beklenen yemekten, beklenti yoktu aslında.
Ve sürpriz olmadı, tüketilen süreç canlandırılmadı, hareketlilik olmadığı gibi aksine ortaya umutsuz bir tablo çıktı.
Akabinde, Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu KKTC'ye geldi.
Cumhurbaşkanlığı sarayında, Cumhurbaşkanı Akıncı, Mevlüt Çavuşoğlu ve Mecliste temsil edilen siyasi parti başkanları bir toplantı gerçekleştirdi.
Resmi açıklama yok, fakat yaşananlarla ilgili söylentiler var.
Sorunun bundan sonraki aşamalarında iki devletli çözüm önerisinin gündeme alınması.
Konuyla ilgili Cumhurbaşkanı Akıncı'nın ve TDP'nin bu öneriyi kabul etmediği, CTP'nin parti yetkili kurullarında bunu görüşmeyi kabul ettiği, UBP, DP'nin bu adıma olumlu baktığı, YDP'nin biz karar verelim mealindeki yaklaşımı, bunlar sadece duyumlarla konuşuluyor.
Bu tartışma gereksiz mi?
Hayır, hatta artık ciddi şekilde tartışmalı, konuşmalıyız.
Bu şekilde elli yıl daha beklemeye takatimiz yok, bu bekleme sadece federal çözüm için değil, normalleşmemiz için de olumsuz.
Zamanın, sürecin uzamasının ağırlığını en fazla yaşayan tarafız.
Bu şekilde, her şey normalmiş gibi daha ne kadar devam edeceğiz?
Bu sürecin bir sonu elbette olacak.
Mesele, bu işin kararını verecek olan biz miyiz?
Kıbrıs adasının bugünkü durumu, her iki taraf tarafından da kabullenilmiştir.
Durdukları nokta aslında son noktadır.
Kıbrıslı Rumların ve Kıbrıslı Türklerin çözümden, federal devletten, adayı beraber yönetmekten anladıkları farklı şeylerdir.
Zaman geçtikçe bu farklılaşma, zorlanmayı, uzaklaşmayı yaratırken, ortaklığı da imkânsızlaştırıyor.
Bu düşünceleri, çözümü, en başta barışı, barışmayı, yürekten isteyen biri olarak seslendiriyorum.
Her defasında söylediğim gibi, en başta Kıbrıslı Türkler için belirsizliği bitirecek bir çözüm modeli benim için çözümün kendisidir.
Bu tartışma sadece siyasilerle sınırlı kalmamalı, toplumsal olarak kendi geleceğimizi şekillendirmeliyiz.
İsteğimiz, beklentimiz nedir?
Bugün için Kıbrıs, federasyon veya konfederasyon kimsenin önceliği değil.

Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu öncelikli olarak buraya yeni bir yol haritası için değil, 24 Haziran da Türkiye de yapılacak seçim için gelmiştir.
Öncelik budur, Türkiye yıllardır yaşadığı değişimin, dayatılan rejimin son halkasını, son adımını 24 Haziran da yaşayacak.
Bu adım atılırken, Kıbrıs'ta herhangi bir sorunla karşılaşmak, zaman ve enerji harcamak istemiyorlar.
Kıbrıs'ın özellikle de AKP hükümetini seçim sürecinde, ilk olarak milli kesimde taviz veren, çözüm arayan taraf olarak hedef yapılmasına izin verilmek istenmiyor.
Kıbrıs, Türkiye'nin seçim malzemesi olacak mı?
Konu bu, seçime kadar herhangi bir adım atılmamasının istenmesi de zaten bunu ortaya koyuyor.


Bu haber 556 defa okunmuştur

:

:

:

: