Dualar ve mesafeler

İnsan yaşamında geçen uzun yılların yıpranmışlığı vardır. Yaşanılan hayat içerisinde öyle hadiseler var ki asla unutulmayan olanlardır, özellikle geri dönüşü olmayan vedalarda insan her daim kendi üzüntülerini de katandır.

İnsan yaşamında geçen uzun yılların yıpranmışlığı vardır. Yaşanılan hayat içerisinde öyle hadiseler var ki asla unutulmayan olanlardır, özellikle geri dönüşü olmayan vedalarda insan her daim kendi üzüntülerini de katandır.
Ülkemizdeki en önemli sorun yaşlandıkça kişilerin bakım konusudur. Ömre ilave her yaş ayrı bir huyu kişiye ekleyendir. Kimi insan tek başına bir evde yalnız yaşamaktan korkarken diğer bir insan kalabalık bir ailenin içerisinde yaşın verdiği huzursuzlukla anlayışsızlık gösteren olabilmektedir. Her ailede öyle veya böyle bu konunun tartışmasız yer ettiği gerçeğindeyiz.
Dün sosyal medyada bir arkadaşımın paylaştığı ve evlerinde demans hastalığından muzdarip yakınlarının çaresiz derdine çaresizce çare aradığını doktorun ilaç miktarını artırmasına rağmen ilacın diğer organlarda meydana getirebileceği komplikasyonları düşünerek feryat edişini okuduğum zaman hem hasta açısından hem de evde hastaya bakmakla mükellef aile fertlerinin acısını yüreğimin derinliklerinde hissettim. Bir an KKTC mevcut bakım evlerinin beklentilere göre yeterli veya yetersiz olup olmadığı gözlerimin önünden geçti. Bakım evlerinin beklenilen düzeye gelmesi için işin sosyal boyutunda büyük projeler gerektirdiği görülmektedir. Ancak yaşlıların bu çeşit imkânları kabullenmeleri ise yaşlı veya genç beyinlerde tercih edilen olmadığını bilenleriz.
Hastalık çeşitlerine göre ev ortamında, bakımda çare üretilirken sanırım en kötü durum sosyal medya hesabından belirtildiği üzere Alzheimer gibi hastalık olsa gerek. Bu hastalığın ülkemizde artış göstermesinin nedenleri nelerdir diye bir araştırma var mı bilmiyorum. Aramızdan ayrılan çok sevdiğimiz sanatçı Münür Özkul'un da bu tip hastalığı olduğu ifade edilirken Demans ve Alzheimer ile ilgili araştırmaların daha da arttığı yönünde haberler vardır.
'Demans, beyni olumsuz etkileyen bir grup semptomların tamamı için kullanılan bir ifadedir. Bu hastalığa sahip insanlar sıradan bir insanın yapabildiği yemek yemek, giyinmek gibi normal aktiviteleri yapmakta zorlanabilir, duygu kontrolü yeteneklerini kaybedebilirler. Genellikle çok yaşlı insanlarda görülse de, yaşlanmanın doğal bir sonucu olarak görülmemelidir. Genellikle Alzheimer ile karıştırılıyor, ancak aynı durum değildir. Ancak Alzheimer demans hastalarının yarısından fazlasını oluşturmaktadır.' deniliyor. Hastalığın şekli ne olursa olsun eski insanımızın dedikleri gibi her tür hastalığın evlerden ırak olması duası, her gün her evde en içten duygular ile yapılandır. Ne diyor bu arkadaşımız Alzheimer tipi demans. Hastaları evde ona ailecek bakıyorlar ancak ailenin de sinir sisteminin alt üst olduğunu ifade ediyor. Doktorlar elbette çaresi olsa tedavi edecekler de, bu hastalık çevremizde kol geziyor. Çoğu ailenin korkulu rüyası olmuş. Öylesine tanıdık kişilerin bu hastalığa direnç göstermediklerini görmek acı verirken insan bir yandan kendini de acaba nasıl bir yöntemle dirençli kılacağını düşünmeden edemiyor. Hani derler ya Allah sonumuzu hayır eylesin bizler de bu Cuma mübarek günde üç ayların ikincisine geçtiğimiz Şaban ayında 30 Nisan Berat kandili idrakine kadarki süre ve devamında dualarımızı her daim yüreğimizden eksik etmeden Ramazan ayına geçmeyi bizlere nasip eylesin yakarışında, tüm hastalarımızın şifa bulması için yapalım diyorum. 'Hiçbir mesafe, duanın ulaşamayacağı kadar uzak değildir.'
Bu haber 1915 defa okunmuştur

:

:

:

: