Oy, geleceğin temelidir

Tam zamanı deyip Türkiyede ' ki seçim atmosferine uydu fırlatır gibi bir açıklama Sayın Mustafa Akıncı tarafından yapıldı.

Tam zamanı deyip Türkiyede ' ki seçim atmosferine uydu fırlatır gibi bir açıklama Sayın Mustafa Akıncı tarafından yapıldı. Kıbrısın ikiye bölünmesine seyirci kalamazdım dendi. Böyle bir açıklama ile Rum lider Anastasiadis'e Guterres çerçevesini kabul davetiyesi gönderdiği haberi hızla ağızdan ağıza yayıldı. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın Mustafa Akıncı istediği gibi!gündemde yerini aldı. Açıklamalarının manasında Türkiye Cumhurbaşkanı aday adaylarının mevcut Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğana Kıbrıs konusunda soru sormalarına sebebiyet verdi. Bu açıklamanın etkisiyle tepki verildiği kanaatimiz yaygındır. Nitekim İstanbul'da vatandaşlarla bir araya gelen İyi Parti Genel Başkanı Akşener, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yönelttiği soruda, “Yaptığın yanlış politikalar sonucu Kıbrıs’ı verdin mi? Buna müsaade etmeyeceğiz” ifadelerini kullandığını basından okuduk. Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın geçmişten bu güne KKTC ziyaretleri olmuş ve her zaman Kıbrısın stratejik öneminde olduğu vurgulu konuşmaları bizzat tarafından topraklarımızda yapılmış, garantörlük konusundaki hassasiyeti ve kırmızı çizgisi belirtilmiştir. Rum kesiminde daha dün gibi yapılan başkanlık seçimlerinde seçim öncesi hiç bir konuşma müzakere yapılamaz denirken Türkiye'deki böyle önemli bir seçim arefesinde hem Cumhurbaşkanı hem milletvekili hem de sistem gereği hükümet oluşacak bir zamanda Sayın Akıncının böyle bir belgeyi imzalarım demesi son derece yersiz ve vakitsiz olmuştur. Kıbrıs'ın geleceği hakkında alınacak kararlar için cevaplar Türkiye tarafından herhalukarda KKTC lehine verilecektir. Beklenendir.Sayın Akıncının en haberli olması hatta ortak karar üretmesi gereken 4'lü hükümeti bu açıklamadan habersizdir. Hükümetin ,Kıbrıs konusunda ortak bir kararı hükümet programında yoktur. Olmaması ise bütün bu gibi açıklamanın yapılabilirliğinin zeminidir. Nitekim Dış İşleri Bakanı Sayın Kudret Özersay böyle bir açıklamayı da basından okuduğunu açık ve seçik ilan etmiştir. Yok bu çerçeve, 30 Haziran 2017 tarihinde BM tarafından Crans Montana'da taraflara sunulan metindir' diyebilirler desinler altında imza olmayan kağıtların önemi verildiği kadardır. Kıbrıslı Türkler çok eski yıllardan beri sürdürdükleri mücadelenin sonucunda özellikle güvenlik konusunda Türkiye'nin garantörlüğünden başka hiç bir güvenceye evet demeyeceklerdir. İstisnalar inadına çözüm diyenler kaideyi bozmaz. Neymiş efendim Türkiye'nin garantörlüğü Kıbrıs Cumhuriyeti üzerinden yürütmedeymiş, sanki Rum kesimi AB alınırken o, cumhuriyetten vazgeçme zorunluluğu getirilmiş gibi...Hem AB olacaklar hem Kıbrıs Cumhuriyeti olacaklar ve yeni güvenlik önlem paketleri müzakere masasında kabul edilecek. Olmaz öyle şey ... Milli mücadeledeki parola 'Ya Taksim Ya ölüm ' 'Kıbrıs Türk'tür Türk Kalacaktır' sologanları unutulmamıştır.Vatanını seven, toprağına önem veren, şehit ve gazilerini unutmayan halkımızın , Rumlar'ın halen vazgeçmediği Enosis sevdalarına verilen en büyük cevabında, sürekliliğini korumaktadır. Dikkat edilmesi gerekli olan KKTC' deki siyasilerin Kıbrıs meselesi hakkındaki her konuşmasına ,noktasına virgülüne kadar dikkat etmeleridir Milli duygular rencide edilmemelidir. Söylenecek her kelime hafızalarda, gelecek için kayda geçecek ve gün gelecek siyasilere hesabı sorulacaktır. 24 Haziran 2018 seçimleri Türkiye'ye yeni bir sistemde mutlaka istikrar getirmelidir. Ülkemizdeki ve Türkiye'deki seçmen sonuca etki edecek kararını bu çerçevede vermelidir. Her bir oy geleceğin temelindeki harç ise, sandıklara atılacak reyin geleceğimiz olduğu unutulmamalıdır.

Bu haber 1693 defa okunmuştur

:

:

:

: