Mağduriyetin tesellisi

Doğal afet hangi memlekette olursa olsun üzüntü verici haberleri bünyesinde taşır.

Doğal afet hangi memlekette olursa olsun üzüntü verici haberleri bünyesinde taşır. Ülkemizde yaşandığı gerçeği ile karşılaştığımız zaman afet öncesi nerde yanlış yapıldı diye geç kalınmış arayışlar içerisine girildiğini görüyoruz. Afet bölgeleri ziyaretlerinde her zaman hayret gösterileri ile zarar görenler teselli edilen olur. Elbette mağduriyet bölgeleri ziyaret edilmelidir. Tarım Bakanı Sayın Erkut Şahali'yi Meclis konuşmasında dinlerken tazmin edilecek zararın mali sıkıntısı içerisinde bütçe kalemleri ile ilgili bilgi verdiğini bir mali kaynağın adı olmamasına rağmen zarar tesbitleri sonrası mağduriyetlerin giderileceği anlamındaki uzun ve ağdalı konuşmaları içerisinden nasıl bir yol izleyeceklerini anlamaya çalıştık. Genel Tarım Sigortası fonunda üreticiler için bu maksatlar için bütçe oluşturulduğu geçmiş yıllardan bilinendir. Ancak zararın boyutu kimlerin ne gibi kayba uğradığı son derece önemlidir. Bölge kaymakamlık makamlarının ve doğal afet tesbitine de önemli görevleri vardır. Üretici için GTS fonunda zarar tesbit komisyonunda ilgili her birimden temsilci olduğunu biliyoruz. Bu çerçevede işin aciliyetine binayen vatandaşın acil yardımına koşulması ve bir an önce zararlarının ödenmesi gerekir. Fon da toplanan paranın ise başka maksatlar için kullanılması hali varmıdır bilmiyoruz ama olmadığını düşünmek istiyoruz. Diğer yandan 4'lü koalisyon hükümeti rutin diyerek benzine zammı dövize endeksli yaparken üreticinin bu zamlardan müteselsilen etkilendiğinin bir nevi unutkanlığı içerisindedir. Veya unutkanlık işlerine gelendir. Üretim girdilerinde önem arzeden akaryakıta yapılan zamma üreticinin yaptığı haklı bir isyan vardır. Ancak döviz konusunda günlerce önlem alacağız deyip sonunda elimizden bir şey gelmez diyen bir de hükümetimiz vardır. Elden bir şey gelmeyecekse gereksiz konuşmalar ile etrafa umut dağıtmak hak ve adalete uygun davranışlar değildir. Temel tüketim maddelerine eskilerin tabiri ile okkalı zam en belirgin şeklini UHT sütte kendini göstermiş ve tüketiciyi kalbinden vurmuştur. Maliyetlerin hesaplanış şekilleri ise açıklanmamıştır. Süt üretimi meşakkatli bir uğraşın sonucu kışın soğuğunda yazın sıcağında elde edilendir. İşi yapanın mesai saati mefhumu yoktur.Gecenin ve gündüzün her anı hayvancılıkla iştigal edenlerin mesaisidir. Parasal karşılığının tesbiti alın terinin ederidir. Temel tüketim maddesi olan süte yapılacak zamlar konuşulurken Üretici Tüketici ve imalatçı dengesinin oluşturulması deneyimli uzman görüşlerinin alınması karar üreten merci 'Bakanlar Kurulunun' başlıca görevidir. Bu aşamada nasıl bir çalışma yapıldığı ise şeffaf değildir. Mesela uzun ömürlü sütün litresine yapılan zam öncesi imalathanerde stok sayımları yapıldı mı diye de sormak gerekir. Çiğ süte yapılan zam dolayısıyle süt mamullerine de yansıyandır.Süt ve süt mamulleri ise her vatandaşın sağlığına elzem olandır. Bu bakımdan üreticinin, tüketicinin ve imalatçı üçgeninde kriz yaratılmaması için çalışma hükümet tarafından ortaya konmamıştır ki bu üçgendeki tarafların memnuniyetsizligi vardır. Doğal afetlerde kriz masası oluşturduk demekle olmaz bu konular oldukça hassasdır. Hükümetin 4 parçasının her türlü ahvalde devamlılık arzeden sorumluluğu vardır. ' İnsanı sınamak istiyorsanız, ona yetki verin.” sonucunda oluşturulan 12-9-3-3 sayısının bakanlar kuruluna gönderdiği üyelerini denetlemeleri ayrıca gereken olduğu gibi muhalefet partilerine de takip konusunda iş düşmektedir. 21 Mayıs Süt haftasına giderken sütü pahalılaştırıp 'Süt için, Süt içirin ' demek ne derece doğrudur o da ayrı bir meseledir. Adı ne şekilde olursa olsun tüketiciye gidecek süt ve süt mamüllerinin sübvansiyesi şarttır.

Bu haber 1940 defa okunmuştur

:

:

:

: