Kadın, anne olsun veya olmasın içgüdüsel olarak annelik payesini taşıyan ve bununla manevi güç kazanan duyguların bütünüdür. Küçük kız çocuklarının bebekleri ile oynarken annelik hissini küçük yaşlarda oyunlarına aktarmakta olduklarını biliyoruz.
Kadın, anne olsun veya olmasın içgüdüsel olarak annelik payesini taşıyan ve bununla manevi güç kazanan duyguların bütünüdür. Küçük kız çocuklarının bebekleri ile oynarken annelik hissini küçük yaşlarda oyunlarına aktarmakta olduklarını biliyoruz. Sorumluluk bilinciyle bebeklerini kendilerine ait hissetmekte en önemli oyuncakları olarak gençlik dönemlerine de taşıyan olmaktadırlar. En sevdikleri oyuncak bebeklerini uzun zaman saklarlar. Çoğu kez bebeklerin ismi olur. Erkek çocukların bu oyunlarda kız çocuklarla müşterek bir bağlantıları yoktur. Erkek çocuklar bu oyunlarda baba rolü üstlenmezler. İlerleyen yıllarda yaşamın normal koşullarında evlenen ve anne olan kızlarımız analık hissinin doruk noktasına ulaşırlar. Erkekler kendi anneleri için bu günde kendilerini dünyaya getiren annelerine müteşekkir olduklarını belirterek annelerine kutlama yaparken Haziran ayı içinde kutlanacak babalar gününü de sessizce beklerler.
Mayıs ayının ikinci pazarında “Anneler Gününün” elbette bir tarihçesi vardır. Bilgi kaynaklarına baktığımız zaman bu geçmiş içerisinde ABD'de Anna Jarvis'in kaybettiği kendi annesi için 1908 yılında başlattığı anma günü, 1914 yılında Kongrenin onayıyla Amerika çapında genişlediğidir. Amerikalı genç Jarvis annesinin vefatının ardından yaşadığı acıyı atlatamamış annesinin yerini hiçbir şeyle dolduramamıştır. Her sene annesinin ölüm yıl dönümü geldiğinde eşsiz bir acı duyar ve bunu etrafındakilere de yansıtan olduğu için annesinin ölüm yıl dönümünde yani Mayıs Ayı'nın ikinci Pazar günü etrafındaki herkesi bir araya getirerek ' bu günün anneler günü olmasını çok istiyorum ve Anneler Günü adıyla her yıl kutlanmasını kabul eder misiniz dediği günlerden bu güne gelinmiştir.
Her ölüm bir ayrılıktır. Her çocuğun annesi kendine özeldir her anneye duyulan sevgi bütününde birçok hatıra vardır. Anne ile ilgili hatıraların insan beynindeki muhafazası ise en önemli hislerde kayıtlı olan unutulmayandır. Anavatan Türkiye’de Anneler Gününün Kabul Edildikten sonra 1955 yılında “Nene Hatun' Yılın Annesi seçildiği ifade ediliyor. Türk Kadınlar Birliğinin girişimleri ile 5 Mayıs 1955 tarihinde Mayıs ayının ikinci Pazar günü dünyada olduğu gibi Türkiye’de de ‘’Anneler Günü’’ olarak kutlanması kararı verildiğini biliyoruz. Yılın annesi de bu kabulden sonra seçilmiştir. Kutlanan binlerce gün olmasına rağmen anneler günü bu günlerin baş tacıdır. “Cennet Anaların Ayakları Altındadır” deyişinde, daha çok evlatların ana ve babaya sevgi ve saygı göstermeleri manası vardır. Bu Cuma mübarek günde duamız aramızda olmayan bütün annelere olsun. Hayatta olan annelere ise Allah uzun ömürler versin.
Geçen yıl köşe yazımda da belirttiğim gibi, dualar sizin zor koşullarda hayat şartlarındaki başarınız için elzemdir. Annelerinizin kıymetini biliniz derken niye anne diye seslenişimizin bunca yıldan sonra nedenine baktım oldukça ilginç açıklamalar vardır. Okumaya değer bilgiler vardır. Her sebebin bir nedeni olduğu gibi...Mayıs ayının ikinci pazarına, bırakacağımız söz mü? 'Ana, hayatın ebediliğidir.'