İskele Kalecik’te yaşananlar akıl alır gibi değil. Anayasa’nın ilgili maddesinde denize 100 metreden daha az mesafede inşaat yapılamaz denmesine rağmen birileri babalarının malı gibi kumsala lüks evleri kondurdu.
Denize 18-20 metre mesafe olarak ölçtüğümüz yere ilişkin aradaki 80 metre için “Dalga aldı götürdü” diye bizimle alay ediyorlar.
Anayasa ayaklar altında. Yasalar çiğneniyor. Ama İskele Belediye Başkanı sessiz.
Haluk Doğandor’un Star Kıbrıs manşetinde yer alan skandal haberin artçıları dün de devam etti.
Denize 15-20 metre mesafede villalar yaparak, kumsalı katleden inşaat firmasının 'ÇED' raporu da olmadığı ortaya çıktı.
Deniz kıyısında yasaya aykırı bir şekilde yapılan site restoranı için ise Şehir Planlama Dairesi’nden belediyeye geçtiğimiz Nisan ayında giden “Yıkın” yazısı var.
Ancak bugüne kadar İskele Belediyesi, bu yazıya karşılık hiçbir adım atmadığı gibi yazıya cevap verme gereği bile duymuyor.
İskele’de huzursuzluk had safhada. Belediyeden gelen pis kokular Başkan Hasan Sadıkoğlu’nu da bir açıklama yapmaya mecbur bırakıyor.
Ama başkan bugüne dek kulağının üstüne yatmayı tercih etti. Ancak iddialar vahim.
Star Kıbrıs’ın haberi dün Meclis gündemine de damga vurdu.
Yeniden Doğuş Partisi Genel Başkanı Erhan Arıklı, Meclis kürsüsünden Star Kıbrıs’ın haberini göstererek, ilgili bakanlığa harekete geçmesi için çağrıda bulundu.
“En son yapılan Bakanlar Kurulu toplantısında plajlar ve sahillerle ilgili bir karar alınmıştı. Turizm Bakanı’na da bu konuda bir görevlendirme yapılmıştı. Ama bugün sahillerimizin ve plajlarımızın anayasanın ilgili maddesine rağmen nasıl yağmalandığını acıyla seyrediyoruz” diyen Arıklı, İskele Belediye Başkanı’nın “İzni ben verdim” demecine de değindi.
“Dehşetle okuduk” diyen Arıklı, anayasanın nasıl bu kadar kolay çiğnenebildiğini sordu.
“Demek ki seçim dönemine girildiğinde herkes belirli çıkarlar, ya da duygusal (!) düşüncelerle bu kararları verebiliyor” diyen Erhan Arıklı, bir an önce hükümetin üzerine düşen görevi yapması gerektiğini söyledi.
Sayın Arıklı’nın dediği gibi seçim dönemi diye talana, yağmaya göz mü yumulacak?
100 günü geride bırakan, “temiz toplum, temiz siyaset” diye yola çıkan hükümetin bu konu hakkında yapacağı bir açıklama olmalı.
Aksi halde her fırsatta hukukun üstünlüğü ve anayasanın uygulanması konusunda duyarlılık çağrısı yapan başta Başbakan Erhürman olmak üzere hükümet ortaklarının topluma verdiği bütün sözlerin altı boş kalır. Bizden söylemesi.