Bundan tam 140 yıl önceydi.
İstanbul ılık bir bahar sabahına uyanmış, iktidar mücadelesi her zamanki gibi tüm şehvetiyle sarayı sarmıştı.
Çırağan Sarayı, uzaktan her zamanki gibi sakin görünüyordu. Ama sarayın içinde fırtınalar kopuyordu.
Ali Suavi, II. Abdülhamit'i ortadan kaldırmak için İngilizlerin desteğini alarak topladığı adamlarla 20 Mayıs 1878 tarihinde Çırağan Sarayı’nı bastı.
İhtilalciler, çok sayıda askerin koruduğu Çırağan Sarayı’na kolayca girdiler.
Amaç bu sarayda ikamet eden V.Murat'ı alarak Abdülhamit'in yerine tahta çıkartmaktı.
V.Murat, kaldığı odadan çıkarıldı. Kalabalıkla gitmek istemeyen V.Murat bunun bir tuzak olduğunu düşünerek, direnmeye çalıştı.
Yıllarca kapalı kaldığı için aklını yitirdiği bilinen V.Murat etrafındakilere karşı koyamadan hızla ilerliyordu.
Beşiktaş Muhafızı Çorumlu Yedi Sekiz Hasan Paşa yetişti ve Ali Suavi'yi bir sopa darbesiyle başına vurarak öldürdü.
Baskına gelen 20 kadar ihtilalci öldü. Bir çoğu da yakalandı. Darbe kısa sürede sona erdirildi ve durum kontrol altına alındı.
Bu olayın ardından 138 yıl geçti. Bu kez olayın geçtiği yer İmparatorluğun başkenti İstanbul değil, Türkiye Cumhuriyeti’nin başkenti Ankara’ydı.
Hainlerin 15 Temmuz darbe girişiminde çok kritik bir öneme sahip olan Özel Kuvvetler Komutanlığı’nda da tıpkı Beşiktaş Muhafızı Çorumlu Yedi Sekiz Hasan Paşa gibi bir asker çıktı.
O asker Astsubay Ömer Halisdemir’di.
O hain kalkışmanın yapıldığı gece, Özel Kuvvetler Komutanı Zekai Aksakallı’dan “Semih Terzi’yi öldür” emrini alan Astsubay Ömer Halisdemir, bir ağacın arkasına gizlenip darbeci generali beklemeye başladı.
Kendisine eşlik eden hainlerle bindiği helikopterle Ankara Gölbaşı’ndaki askeri birliğe inen Semih Terzi, adamlarıyla karargaha doğru ilerlerlerken Başçavuş Ömer Halisdemir bulunduğu yerden çıktı.
Ve hiçbir şey söylemeden hızlıca Semih Terzi’ye doğru ilerledi.
Darbeci generalin kafasına tabancasını dayayıp iki el ateş etti.
Aldığı emri bu şekilde, sadece birkaç saniye içinde ve tek bir kelime etmeden uygulayan Halisdemir, darbeci gruptaki bir binbaşının otomatik tüfekle taraması sonucu olay yerinde şehit düştü.
Bu olayla birlikte darbeciler o gece Özel Kuvvetler’i kaybetti.
Orada yaşananlar sadece o gece Özel Kuvvetler’deki durumu değil, 15 Temmuz darbe girişiminin de seyrini değiştirdi.
Sözün özü tarihin akışını bazen sadece bulunduğu noktada görevini yapan bir kişi değiştirebilir.
Üstelik o görev için o yiğitler, şehit olma pahasına gözlerini bir an olsun kırpmadan kendini feda eder.
“Bir ulusu ayakta tutan nedir?” diye soracak olursanız, yeri geldiğinde canını hiç çekinmeden ortaya koyan Beşiktaş Muhafızı Çorumlu Yedi Sekiz Hasan Paşa, ya da Astsubay Ömer Halisdemir gibi yiğitlerdir derim. Siz ne dersiniz?
İyi pazarlar…