Bu günlerde yine gereksiz bir tartışma yaşanıyor, Kıbrıs da Türkiye’nin etkin ve fiili garantörlüğü, kalkmalı diyenler var tartışmayız diyenlerde var. Halkımızın ezici çoğunluğu Türkiye’nin garantörlüğünün devamından yana görüş belirtiyorlar, kalkması gerekiyor diyenler ise çok çok az, varsın söylesinler ülkemizde Türkiye’nin bize sağladığı özgürlükler vardır.
Garantörlük konusunu KKTC CB Akıncı veya hükümet dahil olmak üzere tartışmaya açıp kaldırılmasını öneremez, böyle bir düşünceleri dahi olamaz. Belki birden fazla KKTC milletvekili garantörlüğün kalkmasını isteyebilir, onlar ise demek ki 1960 Kıbrıs cumhuriyeti anlama metnini iyi bilmiyorlardır. Türkiye, İngiltere ve Yunanista’nın ancak kabulü olursa garantörlük konusu tartışılabilir.
Kıbrıs müzakereleri geçen yıl Crans Montana da devam ederken bu konu üç garantörün kabulü ile masaya geldi ve ret edildi. Bu konu Türk ve Rum taraflarının talebiyle masaya gelemez. O zaman Türkiye Dışişleri bakanı Çavuşoğlu’nun da onayı alındıktan sonra garantörlük masaya geldi ve Çavuşoğlu Rum tarafına yönelik şu cümleyi kullandı, “iki dönüşümlü başkanlık seçim dönemi bakacağız eğer iyi çocuk iseniz yeniden değerlendiririz’ bu söylem Rum tarafının ağırına gitti, alay edildiler gibi olmuşlar. 21 Aralık 1963’ü hatırlasalar hep utanmaları gerekiyor.
1960 Kıbrıs cumhuriyeti Anayasasında ki garantörlük maddesi garantör ülkeler istemedikçe değiştirilemez olarak yazılır. Bu konuyu gündem yapmaya çalışanlar varsa gereksiz bir gündemden öteye gidemez, ancak herkesin kucağında ki taşları görmüş oluruz.
Bu günlerde Rum tarafı yine S 300 füze sistemlerini gündeme getirmişken biz neler ile meşgul oluyoruz. KKTC de küçük bir gurup Kıbrıs sorununa gerçekçi göz ile bakmıyor, en büyük açmaz da buradadır. KKTC CB Akıncı halka hitaben her konuşmasında, Rum tarafının garantörlük ve Türk askeri hakkındaki talepleri kabul edilmezdir diyor, başkan daha ne şekilde söylesin.
Garantörlüğü BM’NİN bile gündeme alıp kaldırılmasını önermesini bekleyenler var, ne kadar hayal içerisinde yaşayanlarımız var!