Yüzü güleç, kalbi fesat

Ne güzel sözler vardır. Miyadı dolmayan sürekliliği hayatımızda var olan “ Zaman aklı, olgunluğu ve hizmeti artırmak için bize verilmiş en değerli sermayedir” diyenlerin haklılığında sermayeyimiz olan zamanı kullanmasını bilmeliyiz.

Ne güzel sözler vardır. Miyadı dolmayan sürekliliği hayatımızda var olan “ Zaman aklı, olgunluğu ve hizmeti artırmak için bize verilmiş en değerli sermayedir” diyenlerin haklılığında sermayeyimiz olan zamanı kullanmasını bilmeliyiz. Peki bu sermaye kullanımı kimde ne kadar yerini buluyor. İzlediğimiz kadarı ile zamanı kullananların vaktin hitamında kimisinde hayatın içinden geçerken hayata bahşettiklerini, kalıcı eserlerini, başarılı başarısız durumlarını, yani bir ömrün vakit ile sınırlı yaşanmışlığında hayatın özetini her bireyde tanıdıkta görünür kılandır. Allah gecinden versin demek temennisi ise ölüm için, içtenlikle söylenen bir nevi duanın sesli halidir. Genç, yaşlı kadın ,erkek ,zamanlı ,zamansız her evin unutulmaz acılarına ortaklık genelde ayni havayı teneffüs eden ülkemiz insanının sahiplendiği davranış şekilleridir. Hani derler ya bu ölümlü dünyada neyi paylaşamıyorsunuz, kefenin cebi mi var hepsi halk arasına yerleşmiş tecrübe süzgecinden geçen kelamlardır. Ancak dünya böyle gelmiş böyle gidecektir ki insanlar arasında didişma sürdürülür olmaktadır. Gittiği yere kadar gider su akar yolunu bulur ancak ,arkada kırık kalplerin kalmışlığı kimsenin umrunda olmadığı müddet mutsuzluk denen kavram bulaşıcı hastalık olur. Küçük yerlerde bilhassa ülkemizde en büyük didişme siyasi kurumlarda olur. Siyasi partilerin bir birleriyle olan iktidar rekabeti dışında ayni siyasi partinin kendi iç bünyesinde de bu gibi durumlara rastlanmadığını, kim söylerse yanlış olur. İşin esas görünmez sessizliğinde parti içi çekişmeler ön plana çıkandır. Önümüzde 24 Haziranda yapılacak yerel seçimler için belediye başkanları tesbit edilirken her parti 28 Belediyede kendi adayını çıkartamamıştır Ulusal Birlik Partisi aday gösterme başarısını öncelikle açıklayan tek parti konumundadır. Parti amblemi dışında bağımsız hangi adayları destekleyeceğini açıklamıştır.4'lü koalisyon ortakları ise bir noktada yapabiliriz dedikleri ittifakı sağlayamamış ve sadece bazı belediyeler için aday gösterebilmiştir. TDP Mehmet Harmancı ile seçime gidiyor. Cumhurbaşkanı destekli olduğu söylenmektedir. CTP bu güne kadar bir aday çıkartamamıştır. Halkın dıştan izlediği kadarı ile genç adayları vardı ve aday gösterilmemiştir.Sebebi üzerinde kuşkular gün geçtikçe büyümektedir. Parti mensupları siyasi oluşum içinde kendi içlerindeki geleceği parlak meslek sahibi gençlere belkide ön plana geçmesine bir nevi engel koymaktadır.Kökü eskiye dayalı bir siyasi partinin olduğu bilinen CTP elden ele el değişen ve siyasi arenada küçülen bir parti olmuştur. CTP'ni bu hale getirenler , Ahmet Mithat Berberoğlu sonrasında parti genel başkanları sürecinden Tufan Erhürman ‘a gelinceye kadar yönetim şekillerini Genel sekreterler dahil irdelemeleri gerekirken iktidar sevdası ile yanıp tutuşmuşlar ve analizleri yapmayı unutup şimdi de parti için disiplin mekanızmasını devreye sokmuşlar, dayak politikası izliyorlar. Seçim sadece Cumhurbaşkanı,Genel seçim yerel seçimler değildir. Geçmişte oy verdiğimiz referandum seçimleri de vardır. Anayasa değişikliği için oy kullandığımız seçim de olmuştur. 2004 yılı Annan planı seçim öncesi çözüme inanan çok büyük bir çoğunluğun Evet sonucu ile Rumlar’ın Hayır dediği seçimden bu yana 14 yıl geçmiştir . O günün 80 binli mitingleri bu gün inadına barış diyenlerin 150-250 kişilik bile olmayan Türk -Rum birlikteliği sayısında kalmıştır. Sayın Özersay en azında AB zirve toplantılarına temsilci olarak KKTC olarak bizleri de çağırın davet isteğini, kendi kendine tekrarlarken ve murat ettiğini anlatmış olmasına rağmen, bu davet yapılır mı , yoksa sözlü yazılı beyanatlarda mı kalır bilinmez. Yine de ifade edilmesinin de bir faydası olur düşüncesindeyiz. Bu günkü duamız 'Allah bizi yüzü güleç, kalbi fesat insandan korusun. '

Bu haber 1810 defa okunmuştur

:

:

:

: