Merhamet sökülüp alınmışsa...

Her nedense ansızın ülkede sanki 14 haftalığa kadar hamile kadın sayısı aldı başını gidiyormuş gibi kürtajın yani halkın deyimi ile çocuk aldırma süresinin 14 haftaya çıkarılması Meclis kürsüsüne geldi.

Her nedense ansızın ülkede sanki 14 haftalığa kadar hamile kadın sayısı aldı başını gidiyormuş gibi kürtajın yani halkın deyimi ile çocuk aldırma süresinin 14 haftaya çıkarılması Meclis kürsüsüne geldi. Yasal değişiklik isteniyor. Geçen haftalarda sırf UBP milletvekili Resmiye Canaltay önerisidir diye Çocuk İstismarı Merkezi yasa tasarısının komitede görüşülmesine ivedilik vermeyenler, kürtaj konusunda vahamet varmışcasına konuyu gündeme taşıdılar ve dediler ki biz kadınların içindeyiz, atölyelerde bu konuları ciddi olarak inceliyoruz. Sanki memlekette kadınlar içerisinde sadece onlar var ,onlar kadınların dertlerine ortak oluyorlar ve bu gibi konular kendilerine aktarılıyor. Kadın ve erkeğin birlikteliğinden doğacak ve sahiplenmeleri gereken 'canın' peşine düştüler. Kadın hamile olup olmadığını çok istisnai durumlar hariç bir ayın sonunda anlayabilendir. Ülkemizde bu gibi istenmeyen gebeliklerin sonlandırılması için yasal mevzuat vardır.Yasal mevzuatta olsa bile insanın vicdanını çocuk aldırma dedikleri operasyon fazlasıyla acıtıyor. 14 haftalık hamilelikle bu önlemle kadına hak verilmesi cinayet işleminin kabulü ile bu düzenleme kadın hakkı olur mu? Olmaz, olmamalı, 14 haftalık bir canlının hayatına son verdirilmesi için teşebbüse geçenler bunu bilmiyorlar mı, biliyorlar ve bildikleri halde sırf değişiklik olsun havalarında kendileri gibi düşünenlerle ağız birliği yapıp dünya kadınlarını da işin içine katıp konuş babam konuş 27 kişilik hükümetleri adına ahkâm kesiyorlar. 4'lü hükümetleri ile bir birleri ile paslaşıp esas işlevlerin ivediliğinden kaçıp kürtaja sığınıyorlar. Otursunlar gençleri yaşadıkları ilişkilerde olması muhtemel sonuçlarda aydınlatsınlar. Yarın birileri çıkar elde edilen yasal hakları ortadan kaldırır kürtaja yasak koyarsa ne olur halini bir düşünsünler. Geçen yıl da yazmıştım tekrarlamakta fayda var,Almanya da kürtaj ile ilgili kanun nedir diye doktor olan abime sormuştum, anlattı hatta ilgili kanun maddesinin 218 olduğunu söyleyerek ‘Almanya’da her kadının 3 aya kadar yani 12 haftalık süre içerisinde çocuk aldırmaya hak sahibi olduğunu ancak aydınlatma ve bilgi merkezlerinde, bebeğini aldırma kararı veren kadının bebeğini aldırmama konusunda ikna edilmeye çalışıldığını, kadın ikna edilmediği takdirde belli hastanelerde veya özel kliniklerde kadının kürtajını yaptırabildiğini,bir kısım doktorun bu işlemi yapmadığını, hatta kadın doktorların bu aldırma işlemini yapmama hakkının kanunda yer aldığıdır. Erkeğin kadının kararına karşı gelme hakkı yoktur.. Eski yıllarda Almanya’da yasak olan bu işlemin kadının Hollanda’ya gidip kürtajını yaptırabildiğini sözlerine eklemiştir… Genelde kürtajın yasak olduğu kanun maddelerini tercüme ile bana ifade ederken birçok kanun maddesi içerisinde ne zaman kürtajın cezasız kalması halinin olacağı halleri de kanun içerisinden özetlemiştir. Bunlar en az üç gün evvelinden hamile kadının doktor ile görüşmüş olması doktor tarafından aydınlatılmış olması ve bu konuşmanın bir belge ile hastaya verilmiş olması gerektiğini, kanunun kalbinin ise gebelik süresinin 12 haftayı geçmemiş olması, yalnız hastanın isteği ile hiç bir sebep yokken yapılan kürtajın cezai müeyyideye tabi olduğu ancak hastanın gelecekteki hayati ruhsal durumu varsa, gebeliğin oluşturacağı hayati tehlikeyi kapsaması ama en önemlisi hastanın ruhsal durumunun çok önemle dikkate alınırlığını anlatmıştır.Diğer önemli bir hizmetin ise ilgili birimlerce istenmeyen hamileliklerde hastaların ulaşabildiği telefon hatlarının sadece bu konuda yardıma hazır olduğu acil hatların var olduğudur. Böyle yasal çerçeve bulunması gerekirken , zemini hazırlamadan ,çatıda ,çare arayanlara söylececek söz kalmaz. Hz.Peygamberimiz bu sözünün anlamı çok büyüktür. 'Şayet senin kalbinden Allah merhameti söküp almışsa, ben ne yapabilirim.' Allahım her konuda olduğu gibi duamız bizleri bu konuda da merhametsiz kılmamasıdır.

Bu haber 1812 defa okunmuştur

:

:

:

: